Bu yıl kar Helsinki’ye kasım ayının ilk
haftasında yağmaya başladı. Ancak aralık başı itibariyle karlar erimiş, beyaz
örtünün altından kavuniçi sonbahar yaprakları tekrar ortaya çıkmış bulunuyor.
Yine de ben bu satırları yazarken ara ara
kar serpiştirme halinde.
Helsinki, sürekli olarak kışa hazırlıklı
olması gereken şehirlerin başında geliyor. Yoksa aniden bastıran bir tipi
sonrası hayatı normale döndürmek hiç de kolay olmaz. Daha kar yağmadan hazırlıklara
başlanıyor. Örneğin özellikle ilkbahar ve yaz aylarında seçilen binalar
periyodik bakımlarına giriyor. Bildiğimde kadarıyla her 10-15 yılda bir dış
cephe boyanıyor, çatının kaplaması/yalıtımı değiştiriliyor veya
sağlamlaştırılıyor vb. Hatta bu süreç sırasında bazen oturduğunuz evi bile
değiştirmek zorunda kalabiliyorsunuz veya dış cephe kaplanacağı için,
oturduğunuz daireye ışık girmeyeceğinden kiranızı düşürebiliyorlar vb.
Kışın da kar yağmandan önce kar kamyonları
ve tuzlama/taşlama ekipleri şehirde cirit atmaya başlıyor. Özellikle tramvay
yollarına büyük önem veriliyor. Ulaşımın aksaması için sanırım raylara özel,
donmaya karşı bir sıvı püskürtülüyor.
Aynı şekilde havalimanında da uçak
kanatlarına kalkıştan önce bir sıvı püskürtülüyor. Bunun için de gerekli
aletler havalimanında sürekli hazır ve nazır. Sanırım Helsinki havalimanında kar
yüzünden 20-30dk’dan daha büyük gecikme hiç olmamış. Yani en geç yarım saat
sonunda havalimanını normal işler duruma döndürüyorlar.
Peki kar yağdıktan sonra şehirde neler
oluyor?
Bir kere şehirdeki yollar birincil,
ikincil ve üçüncül önemli yollar diye 3 sınıfa ayrılmış durumda. Buna göre
birincil öneme sahip yollar üzerinden tramvay geçen caddeler oluyor. İkinci
öneme sahip yollar tramvay geçmeyen ana caddeler ve üçüncü sınıfta da
genellikle sokaklar bulunuyor.
Bu sınıflandırma temel alınarak kar küreme
ve düzenleme çalışmaları yapılıyor. Yani öncelik tramvaylı yolların açılması.
Ancak anladığım kadarıyla, örneğin kar sürekli tipi şeklinde yağma halindeyse
bu ekip tramvaylı yollarda tıkılıp kalabiliyor. Yolu sürekli açmaları
gerekeceğinden, ikincil ve üçüncül öneme sahip yollara geçecek vakitleri
olmayabiliyor. Tabii bu gibi durumlarda ekip genişletiliyordur diye düşünüyorum
ancak sanırım küçük sokaklara her hâlükârda pek vakit kalmıyor, hatta bazı
durumlarda insanlar ellerine kürek alıp kendileri küremek zorunda
kalabiliyormuş.
Tabii bu çalışmalar sadece kar küremekle
sınırlı değil. Küçük kepçelerle kürenen karlar, daha çok geceleri kamyonlarla
şehir dışına taşınıyor.
Gündüz kürenip bir köşeye yığılmış karlar, geceleyin damperli kamyonlara yükleniyor. |
Ardından yollara küçük taşlar dökülüyor tekrardan. Bu
arada gündüz çatılarda da bir hareketlilik oluyor. Yine yukarıdaki cadde
sınıflandırması çerçevesinde çatılar da küreniyor. Sanırım böylelikle sarkıt
oluşumu ve kar düşmesi gibi olaylar engellenmiş oluyor. Kendilerini çatıdaki
gerekli yerlere bağlayan genellikle 3-4 kişilik bir ekip çatıdaki karları aşağı
doğru kürüyor. Aşağıda da bir görevli yolu kontrol edip kaldırımdan geçişleri
engelliyor.
Çatıda karları küreyen ekip |
Aşağıda bekleyen görevli |
Bu çatıdaki kar küreme işi
yapılamayacaksa, ancak çatıdaki kar miktarı tehlike arz ediyorsa genellikle
kaldırıma, yolu da kapatacak şekilde bir uyarı tabelası konuyor. Bu tabelalara
dikkat etmekte yarar var :)
Bu arada şehrin önemli alışveriş caddelerinden Aleksanterinkatu'nun altından ısıtma sistemi geçmekte, yani kışın bu cadde buz tutmuyor. Ne güzel temizlemişler diye düşünmeyin, zaten kar bile durmamış oluyor bu caddede :)
Aleksanterinkatu, kaldırımın altındaki ısıtma sistemi sayesinde kar ve buz tutmuyor. |
Kısacası kar yağdığı zaman Helsinki’de
hayat aslında bayağı hareketli bir şekilde akmaya devam ediyor :)
0 yorum:
Yorum Gönder