2 Kasım 2012 Cuma




Bildiğiniz üzere 31 Ekim temel olarak Amerika olmakla birlikte dünyanın hemen her yerinde Cadılar Bayramı olarak kutlanıyor.

Cenevre de bu bayramın genel olarak kutlandığı yerlerden biri, ancak bu yıla kadar ev partileri, grup partileri dışında büyük bir hareketlilik görmemiştim (belki de bir kaç ay öncesine kadar büyük bir binada oturmadığımdan). Bu yıl gerçekten de bir Cadılar Bayramı atmosferi yaşadım. Akşam üzeri 7'den akşam 10'a kadar kapının önünde
şeker bekleyen çocuklar hiç eksik olmadı. Artık annesiyle gelen 4 yaşında küçük prensesler mi istersiniz, 17sine dayanmış hortlaklar mı, cadılar mı... Bir iki seferden sonra ben de havaya girip 2 sene önce aldığım şeytan boynuzları ve melek haresinden oluşan tacımı kafama takmıştım.



Gelelim şeker mevzusuna. Neyse ki evde şeker vardı. Koca bir paket aldığımız, ama aldıktan sonra hoşumuza gitmediği için bir köşeye bıraktığımız bir dolu şeker. İşte Cadılar Bayramı'nın yararı buydu, evde istenmeyen şekerleri doğal yoldan geri dönüşüme kazandırmak. Alan mutlu, veren mutlu. Ama ne yalan söyleyeyim, biraz daha çocuk gelseydi şeker meker bulamayacaklardı, artık elma mı verirdik, havuç mu bilemiyorum.

Bu arada aklıma eski bayramlarda gelmedi değil. Şeker bayramı mesela. Komşulardan şeker istenir, aynı mantık. Ama biz şeker verilmeyince bağırmıyorduk sanırım. :) Şimdi kim hangi cesaretle çocuğunu sokağa şeker toplamaya bıraksın. En azından İstanbul gibi büyük şehirlerde zor.

Herkesin geçmiş Cadılar Bayramı kutlu olsun! :)


0 yorum:

Yorum Gönder