Eğer yolunuz Vietnam'a düşerse, hele hele bir de Vietnam'ın kuzeyine düşerse kaçırmamanız gereken noktaların başını Ha Long Körfezi (Vịnh Hạ Long) çekiyor. Vịnh Hạ Long, "ejderhanın indiği körfez" anlamına geliyor. Pek çok efsaneye konu olan bu körfezin en bilinen hikayesi ise şöyle:
Vietnam yeni
yeni gelişmekteyken bir yandan da istilacılarla mücadele etmektedir.
Vietnamlıların zor durumda olduğunu gören Tanrı, onlara yardım etmek amacıyla
bir ejderha ailesi gönderir. Ejderhalar ağızlarından pek çok değerli taşı
okyanusa püskürtür. Bu taşların hepsi ada ve adacıklara dönüşür ve istilacılara
karşı bir duvar örer. Böylelikle savaş kazanılmış olur. Savaştan sonra ejderhalar
körfezde kalmaya karar verirler. Anne ejderhanın indiği yere Ha Long,
yavrularının indiği yereyse Bái
Tử Long ismi verilir.
Şimdilerde körfezde bulunan adacık sayısı
2000 civarında ve yarısını henüz isimlendirilmemiş kayalar oluşturuyor. Zaten
körfez de son bir kaç yılda oldukça popüler olmuş.
Gelelim Hanoi'den Ha Long körfezine nasıl
ulaştığımıza. İlk yazımda da bahsettiğim üzere, şehirde bulunan Sinh Tourist
(pek çok aynı isimli büro var, aslını bulmaya çalışmanız en iyisi bence, adresini
ilk yazımda bulabilirsiniz)
vasıtasıyla 2 gün, 1 gecelik bir tur ayarladık. Sabah 8 gibi terk ettiğimiz Hanoi'den körfeze kadar uzanan 4 - 4,5 saatlik yolculukta hem rehberimizle, hem
de turda bulunanlarla kaynaştık. Gerçekten de çok sempatik bir grupla birlikte
2 gün geçirdik. Özellikle rehberimiz Jacky (ki sonradan gördük ki rehberlerin
hemen hepsi kendine bu ismi veriyor) gerçekten de çok sempatik ve şakacıydı.
Bize hem Vietnam hem de Ha Long hakkında pek çok bilgi verdi.
Körfeze ulaştığımızda saat 12:30
civarıydı. Öncelikle küçük bir bot vasıtasıyla ana gemiye taşındık. Özellikle
2012'deki bir kaza sonrasında küçük botlarda can yeleği takmak zorunlu hale
gelmiş.
Gemiye varır varmaz hemen odalarımıza yerleştik
Küçük bottayken can yeleği takmak zorunluydu |
Bot, kullanmadığımız zamanlarda bulunduğumuz tekneye bağlıydı |
Gemiye varır varmaz hemen odalarımıza yerleştik
Kamaramızdan körfez manzarası |
ve yemek yemek üzere
geminin ikinci katında bulunan salona geçtik.
Yemek konusunda gerçekten de hiçbir
sıkıntı çekmedik. Hem çok çeşit vardı, hem de her çeşitten bol bol
paylaştırılmıştı. Biz yemeğimizi bitirene kadar geçen sürede (yaklaşık 1 - 1,5
saat), gemi de kayalıkların merkezine vardı.
İlk durak Sürpriz Mağarası idi. Gerçekten
de adı gibi sürpriz bir mağaraydı burası. En başta ufak gibi gözükse de
içerisinde sakladığı büyük galeri kuşkusuz bu adı almasındaki etken.
Kaplumbağa şeklindeki bu kaya bir nevi dilek taşına dönüşmüş |
Mağaranın çıkışından Ha Long manzarası |
İkinci durağımız ise Titov Adası'ydı. Bu
adada hem ufak bir plaj, hem de tepede bir manzara noktası bulunuyor. Bizim
gittiğimiz mevsim itibariyle hava soğuk olduğundan plaj kısmıyla pek
ilgilenmedik. Zaten çok da büyük bir plaj değil, yine de yüzen bir iki turist
gördük. Tepedeki manzara noktasına ise ulaşması zorlu, fakat ulaştıktan sonra
gerçekten de harikulade bir manzara sunuyor. Bu arada merak edenlere, adanın isminin Sovyet Kozmonot German Stepanoviç Titov'dan geliyor. Kendisi uzaya ilk çıkan dördüncü insan.
