16 Mayıs 2016 Pazartesi



Geçtiğimiz günlerde birkaç günlüğüne Stockholm’de bulunma imkanımız oldu. İyi ki de olmuş, şansımıza hava da güzeldi ve gerçekten keyif alarak gezdiğimiz bir şehir oldu.

Helsinki’den Stockholm’e Nasıl Gidilir?

Helsinki – Stockholm arasında sanıyorum Finnair, SAS ve Norwegian uçuyor. Ayrıca dilerseniz öğleden sonra binip, ertesi gün inebileceğiniz gemi seferleri de mevcut.

Biz en uygun bileti Norwegian’da bulduğumuz için onunla uçtuk. Low-cost olmasına rağmen oldukça iyi uçaklara sahip bir hava yolu. Elbette su vs. her şey paralı, ancak kısa uçuşlarda buna ihtiyacınız olmayacak. Ancak dilerseniz internet bedava. Evet, uçaklarında internet var ama biz kullanmayı denemedik. Daha doğrusu doğal olarak tüm verilerinizi erişime açmanızı istiyorlar, o durum hoşumuza gitmediğinden kullanmadık, ama internet var aklınızda bulunsun :)

Helsinki – Stockholm arası uçakla tam 1 saat sürüyor. Finlandiya, Türkiye ile aynı saat diliminde, İsveç ise bu iki ülkeye göre 1 saat geriden geliyor. Bu da demek oluyor ki saat 10:25 uçağına binerseniz, saat 10:25’de Stockholm’e varıyorsunuz :) Çok hoş değil mi? O hâlde size daha hoş olan başka bir şey söyleyeyim, biz 10:25 uçağına bindik ve 10:10’da Stockholm’e indik, görecelik diye buna diyorlar sanırım ;)


Stockholm Arlanda Havalimanı’ndan Merkeze Nasıl Gidilir?
Arlanda Havalimanı’ndan merkeze gitmek için önünüzde 3 seçenek bulunuyor, bunlar:
Arlanda Express Treni,
Flygbussarna otobüsleri
Ve
Otobüs + Banliyo Treni

Hız ve ücret gibi iki etkili faktör bu üç seçenekten birini seçerken seçiminizi etkileyecek.
Arlanda Express hızlı tren. Yaklaşık olarak 20dakikada havalimanından şehre iniyorsunuz. Ancak ücreti 30€. Eğer 1 – 2 ay önceden alırsanız biraz indirim olabiliyor ama bana yine de 20’nin altına inmiyormuş gibi geldi.
Flygbussarna, Arlanda Express’ten sonra en hızlı ve en doğrudan yol. Sanıyorum merkeze kadar 5-10 durak var inebileceğiniz. Yolculuk yaklaşık 35 dakika sürüyor. Ücreti de yaklaşık 10€. Aileler için bilet seçenekleri de varmış, sitelerinden inceleyebilirsiniz.
Otobüs + Banliyo Treni seçeneği ise en yavaş seçenek fakat şehirde 3 günden fazla kalacak ve ulaşım kartı alacaksanız en ekonomik seçenek, çünkü yanlış anlamadıysam 3 gün ve üzeri toplu taşıma kartı satın alanlar, bu seçeneği ücretsiz kullanabiliyor. Biz 5 gün kalacak olmamamıza rağmen daha ekonomik olduğu için 1 haftalık kart seçmiştik. O yüzden bir ücret ödemedik. Ancak bu seçeneği şehre ilk geldiğimizde bilmiyorduk. Flygbussarna ile merkeze geldik, dönüşümüzü tren + otobüs ile yaptık. Ancak havalimanına hızlı bir şekilde gitmeniz gerekiyorsa bu seçeneği önermem. Çünkü hem tren yavaş, hem de otobüs çok dolanıyor. Gidişimiz en az 1 saat sürdü.

Belki de biz gittiğimde hava pek güzel olduğundan bize huzur ve sıcaklık verdi şehir :)

Ulaşım Ücretleri Nedir?

Stockholm’de anladığım kadarıyla İstanbul usulü bir sistem var. Yani bir kart alıyor, kartı yüklüyor ve kullandıkça tekrar yüklüyorsunuz. Sanıyorum günde 3-4 kere ulaşım araçlarını kullanacaksanız, bir turist olarak en mantıklısı toplu sınırsız kartlardan almak. Bir haftalık kart yaklaşık 40€ idi. Gerçekten de pahalı, ancak dediğim gibi sürekli kullanacaksanız (ki şehirde yaygın bir ulaşım ağı var) en mantıklısı bu.
Genel olarak merkezi yerleri gezecekseniz ve bol bol yürümeyi de seviyorsanız yürüyerek de gezebilirsiniz pek çok yeri. Ancak Stockholm bence Avrupa standartlarında büyük bir şehir. Ayrıca metro istasyonlarını da gezmek çok zevkli. En iyisi bir ulaşım kartı edinmeniz. Bu arada hâlâ fark etmediyseniz fotoğraftaki yaya geçidi işaretinde bir kadın var :)

Para Birimi Nedir?

