Evet, bugün sizlerle evde nasıl bira
yapabileceğinizi paylaşacağım.
Aslında elinizin altında olması gereken
ufak tefek bazı şeyleri aldıktan sonra evde bira yapmak çok da karmaşık bir
olay değil. Yalnız baştan söyleyeyim ben işin pratik tarafını anlatacağım,
yoksa ilk aşamadan itibaren kendi biranızı kendiniz yapmak istiyorsanız o kısım
konusunda pek yardımım dokunacağını sanmıyorum :)
Gelelim bizim durumumuza... Bizim için
her şey İtalyan bir arkadaşın evlilik hediyesi olarak bize bir bira kiti
vermesiyle başladı. Bu kitin markası Pinta, İtalyan olduğu için her yerde
bulunduğunu sanmıyorum, belki internetten sipariş verilebiliyordur ama siteleri
sadece İtalyanca, ama eminim ki benzer kitler başka yerlerde de satılıyordur. Zaten temel olarak ihtiyacınız olan 5-6
malzeme var bunlar: İki bidon, bira özü, maya, su, şeker, yeteri kadar şişe ve
şişeleri kapatmak için bir şişeleyici.
Bunlara ek olarak hijyen için metabisülfite
de ihtiyaç duyuluyor. Biz pek kullanmak istemedik sağlıklı olup olmadığından
emin olamadığımız için. Ancak dikkat ederseniz biraların içinde hep olan bir
madde.
Bize kitle birlikte 3 adet de bira özü
hediye etmişti arkadaş: Dark(Siyah), Scottish Export (Kızıl) ve Lager
(Sarı). Şimdiye kadar siyah ve kızılı yaptık. Şuanda da sarı birayla
uğraşıyoruz. Bu bira özlerinin fiyatı internette 12pound civarı. 12 pound 42
lira yapıyor. 42 liraya ortalama 23 litre bira yapabiliyorsunuz. Bu da 0,33lük
bir şişenin maliyetini 0,6 liraya indiriyor.
Bira hazırlamanın en meşakkatli kısmı
şişelerin yıkanması. Onun dışında bir kere nasıl işlediğini anlarsanız diğer
seferlerde çok kolay bir şekilde hallediyorsunuz işi. Ortalama olarak 10 günde
biranız bidonlarda mayalanıyor, sonrasında da yaklaşık 2-3 hafta daha şişelerde
mayalanmaya devam etmesi gerekiyor içmeden önce. İçilecek kıvam için en uygun
zamanın şişelendikten 6 ay sonra olduğu söyleniyor. Son kullanma tarihi ise
şişelendikten 10 ay sonrası.
|
Şişeleri yıkamak güç iş... Bu arada basınca dayanıklı şişeler kullanmanız gerektiğini unutmayın. Biz arkadaşlardan topladığımız bira şişelerini kullandık. |
Öncelikle yapmak istediğiniz biraya karar
veriyorsunuz ve dilediğiniz türün konservesini alıp büyük bir tencerede
kaynayana kadar ısıtıyorsunuz, bu arada elinizdeki tüm malzemeleri önce iyice
yıkayıp, sonra da metabisülfitle dezenfekte etmeniz gerekiyor.
Dezenfekte ettiğiniz bidonlardan birini
(üzerinde derece yapıştırdığınız) alıp güzelce musluğunu takıyor ve vanayı da
kapalı pozisyona gerekiyorsunuz. Ardından ısıttığınız konserveyi ocaktan alıp
açıyorsunuz ve bidona döküyorsunuz.
Ardından biranın türüne göre 20 ila 25
litre arasında içilebilir suyu bidonun içine boca ediyorsunuz.
|
Musluktan akan su içilebilir olsa bile klorlu ya da kireçli olabileceğinden dolayı hazır şişe sulardan kullandık. |
En son da konserve ile birlikte gelen
küçük maya paketini bidona serpip kit ile birlikte gelen spatulayla bir süre
karıştırıyorsunuz.
Karıştırma işlemi bittikten sonra bidonun
kapağını iyice kapatıp üzerinde kalan boşluğa bileşik kap şekildeki tüpü
tıkıyorsunuz. En son da tüpün içine az miktarda metabisülfitli su ekliyorsunuz.
Tüm bu işlemler bittikten sonra sıra
bekleme faslına geliyor. Ara ara bidonun üzerinde bulunan termometreden
sıcaklığı kontrol etmenizde fayda var, çünkü biranın mayalanması için 20-24
derece bir sıcaklıkta bulunması gerekiyor.
