avrupa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
avrupa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ekim 2020 Çarşamba

cuenca - madrid - ispanya - dinozor - unesco - gezi - blog - avrupa

Pandemi süresince (buraya bir “şimdilik” ekleyeyim, çünkü bu süre daha uzayacak gibi) sadece tek bir gezi yaptık; o da Madrid – Valensiya arasında kalan Cuenca’ydı.

 

Bir iş için yine araba kiralamamız gerekince ve çocuklar da dört aydır (temmuz ayından söz edersek) evde mahsur olduklarından bir değişiklik yaşamaları adına Cuenca’yı günübirlik ziyaret etmeye karar verdik. Dilerseniz Madrid’den Cuenca’ya giden trenlerde var. Bölgesel hat trenleri sizi şehrin merkezine doğru bırakıyormuş ama yolculuk 3 saate yakın sürüyor. Eğer merkezin biraz dışında inip otobüsle merkeze gitmek isterseniz Valensiya’ya giden uzun yol trenleri ile yaklaşık 1,5 saatte Cuenca’ya ulaşabiliyormuşsunuz.

 

Arabayla ise yol yaklaşık 2 saat sürüyor. Biz giderken Madrid merkezde trafiğe takıldığımızdan 3 saate yakın sürdü gidişimiz. Trafiğe dikkat derim.

16 Mart 2020 Pazartesi

Photo by nursingschoolsnearme.com (flickr)


Bu kez sizlere pek de eğlenceli olmayan ve Avrupa’yı da etkisi altına alan bir konu hakkında yazmaya karar verdim; koronavirüs ya da genel adıyla COVID-19. Abartıldığı kadar önemli mi?


Açıkçası işi panik derecesinde abartmaya gerek olduğunu düşünmüyorum, ancak bu virüsü görmezden de gelmemek gerek, yoksa iş kötü bir noktaya varabilir…

Doktor ya da sağlık çalışanı değilim, o yüzden işin hastalık boyutu hakkında oturup ahkâm kesmeyeceğim, ancak burada, özellikle İtalya ve İspanya’da gözlemlediklerim üzerinden size uyarılarda bulunmaya çalışacağım.

17 Mayıs 2017 Çarşamba


İsviçre deyince aklımıza gelen lezzetlerin başında elbette çikolata var. Fondüyü de unutmamak gerek :)

Peki İsviçre'ye özgü yiyecek ve içeceklerin ne kadarını biliyorsunuz? Raclette? Caraque? Fondünün ne gibi çeşitleri vardır?

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Görsel: ©By Maproom CC BY-SA 3.0

Fransızca, Almanca, İtalyanca, İngilizce hatta Romanş dillerinden birini ya da birden fazlasını öğrenmeye karar verdiniz, o halde İsviçre doğru tercih :)

Peki neden Fransa, Almanya, İtalya ya da İngiltere değil de İsviçre?

11 Ocak 2017 Çarşamba

Bolonya'nın sembollerinden eğik kuleler
Bolonya uzun zamandır ziyaret etmek isteyip de edemediğim bir şehirdi. Neyse ki bu Noel tatilinde günübirlik bir fırsat yaratıp Verona’dan Bolonya’ya gidebildik.

Bolonya deyince pek çok İtalyan’ın aklına ya yemek ya da trafik sıkışıklığı geliyor. Bolonya, etli lazanya yapmakta da kullanılan Bolonez/Bolognese Sos ve Torellini gibi pek çok yemeğe ev sahipliği yaparken aynı zamanda da İtalya’nın güneyi ve kuzeyindeki arasındaki otoyollar için de bir kesişim noktası. İşte bu yüzden de trafiği oldukça sancılı bir merkez.