İsveç’in para birimi İsviçre Kronası. Kısa adıyla “SEK”. Şu günler de 1 euro yaklaşık 10 SEK, yani 10 SEK yaklaşık olarak 3,35 Türk Liras’sı (2016 mayıs itibariyle). Şehirde euro geçmiyor. Geçen yerler varsa da kesin kuru farklı alıyorlardır, dikkat edin.

Nerede kalınır?

Stockholm’e giderken tam Eurovision’un başlangıcına denk geldiğimizi fark etmemiştik. Bu yıl İsveç bu etkinliğe ev sahipliği yaptığından, biraz da şarkıları izlemeye gelenler yüzünden hemen hemen tüm oteller doluydu. Var olanlar da gerçekten pahalı idi.

Stockholm’de otel ayırtırken dikkat etmeniz gereken 2 şey var bence.

  • Birincisi eğer deniz tutmanız vs. varsa, yanlışlıkla bir gemide kamara ayırtmadığınızdan emin olmanız. Stockholm’e gidip de otel olarak kullanılan teknelerden birinin kamarasında kalmak oldukça normal. Ancak benim gördüğüm kamaralar oldukça küçük ve banyosuzlar. Fiyatları göz önünde bulundurunca bana biraz kötü geldi.
Sahilde gezinirken bu gemimtrak yere rastladık. Bilmiyorum kendisi otel mi, ancak olma ihtimali yüksek :) Dışarıdan bakınca oldukça sempatik gözüküyor aslında.
  • Dikkat etmeniz gereken ikinci şey ise ayırtacağınız odada pencere olup olmadığı. Evet… Ne yazık ki Stockholm’e gördüğünüz o çok hesaplı odaların bir penceresi yok. Ben açıkçası en fazla 10m2’lik odada penceresiz kalmaya katlanamayacağımı düşünerek, “napalım artık parası neyse veririz” dedim.
Sonuç olarak karşımıza Birka Hostel çıktı. Burası adından da anlaşılacağı üzere bir hostel, ancak çift kişilik, banyolu odaları da mevcut. Temizlik gibi oda servisleri yok. Ancak dilerseniz mutfağını kullanabiliyorsunuz. Biz birkaç kez kullandık mikrodalga fırın olduğu için; çünkü tahmin edebileceğiniz üzere bu şirin şehirde yemekler de cep yakıyordu.



Stockholm’de Nerede Yemek Yenir?

Bu soruyu cevaplamam biraz güç olacak aslında. Yukarıda da yazdığım gibi kaldığımız hostelin mikrodalga nimetinden yararlandık genel olarak. Bir iki tüyo vermeye çalışayım.

COOP’dan alışveriş yapabilirsiniz. Sandviç çeşitleri bol, kahvesi de en ekonomik olan yer sanırım. Ayrıca büyük COOP’larda, Helsinki’de olduğu gibi salata bar var. Bu salata barda makarna, yumurta, ton, tavuk vs. da bulmak mümkün. Dilediğinizden, istediğiniz kadar alıp tartıyorsunuz. Yani sadece salata yiyorsanız oldukça ekonomik, ancak ben oturdum mu 2 yumurta yerim diyorsanız ağırlıktan pahalıya çıkabilirsiniz. Bu salata bara ek olarak sıcak yemek reyonu da var.

Hazır kahve alırken dikkat edin. Dışarıda 10 SEK reklamını görüp, içeride 20SEK ödeyebilirsiniz. 10SEK öğrenci fiyatı olabilir (bizim başımıza geldiğinden ilk gün, paylaşayım dedim).

Pizza yemek istiyorsanız Birkastans Restaurang & Pizzeria’yı tavsiye ederim. Biz giderken bilmiyorduk, ancak işletenler Türkçe konuşuyordu. İncecik ve kocaman pizzalar getirdiler. Tadı da güzeldi. Helsinki’den sonra cennete düşmüş gibi olduk pizza açısından :)

Gelelim Stockholm’de Gezilecek Yerlere…

Stockholm’de gezebileceğiniz gerçekten çok fazla yer, müze var. Şehirde boş boş dolaşmak bile eğlenceli. En azından biz gittiğimizde hava güzel olduğu için şehir bizde böyle bir his uyandırdı. Özellikle Helsinki’nin sakin halinden sonra Stockholm inanılmaz kalabalık ve etkin bir şehir gibi gözüktü bize.

