8 Ocakta Saygon’a geçtiğimizde, her ne kadar güneş olmasa bile hava oldukça sıcak ve nemliydi. Siem Reap’dan gelen uçağımız öğle saatlerinde havalimanına inmişti. Hoi An’dayken yaptırdığımız rezervasyon sonucu Sinhtoutist’den biri gelip bizi karşıladı, böylece büronun Saygon’daki merkezlerinden birine vardık. Şehre varmadan hangi otelde kalacağımızı kararlaştırmadığımız için böyle bir yönteme başvurmuştuk. Rehberde, Sinhtourist çevresinde pek otel gördüğümüz için en mantıklısının bu olacağına, gidip görüp otel beğenebileceğimize karar verdik. Nitekim bu amaçla arabayı terk eder etmez pek çok kişi ‘otel otel’ diye bağırarak yanımıza yaklaştı. Zar zor aralarından sıyrılıp bi yandan yolda ilerlemeye çalışıyor, diğer yandan da numaraları anlamaya gayret ediyorduk; fakat bu üzerimize çullanan ekipten bir kadın vardı ki bütün yol boyunca peşimizi bırakmadı. Sonunda fark ettik ki kadının bütün çırpınışı rehberde bulunan kendi otelinin adını bize göstermekti. Şans eseri biz de o otele gitmek istiyorduk; böylelikle bize yolu gösterecek birini bulmuş olduk. İyi ki de bulmuşuz yoksa daracık ve birbirine benzeyen, numarasız sokaklarda orayı nasıl bulacaktık hiç fikrim yok.
vietnam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
vietnam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Mart 2014 Cumartesi
Saygon ve Mekong Gezisiyle Bir Vietnam Turunun Sonu
22 Mart 2014 Cumartesi - Hiç yorum yapılmamış
8 Ocakta Saygon’a geçtiğimizde, her ne kadar güneş olmasa bile hava oldukça sıcak ve nemliydi. Siem Reap’dan gelen uçağımız öğle saatlerinde havalimanına inmişti. Hoi An’dayken yaptırdığımız rezervasyon sonucu Sinhtoutist’den biri gelip bizi karşıladı, böylece büronun Saygon’daki merkezlerinden birine vardık. Şehre varmadan hangi otelde kalacağımızı kararlaştırmadığımız için böyle bir yönteme başvurmuştuk. Rehberde, Sinhtourist çevresinde pek otel gördüğümüz için en mantıklısının bu olacağına, gidip görüp otel beğenebileceğimize karar verdik. Nitekim bu amaçla arabayı terk eder etmez pek çok kişi ‘otel otel’ diye bağırarak yanımıza yaklaştı. Zar zor aralarından sıyrılıp bi yandan yolda ilerlemeye çalışıyor, diğer yandan da numaraları anlamaya gayret ediyorduk; fakat bu üzerimize çullanan ekipten bir kadın vardı ki bütün yol boyunca peşimizi bırakmadı. Sonunda fark ettik ki kadının bütün çırpınışı rehberde bulunan kendi otelinin adını bize göstermekti. Şans eseri biz de o otele gitmek istiyorduk; böylelikle bize yolu gösterecek birini bulmuş olduk. İyi ki de bulmuşuz yoksa daracık ve birbirine benzeyen, numarasız sokaklarda orayı nasıl bulacaktık hiç fikrim yok.
7 Mart 2014 Cuma
Siem Reap'ın İncisi Angkor Tapınakları
7 Mart 2014 Cuma - Hiç yorum yapılmamış
5 Ocakta Vietnam'ı Da Nang üzerinden terk
edip Kamboçya'ya, Siem Reap'a geçtik. Yolculuğumuz yaklaşık olarak 2,5 saat
sürdü. Aradaki mesafe çok uzun olmasa da sanıyorum ki bu durum bizim uçağımızın
hızından kaynaklanıyordu :) Bir nevi pırpır uçakla yaptığımız seyahat fena
değildi.
28 Şubat 2014 Cuma
Rengarenk Lambalar Şehri: Hoi An
28 Şubat 2014 Cuma - Hiç yorum yapılmamış
2 Ocak sabahı Hue'den Hoi An'a yaklaşık
olarak 3-4 saatlik bir otobüs yolculuğu ile geçtik. Yolculuk sırasında bir adet
mola bulunuyor. Her ne kadar iki şehir arası çok uzak olmasa da biz Hoi An'a
vadığımızda hava oldukça sıcaktı.