Bolonya'ya Ulaşım
Bolonya’ya trenle ulaşmak en akıllısı. O yüzden birkaç şehir – süre örneği vereyim:
  • Roma – Bolonya: 2 Saat
  • Venedik – Bolonya: 1 Saat 25 Dk
  • Milano – Bolonya: 1 Saat
  • Verona – Bolonya: 50 Dk
  • Padova – Bolonya: 57 Dk
  • Floransa – Bolonya: 35 Dk


Sizlere tüm bu tren sürelerini vermeme rağmen, biz 5 kişi seyahat ettiğimizden araba ile Bolonya’ya gitmek durumunda kaldık. Araba ile Verona – Bolonya arası yaklaşık olarak 1 saat 45 dakika idi. Yolda geçirdiğimiz sürenin trene göre 2 kat daha fazla olmasının dışında bir de park edecek yer sorunuyla uğraştık.

16 Kasım 2016 Çarşamba

Kasım başında Teori Eğitim için yazdığım İsviçre makalelerine bir yenisi eklendi (Makaleye ulaşmak için: İsviçre’nin Pek Bilinmeyen Durakları).

Bu makalede İsviçre'nin pek de bilinmediğini düşündüğüm gezi duraklarına kısaca değinmeye çalıştım.

15 Şubat 2016 Pazartesi

Kaynak: Designed by Freepik
Aklınızda “Avrupa’da öğrenci olmak nasıldır?”, “Harç/masraf dengesi nasıl işler?”, “Oralara nasıl gelirim?”, “Konaklama olanakları nelerdir?” gibi sorular varsa bunların cevabını geçen seferki « İsviçre’de Öğrenci Olmak » yazıma ek olarak Teori Eğitim için kaleme aldığım « Avrupa’da Üniversite Öğrencisi Olmak » makalemde bulabilirsiniz.

1 Şubat 2016 Pazartesi

Uni Dufour - Cenevre Üniversitesi
Hep İsviçre deneyimlerimden bahsediyorum; ancak sanırım şimdiye kadar adam akıllı İsviçre'de öğrencilikle ilgili bir şeyler karalamadım. En azından öğrencilik hayatı nasıldır, harçlar ne kadardır ve bilinen üniversiteleri hangileridir gibi konular hakkında yazmadım sanıyorum.

Peki, bakalım bu çikolataları ve peynirleri dışında eğitimiyle de dünyada lider sayılabilecek ülkede öğrencilik nasıl?

5 Mart 2015 Perşembe


Şubat başında bir haftalığına Helsinki’deydik, ancak zamanımızın çoğunu kağıt işleriyle geçirdiğimizden ve hava da biraz soğuk olduğundan Helsinki’nin altını üstüne getirme imkanımız olmadı.

Cenevre’den Helsinki’ye direkt uçmak için tek şansınız Finnair ve yolculuk 3 saat sürüyor. Fiyatları oldukça tuzlu ve ne yazık ki bu pahalılığa rağmen çay kahve ikramı dışında bir ikramları yok. Para verip alacağınız yemekler de çok küçük gözüktü gözümüze. O yüzden en iyisi Türk usulü evde köfte ekmek yapıp onunla uçağa binmek.

Helsinki havalimanı gerçekten çok sakin ve huzur verici bir yer. Bagaj alım sahasındaki yapma çiçekler bile insanı gece yarısı, yarım saati rötarla geçen 3,5 saatlik yolculuk sonrası mutlu edebiliyor.

2 Ekim 2014 Perşembe



Hem Benasque’ye hem de Sitges’e gitmek için inmemiz gereken en ideal yer Barselona havalimanıydı.

