http://lyon.aujourdhui.fr/ adresinden alınmıştır |
18 Aralık 2013 Çarşamba
Denizler Altında 20 000 Fersah
18 Aralık 2013 Çarşamba - Hiç yorum yapılmamış
16 Aralık 2013 Pazartesi
Indochine'le Coşmak
16 Aralık 2013 Pazartesi - Hiç yorum yapılmamış
Cuma
günü, 12. albümleri Black City Parade'ın turnesi kapsamında Cenevre'de bulunan Indochine'i
dinlemeye gittik. Konsere giderken ki beklentilerim ve konserden çıkarken ki düşüncelerim
birbirinden oldukça farklıydı.
Öncelikle
belirtmeliyim ki, bu konserden sonra artık "daha diskoya gitmişliğim
yok" demem, öyle bir ortam hakimdi konserde. En başta bunu yadırgasam da
sonradan ortama ayak uyduruverdim, hatta çok da hoşuma gitti. Her ne kadar
grubun türü olarak "rock" ibaresi geçiyor olsa da, kendileri daha çok
New Wave ve Synthpop'a yakınmış. Bunu da canlı canlı gördük konserde.
Biraz
hızlı gittim anlatırken, en iyisi baştan almak :)
11 Aralık 2013 Çarşamba
Bere şekilde Yılbaşı Süsü
11 Aralık 2013 Çarşamba - Hiç yorum yapılmamış
Bugün hem yapımı çok kolay, hem de yapınca bakması pek güzel olan bir yılbaşı süsünü
sizinle paylaşacağım.
İhtiyacınız olan 3 malzeme var:
- Makas,
- Biraz yün
- Bir adet bitmiş kağıt havlu veya tuvalet kağıdı rulosu.
Öncelikle karton rulomuzdan ufak bir
parçayı makas yardımıyla kesiyoruz:
5 Aralık 2013 Perşembe
Padova'ya Hızlı Bir Bakış
5 Aralık 2013 Perşembe - Hiç yorum yapılmamış
Aslını
söylemek gerekirse, Padova özellikle gezmeyi düşündüğüm bir yer değildi. Taa ki 2010 yılında ERASMUS serüvenim sırasında İtalyan bir arkadaşımın yanında konuk olarak İtalya'ya gidene kadar. Aslında samimi olmak gerekirse Padova'nın varlığından bile haberdar değildim. Ama işte güzel yerleri
keşfetmenizi sağlayan bölgeyi bilen arkadaşlar oluyor sanırım. Bizi evinde
misafir eden arkadaşım Padova Üniversitesi’nde fizik mastırı
yapmaktaydı. Bu sayede şehri gayet iyi bilen biri olarak, bizi de gezdirdi.
Padova,
oldukça kalabalık bir öğrenci nüfusuna sahip olan, tam bir üniversite şehri.
Bir nevi bizim
4 Aralık 2013 Çarşamba
Black Sabbath Peşinde Paris Yollarına Düşmek...
