18 Kasım 2015 Çarşamba


Uzun zamandır bir şeyler karalamak istiyordum; ancak taşınma ve sonrasında yerleşme telaşı sürekli olarak bu işi ertelememe sebep oldu. Sanıyorum artık yavaş yavaş yeni yazılar ele almaya başlayabilirim.

Açılışı da Helsinki’yle yapmış olalım.

Aslında geçtiğimiz kış buraya yaptığım geziyle ilgili bir şeyler kaleme almıştım. Ona buradan (Helsinki) ulaşabilirsiniz. Bu sefer ki yazım daha çok burada yaşayanları ya da yaşamayı düşünenleri kapsıyor. Gerçekten de bir insanın bir şehirde yaşaması ya da sadece ziyaret etmesi arasında dağlar kadar fark var. Gelelim Helsinki’ningerçeklerine :) Aşağıya maddeler halinde bana ilginç gelen ya da temel teşkil ettiğini düşündüklerimi sıralayacağım. Umarım yararlı olur. İyi okumalar :)

  • Finlandiya’ya yerleşmek için geldiğinizde yapmanız gereken ilk şey polis merkezine gidip kayıt olmak. Bu kısım oldukça basit. Hatta fazlasıyla da hızlı… Bana bir haftada oturma kartımı yolladılar ki şimdiye kadar kaldığım hiçbir ülkede 3 aydan daha önce kartı elde edememiştim. Kartınız geldikten sonra maiistrati denilen kuruma gidip iş vb. bilgilerinizi bildirmeniz gerekiyor. Bu kuruma başvurmadan Finlandiya’da hiçbir işi yapmanız mümkün değil. Belki polisten gelecek oturma izni numaranızla elektriğinizi açtırabilir, internetinizi bağlatabilirsiniz; ancak indirimli ulaşım kartı almak, bankada hesap açtırmak ve daha pek çok şey için maiistrati’nin sizi onaylayıp sisteme kaydetmesi gerekiyor. Bu kayıt işlemi de yine yaklaşık 1-2 hafta sürüyor. Kayıt olduğunuza dair belgeyi adresinize postalıyorlar. Maiistrati’den onayınızı aldıktan sonra artık gidip sosyal sağlık güvenceniz ve vergiyle işlerinizi halletmek üzere into Finland’a gidebilirsiniz. Tabii bu durum burada çalışanlar için geçerli. Ya da aile birleşimi yapıyorsanız ve eşiniz çalışıyorsa onun sayesinde de sosyal güvenlik (kela) kurumuna başvurup kart çıkartabiliyorsunuz (ha biz daha gerçekleştiremedik o kısmı, orası ayrı, ama kitapçıklarında aileden birinin çalışması yetiyor gibi yazmışlar, haklarımızı almaya çalışıyoruz hehe :) ). Eğer hali hazırda Helsinki’de çalışacak bir yeriniz varsa, gerekli formları doldurup paşa paşa kartınızı beklemekten başka yapacağınız bir şey yok. 
    Bu arada eklemeyi unutmuşum. Önemli olsun olmasın, eğer evliyseniz
    Maiistrati sizden evliliğinizi belgeleyen bir şey istiyor ve ne yazık ki buna uluslararası aile cüzdanı dahil değil (polis merkezinde gayet kabul etmişlerdi oysa). İstedikleri belge apostilli, çok dilli (eğer çok dilli olmuyorsa noter onaylı çevirtmeniz gerekecek), evlilik belgesi istiyor. Biz İtalya’da evlendiğimiz için Türkiye’deki hiçbir belgeyi kabul edemeyeceklerini söylediler ne alakaysa. Neyse ki İtalya’daki aile üyeleri apostilli belgeyi alıp yollayabildiler bize de, kayıt olabildik sisteme. Yoksa kayıt olamıyorduk. Yani aklınızda bulunsun, gelirken gidip gerekli mercilerden evlilik belgenizi (apostilli ve çoookkk dilli) almayı unutmayın, rahat edersiniz :)
  • Helsinki’de en başta anlaması biraz zor olsa da oldukça kapsamlı bir ulaşım ağı var (kışın kar yağınca çok aksıyor dediler ama biz henüz görmedik o çetin günleri). Özellikle sayamadığım kadar çok otobüs olduğuna karar verdim. Öyle ki bazı ana duraklar yer altında. Yani bizim gibi yerin üzerinde ‘nerede yahu bu otobüs’ diye aranmayın. Kamppi durağından bahsediyorum özellikle. Alışveriş merkezine girip yerin altına inmeniz gerekiyor duraklara ulaşabilmek için.