Cenevre - Barselona arası uçakla yaklaşık olarak 1,5 saat sürüyor. Normalde ucuz olduğu için bilet seçimimizi EasyJet’den yana kullanıyoruz, ancak bu sefer ne hikmetse Swiss’in biletleri ucuz havayollarının biletleri dışında oldukça ekonomik kalmıştı. Böylelikle hem bagaj parası derdimiz olmaz, hem de biraz daha konforlu uçarız düşüncesiyle Swiss’den bilet aldık. Ancak gelin görün ki Barselona’ya indiğimizde açlıktan ölmek üzereydik. Tamam, 1,5 saat yolculuk fazla sayılmaz, örneğin THY yurt içi uçuşlarda yiyecek bir şey veriyor mu, ya da 1,5 saatlik yurt dışı uçuşlarında tatmin edici sandviçleri var mı bilemiyorum, ama Swiss’in bize verdiği sandviç şaka gibi bir şeydi. Yaklaşık olarak 12cm’e 6cm boyutundaki kaya gibi sert ekmeğin içinde sadece incecik bir dilim peynir vardı.  Dönüş yolculuğumuzda ise 7-8cm çapında yuvarlak, tuzlu bir ekmeğin içinde koca bir dilim tereyağı verdiler. Pek parlak bir yiyecek değildi bizim açımızdan.

11 Temmuz 2014 Cuma



Heidelberg’deki bir ayımız süresince, çevredeki yakın şehirleri gezmeye karar verdik. Bunlardan ilki Strazburg idi.

Strazburg her ne kadar bir Fransa şehri de olsa tam sınırda bulunduğundan Heidelberg’den trenle yaklaşık olarak 2,5 saatte şehre ulaşmak mümkün. Her yolculukta olduğu gibi eğer biletinizi erkenden alırsanız 19euro gibi düşük fiyatlara seyahat etmemeniz için bir sebep yok. Tabii saatlerinizin esnek olması bir avantaj, böylelikle uygun tarifelerden yararlanabilirsiniz.

4 Aralık 2013 Çarşamba



Black Sabbath benim için hep "ah keşke biraz daha erken doğsaydım da dünya gözüyle bir seyretseydim" dediğim bir gruptu. Tabii dünya gözüyle seyredebilmek için diğer etken Avrupa ya da Amerika'da doğmuş olmaktı. Fark ettiyseniz grubun dağılışlarından ve 2013 öncesi son albümlerinin -'95 tarihini gösterdiğinden bahsetmiyorum bile... Kısacası Black Sabbath hakkında sürekli bir 'di'li geçmiş zaman kullanma halindeydim, taa ki son albümleri 13'ün turnesi kapsamında Avrupa'ya geleceklerini öğrenene kadar. Sanıyorum turne tarihleri kesinleştiğinde haziran ayı başıydı, hemen listeye baktım, hani şansa Cenevre'ye gelirler diye, ancak listede İsviçre yoktu. Hemen diğer alternatifleri araştırmaya başladım ben de. Yanılmıyorsam Almanya'da iki konserleri vardı, fakat ikisi için de yer tükenmişti. İngiltere'de bayağı konserleri vardı, fakat İngiltere vizesi almak benim için bir kabustu... Derken en mantıklı seçeneğin

27 Kasım 2013 Çarşamba

Venedik'i ilk defa 2010'da ERASMUS yaptığım sırada ziyaret etme imkanım olmuştu. Ben trenle gitmiştim, fakat uçakla Venedik havaalanına inmek de başlı başına başka bir deneyim. Ola ki uçakla Venedik'e gidiyor, ya da uçakla dönüş yapacaksanız mutlaka pencere kenarını ayarlayın :)

Herhalde Venedik şimdiye kadar en çok eğlendiğim şehir olmuştur. Labirent gibi sokaklarını elinizde harita ile gezmek oldukça zevkli. En başlarda yol bulmak oldukça zordu. Pek çok defa farklı taraflara girip kanala düşme tehlikesi bile atlatmışımdır. (Sanırım bundaki en büyük etki sadece haritaya bakarak yürüyor oluşumdu.) Aralık bile diyemeyeceğim kadar alanların da sokak olduğunu öğrendikten sonra harita okumak biraz kolaylaştı.



Tabii ki Venedik, İtalya’nın en popüler turistik şehirlerinden birisi. O yüzden kalabalık da kaçınılmazdı. Yürürken pek çok Türk