4 Aralık 2013 Çarşamba - Hiç yorum yapılmamış
Black Sabbath benim için hep
"ah keşke biraz daha erken doğsaydım da dünya gözüyle bir
seyretseydim" dediğim bir gruptu. Tabii dünya gözüyle seyredebilmek için
diğer etken Avrupa ya da Amerika'da doğmuş olmaktı. Fark ettiyseniz grubun
dağılışlarından ve 2013 öncesi son albümlerinin -'95 tarihini gösterdiğinden
bahsetmiyorum bile... Kısacası Black Sabbath hakkında sürekli bir 'di'li geçmiş
zaman kullanma halindeydim, taa ki son albümleri 13'ün turnesi kapsamında
Avrupa'ya geleceklerini öğrenene kadar. Sanıyorum turne tarihleri
kesinleştiğinde haziran ayı başıydı, hemen listeye baktım, hani şansa
Cenevre'ye gelirler diye, ancak listede İsviçre yoktu. Hemen diğer
alternatifleri araştırmaya başladım ben de. Yanılmıyorsam Almanya'da iki
konserleri vardı, fakat ikisi için de yer tükenmişti. İngiltere'de bayağı
konserleri vardı, fakat İngiltere vizesi almak benim için bir kabustu... Derken
en mantıklı seçeneğin
28 Kasım 2013 Perşembe
Annemasse'da Alışveriş Yapmak
28 Kasım 2013 Perşembe - Hiç yorum yapılmamış
27 Kasım 2013 Çarşamba
Venedik Sokaklarında Kaybolmak
27 Kasım 2013 Çarşamba - Hiç yorum yapılmamış
Venedik'i ilk defa 2010'da ERASMUS yaptığım sırada ziyaret etme imkanım olmuştu. Ben trenle gitmiştim, fakat uçakla Venedik havaalanına inmek de başlı başına başka bir deneyim. Ola ki uçakla Venedik'e gidiyor, ya da uçakla dönüş yapacaksanız mutlaka pencere kenarını ayarlayın :)
Herhalde Venedik şimdiye kadar en çok eğlendiğim şehir olmuştur. Labirent gibi sokaklarını elinizde harita ile gezmek oldukça zevkli. En başlarda yol bulmak oldukça zordu. Pek çok defa farklı taraflara girip kanala düşme tehlikesi bile atlatmışımdır. (Sanırım bundaki en büyük etki sadece haritaya bakarak yürüyor oluşumdu.) Aralık bile diyemeyeceğim kadar alanların da sokak olduğunu öğrendikten sonra harita okumak biraz kolaylaştı.
Herhalde Venedik şimdiye kadar en çok eğlendiğim şehir olmuştur. Labirent gibi sokaklarını elinizde harita ile gezmek oldukça zevkli. En başlarda yol bulmak oldukça zordu. Pek çok defa farklı taraflara girip kanala düşme tehlikesi bile atlatmışımdır. (Sanırım bundaki en büyük etki sadece haritaya bakarak yürüyor oluşumdu.) Aralık bile diyemeyeceğim kadar alanların da sokak olduğunu öğrendikten sonra harita okumak biraz kolaylaştı.
Tabii ki
Venedik, İtalya’nın en popüler turistik şehirlerinden birisi. O yüzden
kalabalık da kaçınılmazdı. Yürürken pek çok Türk
15 Kasım 2013 Cuma
Hindibalı, Peynirli Strudel
15 Kasım 2013 Cuma - Hiç yorum yapılmamış
Bugün
sizlerle bir yemek tarifi paylaşmak istedim: Hindibalı, peynirli strudel. Malzemeleri elde ettikten sonra hazırlaması
çok kolay.
Strudel için
bir çeşit alman turtası diyebiliriz. Genellikle tatlılarda kullanılıyor, ancak
bizim turtamız tuzlu olacak.
14 Kasım 2013 Perşembe
Blogda birşeyler değişiyor...
14 Kasım 2013 Perşembe - Hiç yorum yapılmamış
Sonunda bir süredir hayata geçirmek istediğim yeni site
tasarımını dün itibariyle uygulamaya koydum.
İlerleyen
günlerde yeni değişiklikler yapabilirim, fakat genel hatlarıyla sitenin böyle
kalacağını düşünüyorum.
Peki şimdilik
eklenen yenilikler neler?
12 Kasım 2013 Salı
İtalya'da Cadılar Bayramı Kutlamak
12 Kasım 2013 Salı - Hiç yorum yapılmamış
Peki ben ne yaptim bu bayramda? Cadilar Bayrami çikolatasini mideye indirdim... |
Aslında ayın 1'inden beri bu yazıyı kaleme
almak istiyordum, fakat ancak zaman bulabildim.
Cadılar Bayramı, nam-ı diğer Halloween, Türkiye'de
yeni yeni arkadaş ortamlarında ya da çeşitli partilerle kutlanan bir eğlence.
İşin 'şeker mi şaka mı kısmı' Amerika'ya uzanıyor, o yüzden Cadılar Bayramı'nı
sadece Amerikan vari bir kutlama olarak düşünmüşümdür hep. Ta ki İtalya'da
kutlayana kadar.