    Öte yandan henüz çetin günlerle karşılaşmaya başlamadık (örneğin buradaki ilk ayımız ve sadece 35 günde sadece 2 gün yağmur yağdı, o da tüm gün değildi), ama şimdiden rahatlıkla otobüs saatlerini gösteren tabelaların pek de çalışmadığını söyleyebilirim. Örneğin bir otobüs bekliyorsunuz, saat 16:00’da gelmesi lazım. Saat 15:55’de 5 dakika sonra gelecek diye gösteriyor ekran, iyi her şey yolunda diyorsunuz. Sonra saat 16:00 oluyor ve o tablo otobüsün gelişine 25 dakika var diyor. Yani sizin otobüs trafiğe takılırsa o tabela güvenilirliğini kaybediyor. Cenevre’de de tam tersiydi. 10 dakika boyunca 1 dakika kaldı diye gösterebiliyordu; ama en azından otobüsün 1 dakikalık mesafede olduğunu biliyordunuz :D
Helsinki ulaşım ağı, bölgelere göre (Kaynak: HSL)
  • Gelelim bilet ücretlerine. Helsinki genel olarak 3 bölgeye ayrılıyor (bkz. Yukarıdaki harita)
    Biz genel olarak Helsinki merkez bölgesinde olduğumuz için ona göre bir abonman aldık, ancak gideceğiniz bölgeye göre abonmanın fiyatı da artacaktır. Bir aylık abonman, sisteme kayıt olduktan sonra yaklaşık olarak 45 euro gibiydi (yani Helsinki’de oturmuyorsanız daha fazla ödeyeceksiniz demek). Abonmanın aylık olmasına gerek yok. “Şu – şu tarihler arası istiyorum” demeniz yetiyor, ona göre hesaplıyorlar. Bize daha uygun geldi böylesi. Ama fiyatlar yine de biraz daha ekonomik olabilirdi. Örneğin Espoo veya Vantaa’ya gitmek istiyorsak illa iki bölge fiyatında bilet parası ödemek zorunda kalıyoruz. Neden Helsinki için olan abonmanız sayılmıyor bilmiyorum. Espoo’ya tek gidiş için 3,8 euro ödemek zorunda kalıyorsunuz.

    Peki bu ödemeyi nasıl yapıyorsunuz? İster şoföre (tramvay için de aynısı geçerli) 5 euro olarak ödeyebiliyorsunuz, ya da kartınızı akbil gibi doldurup ödemeyi makinaya tutarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Evet, aylık abonman olarak kullandığınız kartı isterseniz doldurup da kullanabiliyorsunuz. Kartla ödeme yaptığınızda şoföre ödeme yapmaktan daha ekonomik oluyor.

    Bu arada otobüslere önden binmenin zorunlu olduğunu hatırlatalım. Doğal olarak da kartınızı makinaya okutmanız gerekiyor. Eğer yolculuk edeceğiniz bölgeyi kapsayan bir abonmana sahipseniz kartı makinaya yaklaştırmak yetiyor. Yok eğer abonmanınız yoksa ama karttan ödeyeceksiniz bulunduğunuz ve seyahat edeceğiniz bölgeye göre 0/L, 1, 2 veya 3 numaralarından birine basmanız gerekiyor. Ben de tam öğrenemedim o yüzden anlatmaya çalışıp aklınızı bulandırmayayım :D

    Otobüslere önden binmek zorunlu… Böylece herkes binerken ulaşım kartını makinaya okutmuş oluyor. Peki yanınızda puset varsa ne oluyor? Orta kapıdan pusetinizle biniyor ve hiçbir şey ödemiyorsunuz. Evet, pusetli ebeveynlere (en azından içlerinden birine) yolculuk ücretsiz; çünkü puseti tek başına bırakıp bilet basmaya gitmeniz çocuk açısından tehlikeli olabilir. Ne yazık ki bebeğini kucağında taşıyan aileler bu avantajdan yararlanamıyorlar.