Stockholm'de 1 Mayıs kutlamaları. Çözümü bulmuş belediye. Önden bando gidiyor, arkada slogan atanların sesi duyulmuyor :)
Gidişimiz 1 Mayıs’a, dönüşümüz ise Aziz günlerinden birine rastladığından ve iş için gittiğimizden fazla müze gezemedik. Hatta aslında sadece 1 tane müze gezdik :) O da Vasa Müzesi idi.

Müzeye dışarıdan bakış


Yukarıdaki ve aşağıdaki ayrıntılarda göreceğiniz üzere geminin her tarafından ayrıntı fırlıyor. Normalde bunlar bu fotoğrafta olduğu gibi renklilermiş. Açıkçası bana tahta rengindeki halleri daha hoş geldi :)

Geminin kesit maketi
Balkonlardan birine gemide bulunan bu balkonumvari tekerleği inşa etmişler. Dilerseniz tepesine çıkıp kendinizi geminin direğine çıkmış gibi hissedebilirsiniz :)

Bu gemi, denize indirildiği gün, belirlenemeyen bir sebeple batmış. Anladığım kadarıyla sebebini hâlâ çözememişler ama bence gemiyi süslemekten gerekli noktalara önem vermemişler, o yüzden batmış. ;) Oymalar olsun, renkler olsun fazla fazla uğraşmışlar. Giriş 130 SEK idi. Size tavsiyem, İngilizceniz (galiba Almanca da vardı ama bilemedim) varsa müzeye gitmeden önce, müzeniz sitesinden ücretsiz olarak audioguide’ı telefonunuza indirmeniz yönünde. Böylelikle neler olup bittiğini de öğrenebilirsiniz. Toplamda 15 ses kaydı var. Müzede belirtilen 15 ayrı noktada bu ses kayıtlarını dinleyerek bilgi alabilirsiniz. Biz galiba 12’ye kadar düzenli olarak dinledik sıkılmadın. Sonra biraz fazla geldiğinden hızlı geçtik.

Nordiska Müzesi
Nordiska Müzesi
Skansen Parkı'nın girşi
Bu telefonun klubesinin aynısı Helsinki'de de vardı :)
Yine bu müzenin yakınında ziyaret edebileceğiniz Nordiska Müzesi (100SEK/İsveç kültürü üzerine bir müze) ve Skansen Parkı (120SEK/Eski İsveç evlerini, bu bölgede yaşayan hayvanları görebileceğiniz bir nevi açık hava müzesi imiş. Bize pahalı geldiğinden, çok kuyruk olduğundan ve kuyrukta da sadece çocuklu aileler olduğundan girmekten vazgeçtik) var.

Asıl görmek istediğimiz müze Historiska Museet idi. Vikingleri ve İskandinav kültürünü de içine katan bir müze imiş burası. Ne yazık ki gittiğimizde tatil sebebiyle kapalıydı. Gezemedik. Dışarıdan bakınca büyük gözüküyordu binası. Giriş ücretsiz diye biliyorum.

Bu müzeler dışında şehirde elbette başka müzeler ve sanat galeri de var. Ve elbette kiliseler ve saray gibi popüler noktalar var. 
Stockholm Kraliyet Sarayı'na uzaktan bakış
Saraya biraz daha yakından bakış (solda püsküllü şapkasıyla bir asker duruyor)
Sarayın diğer tarafına dolanınca böyle bir manzara ile karşılaşıyorsunuz.
Yuvarlak avlusuna girince de böyle oluyor. Aşağıya da nöbet değişimi videosunu bırakıyorum  (internetten diğer videolara baktım da atlar toplar her şey var, bizim gördüğümüz biraz sade idi ) :)

Meclis binasına uzaktan bakış
Meclis binasına yakından bakış. Sağdaki binanın sağ ön kısmıydı bir önceki fotoğraf.
Normalde kiliseleri gezmeyi severim, ancak bu sefer sadece dıştan görüntülemekle yetindim çünkü giriş ücretliydi. Riddarholmskykran 50SEK ve Stockholm Cathedral 40 SEK imiş. Saat 16’da da kapanıyorlar.