İtalya'da Cadılar Bayramı kutlamak demek
aramızdan ayrılmış sevdiklerimizi hatırlamak demek. Gidip bir mum yakmak, çiçek
koymak ya da kiliselerde yapılan anma törenlerine katılmak demek. Bir de 31
ekimi takip eden
29 Ekim 2013 Salı
Köyümüzün Fotoğraf Yarışması
29 Ekim 2013 Salı - Hiç yorum yapılmamış
Sergilenen fotoğrafıma bakarkene... |
25 Ekim
akşamı köyümüzün fotoğraf yarışmasında dereceye giren eserlerin sergileneceği kültür
merkezine doğru yürürken, açıkcası hâlâ benim fotoğrafımının da dereceye
girmiş olduğunu idrak edememiştim.
İlk defa çektiğim fotoğraflardan birini 1
metreye 1 metre olarak basılmış ve sergilenir halde görecektim.
Kültür merkezi iki katlıydı, ufak tefek
binanın giriş katına kokteyl masası konmuş,
çevredeki duvarlara da 8 - 10 fotoğraf asılmıştı, aralarında benim
çektiğim yoktu, zaten olmasını da beklemiyordum.
Girişteki fotoğrafları inceledikten sonra
ağır adımlarla yukarı döne
7 Ekim 2013 Pazartesi
CERN OpenDays
7 Ekim 2013 Pazartesi - Hiç yorum yapılmamış
28 - 29 Eylül günlerinde CERN, "OpenDays"
adı altında bir etkinlik düzenledi.
Etkinliğin konusu, adından da
anlaşılabileceği gibi CERN'i ziyaret idi. Normal şartlar altında, CERN'de çalışıyor
dahi olasınız yerin altına inip hızlandırıcıları görmeniz yasak (eğer doğrudan
hızlandırıcılarla ilgili çalışmıyorsanız); işte OpenDays bize hızlandırıcıları
görme imkanı tanıdı. Elbette kısıtlı bir imkandı bu.
Hızlandırıcının üzerinde, kontrol
etmek için toplam 4 nokta var diyebiliriz: ATLAS, ALICE, CMS ve LHC-b. Açık
kapı etkinlikleri süresince de gezmek için (şuanda adını hatırlayamadığım başka noktalar da vardı
sanıyorum) bu dört noktadan birini seçmek gerekiyordu. Biz de içlerinden en
meşhur olanı, ATLAS'ı seçtik. Tabii ki bu seçim süreci bayağı zorlu oldu. Her ne
kadar 1 ay öncesinden biletler satışa çıkarılmış olsa da, satın alabilmek için
bir yarışa girmek zorunluydu, çünkü her gün biletlerin %5'ini satışa
çıkartıyorlardı. Bir kaç günün sonunda 28 eylül saat 15:00 - 16:00 saatleri için
ATLAS'da yerimizi ayırttık.
Bu arada kısa bir parantez açayım, eğer
CERN'i normal şartlarda
20 Eylül 2013 Cuma
Kırık Bardaktan Mumluk Yapmak
20 Eylül 2013 Cuma - Hiç yorum yapılmamış
Aslında 'kırık bardaktan mumluk yapmak'
benim durumumda istemli değil, gayet istemsiz bir durumdu. Herşey bir su
bardağının çatlaması ile başladı...
Soğuk sıcak şoku yaşamış olacak ki sevgili
su bardağımızı lavabonun içinde kendi kendine kırılmış halde bulduk. Tam çöp
kutusuna atacakken de "aa bunun altından güzel mumluk olur"
diyerekten altını ayırmaya karar verdik.
23 Ağustos 2013 Cuma
San Marino'da 3 saat
23 Ağustos 2013 Cuma - Hiç yorum yapılmamış
Hükümet Konağı |
Vieste
gezimizden Verona'ya dönerken yol üzerinde bulunan San Marino'da öğle yemeği
yemeğe karar verdik. Böylelikle San Marino'da yaklaşık olarak 3 saatlik kısa
bir tur atmış olduk.
San Marino
denize kıyısı olmayan, İtalya toprakları içinde kalan ve Titano dağı üzerine
kurulmuş, Avrupa'da Vatikan ve Monako'dan sonraki en küçük alana sahip ülke.