    Daha ayrıntılı bilgiye Helsinki ulaşım idaresinin sitesinden (HSL) ulaşabilirsiniz.
  • Alışverişe gelince… Mutfak alışverişi ve günlük alışveriş için merkezde, hemen her yerde küçük büyük süpermarketler bulmak olası. Büyük süpermarketler hafta içi ve Cumartesi günleri sanıyorum 7-22 arası açık oluyor, Pazar günleri 12 – 18 arası açık oluyorlar. Köşe başlarındaki küçük süpermarketler ise hafta içi 7-23, Cumartesi 8-23 ve Pazar günleri 10-23 arası açık olabiliyor. Tabii dediğim gibi bunlar genel fikir veren saatler. Süpermarkete göre değişebilir. Alışveriş merkezleri İkea vs de her gün açık ama onlar da Pazar günleri 12 – 18 arası açık kalıyor anladığım kadarıyla. İkea için merkezde, postanenin önünden kalkan otobüsler var. Saatlerini internet sitesinden kontrol etmek lazım ve erkenden gitmek gerek, yoksa otobüs dolabiliyor ve başka kimseyi almıyorlar. Aklınızda bulunsun, böylece 7,5 ila 10 euro arasında ulaşım ücreti bayılmak zorunda kalmazsınız :p
    Elektronik eşya veya beyaz eşya için merkezde Gigantti var Forum alışveriş merkezinin içinde. Şahane değil, zaten Finlandiya’da pek ekonomik değil özellikle elektronik eşya ve sebze meyve fiyatları için, ama genel olarak aradığınızı bulabileceğiniz bir yer.

    Genel eşya alışverişi
    için benim gördüğüm en uygun sıfır eşyalar İkea’da idi. Bir de Ikea’ya benzer Jysk var ama bana çok daha ekonomik gözükmedi. İkinci el alışveriş etmekten çekinmiyorsanız (ki Finlandiya’da oldukça popülermiş.) online olarak tori.fi’ye ve üniversitenin Marketplace internet sayfasına bakabilirsiniz (ikisini de kullandık, memnunuz). Bir de gidip bakabileceğiniz Kierratyskeskus ikinci el mağazaları var. Biz henüz gitmedik ama giden birkaç arkadaş pek seçenek yoktu dedi, tamamen ne zaman taşındığınızla alakalı bir durum, tek problem dediğim gibi gidip bakmanız gerek. 
Yayalara flaşör yapan otobüs... Hemen çekeyim derken titretmişim bayağı, kaldırımdan iniyordu çekebildiğimde.
Üniversitelerin "hoşgeldiniz" günlerine giderseniz bu yansıtıcılardan bulabilirsiniz.




Finlandiya’da yaşayacaksanız dikkat etmeniz gereken bazı genel kurallar var. Tabii bunlar genel kurallar herkesi kapsamıyor olabilir ama geneli böyle.
*Örneğin buralarda kapı tutmak pek adetten değil. Ola ki biri kapıyı suratınıza çarparsa şaşırmayın. Tam tersine siz kapıyı tutarsanız da bayağı teşekkür alıyorsunuz, ona da şaşırmayın.
* “Nasılsınız?” diye sormak da adetten değil. Biri bu soruyu soruyorsa gerçekten cevabını duymak istediği için soruyordur. Ola ki siz sorarsanız ve karşınızdakinin gerçekten bir derdi varsa çekinmeden sorunuzu ayrıntılı bir şekilde yanıtlayacaktır.
* Yine yukarıdaki maddeye bağlı olarak Finlerin işte iş yaptığını söyleyebiliriz. Örneğin bir akşam iş arkadaşlarınızla içmeye gidebilir, acayip muhabbetler döndürebilir ve çok eğlenebilirsiniz; ancak ertesi gün işte size selam bile vermezlerse şaşırmayın; çünkü işteyseniz, işinizle ilgilenirsiniz demektir.
* Helsinki suç oranı oldukça düşük bir şehir; o yüzden kendinizi genel olarak rahat hissedebilirsiniz. Yine de dikkatli olmakta yarar var tabii. Ben hala köşe başında eşya kamyonlarını nasıl açık bırakıp gidiyorlar diye bakıyorum insanlara.
* Anladığım kadarıyla Helsinki’de kaldırıma park etmek serbest. Ayrıca kaldırımdan dönüş yapıp yan yola geçmek vs. de serbest. Hatta bir keresinde yol kısmen kapalı olduğu için kaldırıma çıkan, kaldırımdaki yayalara flaşör yapan otobüs bile gördüm. O yüzden siz siz olun, kaldırımda yürürken de arabalara ve motosikletlere dikkat edin.
* Bir de buzlara dikkat edin. Özellikle “black ice” diye tabir ettikleri, genellikle sabahları gözüken ve göze pek görünmeyen buzlu alanlar olabiliyormuş kaldırımların üzerinde. Dikkatli yürümek, bir tarafımızı kırmamak gerek.
* Buraya geldiğiniz zaman, bir süre sonra muhakkak dikkatinizi çekecektir, herkesin üzerinde, ceketinin ya da çantasının bir tarafından sarkan yansıtıcılar var (Finlandiya’ya özgü olduğunu söylediler ama ben Oslo’da da görmüştüm). Bu yansıtıcıların hayat kurtardığını, araba ve diğer araçların sizi rahatlıkla fark etmesini sağladığını belirtiyorlar. Geldikten sonra bir yerlerden bir tane edinebilirsiniz.

