Aslında bu yazıyı çok daha önce kaleme
almam gerekiyordu; ama almamışım. Marsilya,
Nice ve Monako üzerine yazmadığımı da geçenler de bana gelen bir soru
üzerine fark ettim. O yüzden daha geç olmadan iki bölüme ayırıp bu gezimi de sizlerle
paylaşmaya karar verdim.
Yazının ilk bölümü başlıktan da
anlaşılacağı üzere Marsilya’yı kapsıyor. Bundan sanıyorum 4 yıl kadar önce
eşimin işi sebebiyle 1 aylığına Marsilya’da yanında kaldım. Bu süre zarfında
2-3 günlüğüne hemen Marsilya yakınındaki Nice’e gidip, oradan da günü birlik
Monako’ya gidip geldik.
Marsilya’da bulunduğumda aylardan şubat
olmasına rağmen inanılmaz güzel, neredeyse sıcak diyebileceğimiz bir havayla
karşılaştım. Gün içerisinde tişörtle dışarıda gezmenin bile mümkün olabileceği
kadar güzel bir havaydı bu.
Ne yazık ki havası bu kadar ideal ve güzel
olmasına rağmen (doğası da bir o kadar güzel aslında, malumunuz Akdeniz şehri),
Marsilya ne yazık ki hiç de güvenli bir şehir değil (bu arada Fransa’nınmerkezi olarak en kalabalık ikinci, bölgesel olaraksa en kalabalık üçüncü şehri
olduğunu belirtmekte fayda var).