Mayalanmanın başlamasıyla birlikte blop
blop diye sesler duymaya başlayacaksınız. Mayalanmanın etkisiyle yukarı çıkan
gazın, bidonun üzerinde bulunan tüpün içerisindeki suyu hareket ettirmesiyle oluşan
ses bu. Bir süre sonra bu ses kesilecek. Mayalanmaya bir süre daha devam
edebilmeniz için bidon değiştirmeniz gerekecek.
Ancak bidon değiştirmeden önce yapmanız
gereken bir iş daha var, o da hidrometre ile ölçüm yapmanız. Böylelikle biranın
şişelenecek aşamaya gelip gelmediğini görebilirsiniz. Her bira türüne göre hidrometrenin
bulunması gereken nokta değişebiliyor. O yüzden kılavuzu okumakta fayda var :)
|
Öncelikle kabımıza biraz bira alıyoruz. |
|
Kabın dolu hali |
|
Bu da hidrometreli hali :) |
Hidrometre ile de işiniz bittikten sonra
ikinci bidona aktarıyorsunuz birayı. Aktarma işlemi bittikten sonra yine
üzerini kapatıp tüp ile tıkıyorsunuz. Aktarma sırasında dikkat etmeniz gereken
en önemli şey ise biranın içerisine hava girmemesi. Biraz zor oluyor, ancak bir
kaç alıştırmadan sonra beceriliyor.
|
Eğer aktarma yaptığınız tüp hava almaya başlıyor, yani içerisine oksijen giriyorsa tüp de boşluklar oluşuyor ya da hava kabarcıkları çıkmaya başlıyor. |
İlk bidonun içerisinde kalan maya
tortuları :)
İkinci bidonda da bir kaç gün
mayalandıktan sonra son olarak tekrar hidrometreyle ölçüp, uygun kıvama
gelmişse şişelere koymaya başlıyorsunuz.
Eğer başlangıç itibariyle 25 litrelik bir
bira yapmaya başlamışsanız bile, en sonunda elinizde 22-23 litresi kalıyor,
aradaki bir kaç litreyi bidonlar arası aktarım sırasında heba edebiliyorsunuz.
Ya da şişelenen son kısım pek kaliteli olmuyor, ama her şeye rağmen içilebilir
oluyor.
Şişelemeden önce şişeleri iyice
temizlemek, dezenfekte etmek ve her küçük şişeye yaklaşık olarak yarım çay
kaşığı şeker eklemek gerekiyor (her şişeye tek tek şeker eklemek biraz sıkıcı olduğundan biz en sonunda şöyle bir yöntem bulduk: eklememiz gereken toplam şeker miktarını hesaplayıp biraz su içerisinde çözdürüyoruz, sonra da şişelemeden hemen önce bu çözeltiyi bidona ekleyip karıştırıyoruz. Aynı şeye gelmiş oluyor).
|
Önceden bulaşık deterjanıyla iyice yıkadığımız şişeleri bu alet vasıtasıyla tek tek dezenfekte ediyoruz. İçerisinde suyla karıştırılmış metabisülfit var. |
|
Şişeyi koyup bir kaç defa bastırmak yeterli oluyor içini yıkamak için. |
|
Yıkama işlemini en az yarım gün önceden yapmanızda fayda var, böylece şişeleri kurutabilir, fazlalık metabisülfitin dışarı çıkmasını sağlayabilirsiniz. Şişeler de çam ağacı gibi duruyor :p |
Sonrada da tek tek şişelere doldurup, kapaklarını kapatıyorsunuz.
En son üzerlerine bir etiket yapıştırmak da oldukça faydalı :)
Gelelim aklınızda oluşabilecek soruya.
Peki bu yaptığımız biranın alkol oranı nedir? Normalde %4 civarında olması
gerekiyor, ancak sanıyorum ki bunu tutturmak biraz güç evdeki imkanlarla. Büyük
ihtimalle %2,5da kalıyordur oran. Ama yine de (artık kendi emeğiniz olduğundan
mı bilemiyorum) tat bakımından içimlik biralar elde ediyorsunuz :)
Eğer yeterli büyüklükte bir bahçeniz varsa
şerbetçi otu gibi gerekli bitkileri ekip konservenizi de kendiniz
hazırlayabilirsiniz. Ancak o kısımın nasıl olacağı hakkında pek bir bilgim yok.
Araştırmak lazım ve hakikaten sabırlı olmak gerek diye düşünüyorum, bana
böylesi daha pratik geldi :)
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
İyi eğlenceler :)