Titov adasının tepesindeki manzara noktası |
Titov adası |
Titov adasının plajından bir kare |
Manzara noktasından körfeze bakış |
Her ne kadar fazla birşey yapmamışız gibi
gözükse de Titov Adası'nı terk ederken saat 17:30'a geliyordu. Sonradan
öğrendik ki zaten en geç 18'de tüm turistlerin teknelerine dönme zorunluluğu
vardı. Hükümetin getirdiği bu denetlemeye uymamanın ise büyük cezaları
varmış.
Körfezde günbatımı |
Bu arada teknede, hatta kamaranızda bile olsanız kayıklarıyla gelip size birşeyler satmaya çalışan çok kişi oluyor |
Saat 18:00 - 19:00 arası duş ve dinlenme
molası olarak ayrılmıştı. Sonrasında saat 19:00'da ufak çaplı bir yemek dersine
katıldık grupça. Sebzeli pirinç rulosu sarmayı öğrendik. Sonrasında sardığımız
rulolar bir güzel pişirildi, biz de afiyetle yedik.
Yemekten sonra ise iki aktivite sunuldu,
ya karaoke yapabilir, ya da balık tutabilirdik. Ancak balık tutmak için çok da
ideal bir mevsimde bulunmadığımızı söylediler. Yine de kimsenin karaoke hevesi
olmadığı için bir grup, bambu çubukları ve misinalardan oluşturulmuş oltalarda
balık beklemeye başladı.
İçinde bizim de bulunduğumuz bir başka
grup ise rehberimiz Jacky ile sohbet etti. Her ne kadar önce "Ha Long'daki
tekneler neden sadece beyaz renkte, fotoğraflarda kahverengi gözüküyorlardı
hep" diye başlayan muhabbetimiz, sonlara doğru körfezdeki ölümlü kazalara
bağlanıp biraz korkutucu bir hâl almış olsa da bilgilendiricydi. Nitekim
teknelerin hepsinin beyaza boyanması da hükümetin emriymiş. Her ne kadar
rehberin de dediği gibi çok şık durmasa da bana ışığı yansıtması için beyaza
boyanması gerekliliği getirilmiş gibi geldi. Bir kere körfezde inanılmaz bir
gemi kirliliği var. Hakikaten de tüm tekneler dip dibe. Eh bu kadar karmaşada
koyu kahverengi tekneleri görmek özellikle gece karanlığında biraz zor olsa
gerek.
Öte yandan körfeze gidince aslında ne
yazık ki pek de temiz olmadığını göreceksiniz. Bu kirliliğin baş sebeplerinden
biri de tekneler ve yüzen köyler. Her ne kadar rehberimiz durumun
abartıldığını, teknelerin kirlilik yapmadığını söylese de ben pek katılamadım
açıkcası. Rehberimize göre körfezde öyle pek de kirlilik yok. Asıl problem ana
limanın çevresine kurulan pek çok yüksek katlı otele müşteri bulunamaması,
herkes Ha Long'a kadar gelince teknede kalmayı tercih edince oteller boş
kalıyormuş, bu yüzden devlete para teklif edip teknelerde konaklamayı
kaldırmaya çalışıyorlarmış. Tekne sahipleri ise tam tersi haklarının ellerinden
alınmaması için hükümete para ödüyorlarmış. Öyle bir çıkmaz varmış.
Tabii ki bütün gece teknelerden konuşmadık.