Son olaraksa “Bayrak Günleri”nden bahsetmek istiyorum. Evet, Finlandiya’da evinizin önünde bayrak asmanızın zorunlu olduğu çeşitli tatil günleri var. Genellikle sabah 8 akşam 6 arası o koca bayraklar binanızın önünde dalgalanıyor. Önemli bir gün olduğunu ya da süpermarketlerin neden o gün açılmadığını anlamak için yararlı ama yine de biraz abartılı geldi bana. Neyse ki bayrağı siz asmıyorsunuz. Henüz asan kişiyi tespit edemedim ama bir sonraki bayrak gününde erkenden uyanıp bakacağım :p Bir kamu hizmeti olarak aşağıya bayrak günlerini ve anlamlarını paylaşıyorum. Şimdiden Helsinki’ye hoş geldiniz :)

Dalgalanan bayraklar
Yasayla zorunlu kılınan bayrak asma günleri:
*28 Şubat – Kalevala günü. Aynı zamanda Fin Kültürünü kutlama günü.
*1 Mayıs – İşçi Bayramı
*Mayısın ikinci Pazar günü – Anneler Günü
*4 Haziran -  Carl Gustaf Emil Mannerheim (Mareşel) yaş günü – Aynı zamanda Finlandiya Savunma kuvvetleri günü.
*20 – 26 Haziran günleri arası – Yaz dönümü günü.
*6 Aralık – Bağımsızlık Günü
Ayrıca genel ve yerel seçim günleri, Avrupa Parlamentosu’ndaki seçim günleri ya da referandumlar ve cumhurbaşkanının törenle göreve geldiği gün de bu zorunlu bayrak günlerine dâhil.

Yasaya tabi olmasa da gelenek olarak bayrak asılan günler:
*5 Şubat – Şair Johan Ludvig Runeberg’in yaş günü
*19 Mart – Roman ve oyun yazarı Minna Canth’in yaş günü, ayrıca eşitlik günü.
*9 Nisan – Fin edebiyatının kurucusu Mikael Agricola ölüm yıl dönümü ve ayrıca halkbilimiyle ilgilenen Elias Lönnrot’un yaş günü. Bu gün vasıtasıyla Fin dili kutlanıyor.
*27 Nisan – Savaş gazileri günü
*9 Mayıs – Avrupa Günü
*12 Mayıs – Fin kimliği günü, devlet adamı Johan Vilhelm Snellman’ın yaş günü
*Mayısın üçüncü Pazar günü – Savaşlarda ölenleri anma günü
*6 Temmuz - Şair Eino Leino’nun yaş günü, bu vesileyle şiir ve yaz kutlaması günü
*10 Ekim – Yazar Aleksis Kivi’nin yaş günü, Fin edebiyat günü
*24 Ekim – Birleşmiş Milletler günü
*6 Kasım – Fin İsveç Miras günü ve Gustavus Adolphus günü
*Kasımın ikinci Pazar günü – Babalar günü
*8 Aralık – Besteci Jean Sibelius’un yaş günü ve aynı zamanda Fin müziği günü.

0 yorum:

Yorum Gönder