Buarada söylemeden geçemeyeceğim, Hue ve
Hoi An arasında bir tünelden geçtik, bana inanılmaz uzun bir tünel gibi geldi,
şimdi araştırdım da sadece 6.28 km imiş. Artık kaç kilometre ile gidiyor
idiysek bana çok uzun gelmişti tünel, gerçi güneydoğu asya'nın en uzun
tüneliymiş.
Hoi An Vietnam'ın en çok merak ettiğimiz
şehirlerinden biriydi; çünkü Hoi An'a kadar olan yolculuğumuz boyunca yolda
karşılaştığımız hemen herkes bu küçük şehri pek methetmişti. Nitekim varınca
bunun nedenini anladık. Gece gündüz her yeri süsleyen renkli lambaları, küçük
evleri ve nehir kıyısı ile Hoi An çok şeker bir yerdi. İşin tek kötü tarafı
buranın gayet çekici olduğunu fark eden yerli halkın durumu kötüye
kullanmasıydı. Bilinçli olarak kazıklamaya çalışıyorlar. Hemen herşeyin fiyatı
burada iki misline çıkıyordu (örneğin su büyük 10 000 küçük 5000 dong. normal
şartlarda); ancak yine de ucuza güzel yemek yenebilecek yerler var ara
sokaklara girerseniz.
Vietnam'daki trafiği en güzel Hue'deki trafik ışıkları özetlemiş. Hem yeşil hem kırmızı. Kafanıza göre :) |
Tam Coc'dan (Ninh Binh) trenle Hue'ye
vardığımızda ayın 30'u olmuştu. Bir günde Hue'yi gezip bitiremeyeceğimiz için
yılbaşını da burada kutlamaya karar verdik. Böylelikle 2 ocak sabahı Hoi An'a geçene kadar vaktimizi bu şehirde değerlendirdik.
Hue'ye vardığınız zaman hem havanın hem de
insanların biraz değiştiğini göreceksiniz. Bir kere kuzeye göre bariz bir
ısınma ve nem söz konusu. Bunun dışında tüm yolculuk boyunca herhalde en iyi
ingilizce konuşan Vietnamlıları (en azından herkes konuşuyor) Hue'de gördüğümü
düşünüyorum.
21 Şubat 2014 Cuma
14 Şubat 2014 Cuma
7 Şubat 2014 Cuma
İlk Durak: Hanoi
7 Şubat 2014 Cuma - Hiç yorum yapılmamış
Vietnam'a varır
varmaz dikkatinizi her yönden çekecek ilk şey sanıyorum motosikletlerin çokluğu
olacaktır. Öyle ki etraftaki araba sayısı motosikletlerin yanında neredeyse hiç
birşey. Vietnam üzerine kaleme aldığım ilk genel içerikli yazımda da belirttiğim
üzere, her kişi başına en az bir motosiklet düşen bu ülkede trafik gerçekten de
büyük bir sorun. Özellikle Hanoi ve Ho Chi Minh gibi büyük şehirlerde karşıdan
karşıya geçmek bazen çile olabiliyor.
{ Bütçe planlamanızda yardımcı olması amacıyla hazırladığım 21 günlük harcama listesini görmek için lütfen tıklayın. }
Trafik
ışıklarıyla da kimsenin ilgilenmediği düşünülürse, yapabileceğiniz tek şey
bulabildiğiniz kadar
30 Ocak 2014 Perşembe
Vietnam ve Kamboçya Macerası
30 Ocak 2014 Perşembe - Hiç yorum yapılmamış
Vietnam'da motosiklette taşıyabileceğiniz şeylere bir kaç örnek... |
Sonunda yavaş yavaş da olsa tuttuğum
notları bilgisayara aktarıp Vietnam ve Kamboçya üzerine kaleme almayı
planladığım yazı dizisine gördüğünüz üzere başlamış bulunuyorum.
Bu yazıda sizlere genel olarak Vietnam'dan
bahsedeceğim, aslında bu bölümü diğer yazıları bağlayan bir 'içindekiler
bölümü' olarak düşünebilirsiniz. Zaten ortalama üç hafta süren bir macerayı tek
seferde yazıya dökmek hem bana, hem size ızdırap olurdu diye düşünüyorum.
Öncelikle, hemen aşağıya sırasıyla
gezdiğimiz yerlerin bir listesini yapacağım. İlerleyen günlerde yazıları
yazdıkça, ismi geçen şehirlerin üzerine yazı bağlantılarını ekleyeceğim.
Böylelikle kolayca yazılar arasında geçiş yapılabileceğini düşünüyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)