Stokholm’de fazla fazla vakit geçirip, hediyelik eşya bulabileceğiniz nokta ise Gamla Stan adacığı, yani eski şehrin kurulu olduğu adacık. Stockholm’ün merkezine adım atar atmaz, Helsinki’ye ve Oslo’ya nazaran daha Avrupai (merkez Avrupa) bir şehirle karşılaştığım havasını vermişti. Gamla Stan’de gezerken de bu his tavan yaptı. Özellikle İsviçre ile yakın buldum mimarisini. Yüksek, sivri çan kuleleri, daracık sokaklar ve çeşmeler ve elbette adacıkları birbirine bağlayan köprüler bana kâh Zürih’teymişim, kâh Bern’deymişim hissi verdi. Biraz da böyle uzun süre vaktimi geçirdiğim bir ülkeye benzediğini görmekten belki de bir sıcaklık hissettim şehre karşı.



Eğer yolunuz bir Nisan – Mayıs vakti Stokholm’e düşerse, kesinlikle Kungsträdgården’den geçin. İnanılmaz güzellikteki kiraz çiçekleriyle karşılaşacaksınız. Mutlaka görün derim.




Müzeleri, sokakları ve meydanları gezmek dışında, dilerseniz tekne ile yapılan turlara da katılabilirsiniz. Biz denemedik ancak 1,5 saatlik turlar 200SEK, 50 dakikalıklar 150SEK civarındaydılar.


Ve son olarak, gelelim Stokholm’de yapabileceğiniz ve görebileceğiniz en ilginç deneyimlerden birine: Metro istasyonu turları! “Metro istasyonunun nesini gezeyim?” demeyin. Gerçekten de harika metro istasyonları yapmışlar. Biz, aşağıda resimlerini de paylaşacağım 5 tanesini gezdik. Vaktimiz olsa daha da gezecektik. Dilerseniz rehberli turlar bile düzenleniyormuş. Tura katılıp katılmamak size kalmış, zaten oradan oraya giderken, hele bir de ulaşım kartınız varsa kesin metro kullanacaksınız demektir, istemeseniz de göreceksiniz süslemeleri. Anladığım kadarıyla her metro istasyonu başka bir sanatçıya verilmiş. Onlarda biraz diledikleri gibi, biraz da durağın bulunduğu yere bakarak süslemeler oluşturmuşlar. Örneğin üniversite durağında bayağı bayağı coğrafya derslerini resmetmişler fayanslar üzerine gibi geldi bana. Gibi geldi diyorum çünkü İsveççe idi yazılar :)

Kungsträdgården Metro İstasyonu (bu fotoğrafları cep telefonuyla çekmek zorunda kalınca biraz kalitesi düşük oldu ama ne yapalım): Bu istasyonu sanki tarihi bir kalıntıymış gibi tasarlamışlar.






Östermalmstorg Metro İstasyonu: Burası sanki mağara resimlerine özenilerek düzenlenmişti.


Universitet Metro İstasyonu: İşte bu durak az önce yukarıda bahsettiğim Üniversite durağı idi. Çıkış kapılarına bayıldım ben :)




Stadion Metro İstasyonu: Burası çiçekli gökkuşaklıydı :)



Tekniska Högskolan Metro İstasyonu: Burasıda biraz bilimkurgu filmlerini andırıyordu.



Solna Centrum Metro İstasyonu: Mars'a ayak basmış gibi hissettim bu durağa inince :) İlk paylaştığım metro istasyonu fotoğrafı da buradan.


Thorildsplan Metro İstasyonu ise sanki bir Super Mario oyunun içine düşmüş gibi hissetmenizi sağlıyor:


Aşağıda ise diğer metro duraklarından geçerken çektiğim 2-3 kare var:



Metro istasyonlarına inmek bazen biraz uzun sürebiliyor. Oldukça dik ve hızlı giden merdivenler var. Dilerseniz fotoğrafın sağında gözüken, kafesi andıran füniküler görünümlü asansörleri de kullanabilirsiniz :)
Kısaca Stockholm’de birkaç günde yapabilecekleriniz böyle. Bizim gayet hoşumuza giden bir şehir oldu. Diğer kuzey ülkelerine göre de oldukça kalabalık ve hareketli gözüktü gözümüze. Örneğin biz dönerken her iki ülkede de tatildi. Stockholm’de sokakta yürümekte zorlanırken, Helsinki’ye indiğimizde sokaklarda in cin top oynuyordu. :)

Şimdiden iyi eğlenceler! :)

0 yorum:

Yorum Gönder