Rehberlikten, Vietnam'da hayatın nasıl olduğundan da bahsettik. Buna göre eğer
Vietnam'da iş sahibi olmak istiyorsanız Ho Chi Minh ya da Hanoi'de üniversiteye
gitmiş olmanız gerekiyor, ancak bu durum küçük kasabalardan ya da şehirlerden
okumaya gelmek isteyenleri ekonomik olarak zora sokuyor. Nitekim yeni yeni
bizdeki gibi kredili sistem getirmişler. Yani üniversite harcamalarınızı devlet
karşılıyor, fakat mezun olduktan sonra yavaş yavaş geri ödeme yapmak
zorundasınız. Öte yandan kadınların eve
akşam saat 10'dan sonra dönmesinin de Vietnam'da hoş karşılanmadığını
öğrendik.
Tüm bu muhabbetlerden sonra saat 23 gibi
yatmaya giderken balık tutan ekibin hâlâ birşey yakalayamamış olduğunu, fakat
neredeyse 1 km ötede bulunan bir başka teknedeki turistlerle şakayla karışık
atıştıklarını, bayağı balık tuttuklarını söylediklerini işittik :)
Ertesi gün sabah saat 6'da isteyenlere
teknenin en üst verandasında yarım saatlik bir Tai Chi eğitimi veriliyordu. Biz
uykunun bizi daha dinç yapacağına karar verdiğimiz için Tai Chi'yi atlayıp
direkt 6,5'daki kahvaltıya katıldık. Kahvaltı açık büfeydi, isteğe göre
yumurtanız da pişirilip getiriliyordu.
Üst veranda |
Saat 7 - 7,5 gibi kahvaltımızı bitirip
kano gezisine katılmak için bottaki yerlerimizi aldık. Kanolarımızı almak için ıse
en yakındaki yüzen köylerden birine gittik.
Yaklaşık 1 saat süren kano gezimiz boyunca
canavar ağazı şeklinde bir mağara ve yüzen köyleri yakından görme imkanımız
oldu.
Canavar ağzı mağarası |
Rehberimiz |
Sonrasında tekrar gemimize dönüp anakaraya
doğru demir aldık. Bu sürede de odaları boşalttık.
Ha Long Limani |
Saat 12 gibi teknemizi terk
etmiş, öğle yemeği için bir loktanaya geçmekteydik. Bu lokantada da yine
yemekler tur fiyatına dahildi.
Saat 13 gibi dönüşe geçtiğimizde herkes
yorgunluktan bitap düşmüştü; ama Alman, Avusturalyalı, Çinli, Koreli ve Hintlerden
oluşan grubumuzla çok güzel iki gün geçirmiştik.
Bütçe planlamanızda yardımcı olması amacıyla hazırladığım 21 günlük harcama listesini görmek için lütfen tıklayın.
Merhaba güzel kız,
YanıtlaSilSayfana şöyle bir bakayım derken, bir de ne göreyim... Gezmelere gidilmiş hem de benimde sürekli aklımın bir köşesinde olan bir gezi, yazılarını okudum çok güzel detaylı ve akıcı bir anlatım yapmışsın tebrik ederim. Eşinle beraber seyahat etmen, kafanıza göre birilerine bağlı olmadan gezmeniz, benimde çok iyi anlayabildim, muhteşem bir haz. Yazıların henüz tamamlanmamış ama benim nacizhane tavsiyem, isteğim ya da arzum diyeyim, :) ufakta olsa bir bütçe bilgisi paylaşman, bizim yapacağımız plan için süper bir başlangıç olur düşünüyorum. (uçak bilet, oteller, körfez gezisi, yemekler) Sevgiyle ve aşkla kalın...
Merhaba Denizciler (ya da Denizci ailesi de diyebilirim sanırım :) )
SilÖncelikle ilginiz ve yorumunuz için teşekkür ederim. Bu akşam ya da yarın serinin son yazısını da paylaşacağım. Ardından da sizin tavsiyeniz doğrultusunda bir bütçe planı paylaşacağım. Takipte kalın :)
Bu arada sizin de blogunuzu inceleme fırsatım oldu biraz. En kısa zamanda da ayrıntılı okumayı umuyorum.
Sevgilerle :)