21 Aralık 2016 Çarşamba


Bu yıl kar Helsinki’ye kasım ayının ilk haftasında yağmaya başladı. Ancak aralık başı itibariyle karlar erimiş, beyaz örtünün altından kavuniçi sonbahar yaprakları tekrar ortaya çıkmış bulunuyor.

Yine de ben bu satırları yazarken ara ara kar serpiştirme halinde.

Helsinki, sürekli olarak kışa hazırlıklı olması gereken şehirlerin başında geliyor. Yoksa aniden bastıran bir tipi sonrası hayatı normale döndürmek hiç de kolay olmaz. Daha kar yağmadan hazırlıklara başlanıyor. Örneğin özellikle ilkbahar ve yaz aylarında seçilen binalar periyodik bakımlarına giriyor. Bildiğimde kadarıyla her 10-15 yılda bir dış cephe boyanıyor, çatının kaplaması/yalıtımı değiştiriliyor veya sağlamlaştırılıyor vb. Hatta bu süreç sırasında bazen oturduğunuz evi bile değiştirmek zorunda kalabiliyorsunuz veya dış cephe kaplanacağı için, oturduğunuz daireye ışık girmeyeceğinden kiranızı düşürebiliyorlar vb.


Kışın da kar yağmandan önce kar kamyonları ve tuzlama/taşlama ekipleri şehirde cirit atmaya başlıyor. Özellikle tramvay yollarına büyük önem veriliyor. Ulaşımın aksaması için sanırım raylara özel, donmaya karşı bir sıvı püskürtülüyor.


Aynı şekilde havalimanında da uçak kanatlarına kalkıştan önce bir sıvı püskürtülüyor. Bunun için de gerekli aletler havalimanında sürekli hazır ve nazır. Sanırım Helsinki havalimanında kar yüzünden 20-30dk’dan daha büyük gecikme hiç olmamış. Yani en geç yarım saat sonunda havalimanını normal işler duruma döndürüyorlar.





Peki kar yağdıktan sonra şehirde neler oluyor?
Bir kere şehirdeki yollar birincil, ikincil ve üçüncül önemli yollar diye 3 sınıfa ayrılmış durumda. Buna göre birincil öneme sahip yollar üzerinden tramvay geçen caddeler oluyor. İkinci öneme sahip yollar tramvay geçmeyen ana caddeler ve üçüncü sınıfta da genellikle sokaklar bulunuyor.

Bu sınıflandırma temel alınarak kar küreme ve düzenleme çalışmaları yapılıyor. Yani öncelik tramvaylı yolların açılması. Ancak anladığım kadarıyla, örneğin kar sürekli tipi şeklinde yağma halindeyse bu ekip tramvaylı yollarda tıkılıp kalabiliyor. Yolu sürekli açmaları gerekeceğinden, ikincil ve üçüncül öneme sahip yollara geçecek vakitleri olmayabiliyor. Tabii bu gibi durumlarda ekip genişletiliyordur diye düşünüyorum ancak sanırım küçük sokaklara her hâlükârda pek vakit kalmıyor, hatta bazı durumlarda insanlar ellerine kürek alıp kendileri küremek zorunda kalabiliyormuş.

Tabii bu çalışmalar sadece kar küremekle sınırlı değil. Küçük kepçelerle kürenen karlar, daha çok geceleri kamyonlarla şehir dışına taşınıyor. 

Gündüz kürenip bir köşeye yığılmış karlar, geceleyin damperli kamyonlara yükleniyor.
Ardından yollara küçük taşlar dökülüyor tekrardan. Bu arada gündüz çatılarda da bir hareketlilik oluyor. Yine yukarıdaki cadde sınıflandırması çerçevesinde çatılar da küreniyor. Sanırım böylelikle sarkıt oluşumu ve kar düşmesi gibi olaylar engellenmiş oluyor. Kendilerini çatıdaki gerekli yerlere bağlayan genellikle 3-4 kişilik bir ekip çatıdaki karları aşağı doğru kürüyor. Aşağıda da bir görevli yolu kontrol edip kaldırımdan geçişleri engelliyor.

Çatıda karları küreyen ekip

Aşağıda bekleyen görevli



Bu çatıdaki kar küreme işi yapılamayacaksa, ancak çatıdaki kar miktarı tehlike arz ediyorsa genellikle kaldırıma, yolu da kapatacak şekilde bir uyarı tabelası konuyor. Bu tabelalara dikkat etmekte yarar var :)

Bu arada şehrin önemli alışveriş caddelerinden Aleksanterinkatu'nun altından ısıtma sistemi geçmekte, yani kışın bu cadde buz tutmuyor. Ne güzel temizlemişler diye düşünmeyin, zaten kar bile durmamış oluyor bu caddede :)

Aleksanterinkatu, kaldırımın altındaki ısıtma sistemi sayesinde kar ve buz tutmuyor.
Kısacası kar yağdığı zaman Helsinki’de hayat aslında bayağı hareketli bir şekilde akmaya devam ediyor :)

0 yorum:

Yorum Gönder