Titano'ya yaklaşırken |
Şehir,
Titano üzerinde kademe kademe yükseliyor; fakat öyle dik
19 Ağustos 2013 Pazartesi
Vieste - Peschici arası bir haftalık dinlence
19 Ağustos 2013 Pazartesi - Hiç yorum yapılmamış
Geçen yaz Türkiye kıyılarına indiğimiz
için bu yaz da İtalya kıyılarına bakalım dedik ve temmuz ayında Puglia tarafına
inmeye karar verdik. Puglia İtalyanca'da 'Topuk' anlamına geliyor. Yalnız biz,
her ne kadar Puglia'ya gitmiş olsak da Çizme'nin tam topuk kısmı değil de
'mahmuz' kısmında yer alan Vieste yakınlarında idik. Başka bir değişle topuğun
ucuna daha epeyce yol vardı.
Vieste - Verona arası arabayla 8 saat
sürdü. Yolun 500km'sinin
13 Ağustos 2013 Salı
Floransa üzerine kısa bir yazı
13 Ağustos 2013 Salı - Hiç yorum yapılmamış
İtalya'da en çok görmek istediğim yerlerin
başında Floransa (ya da İtalyanca ismiyle 'Firenze') geliyordu. Nitekim bu
emelime paskalya zamanı ulaştım. Her ne kadar Floransa pek büyük bir şehir
olmasa da eğer adam akıllı gezmek ve her müzeye girip çıkmak istiyorsanız 2 tam
gün ayırmanız lazım. Biz günübirlik gittiğimiz için görmek istediğimiz her yeri
göremedik. O yüzden de 'Floransa üzerine küçük bir yazı' dedim başlığa, kısmet
olursa ilerde tekrar gidip görmek istediğim her yeri görür, bu yazıyı da tamamlamış
olurum.
Floransa'ya Verona'dan geçtik. Floransa
Verona arası hızlı trenle 2 saat sürüyor. Tren Bolonya üzerinden geçerek
Floransa'ya ulaşıyor.
Yapmanız gereken ilk şey, eğer daha
önceden
12 Ağustos 2013 Pazartesi
İtalya'da düğün faslı
12 Ağustos 2013 Pazartesi - 73 yorum
(GÜNCELLEME: İtalya'da evlilik yoluyla vatandaşlığa nasıl başvurulur konulu yazıma bu linkten ulaşabilirsiniz.
"İtalya'da düğününüzü nasıl organize edersiniz?" başlıklı 3. yazıma da buradan ulaşabilirsiniz.
GÜNCELLEME (Haziran 2019): Vatandaşlık başvuru sisteminde yazanların nasıl yorumlanması gerektiğiyle ilgili son yazıma buradan ulaşabilirsiniz: İtalyan Vatandaşlığına Başvurduktan Sonra Başvuru Sisteminde Yazılanları Nasıl Yorumlamalı? )
"İtalya'da düğününüzü nasıl organize edersiniz?" başlıklı 3. yazıma da buradan ulaşabilirsiniz.
GÜNCELLEME (Haziran 2019): Vatandaşlık başvuru sisteminde yazanların nasıl yorumlanması gerektiğiyle ilgili son yazıma buradan ulaşabilirsiniz: İtalyan Vatandaşlığına Başvurduktan Sonra Başvuru Sisteminde Yazılanları Nasıl Yorumlamalı? )
Ne zamandır tabiri caizse 'kağıdı kalemi elime alıp' bir şeyler karalamak istiyordum. Aslında yazacak çok şey biriktirdim ancak hangisinden başlayacağımı bilemedim birden. Belki de en iyisi bu gecikmeli yazıların sebebini açıklamak, açıklarken de her zamanki gibi bazı konulara açıklık getirebilmek.
Hayatımı İtalyan eşimle birleştireli bir
kaç ay oluyor, ancak hâlâ bürokratik işlerle uğraştığımız için bir türlü
istediğim gibi bilgisayar başına geçememiştim. Bir yandan belgeler, oturma
izinleri, bir yandan okul, sınavlar, staj derken herşey insanın planladığı gibi
gitmiyormuş.
Gelelim bu evlilik haberini sizlerle
paylaşma amacıma. Açıkçası iki ülke arasındaki evlilik prosedürleri hakkında
bilgi ararken bana pek yardımcı olacak, güncel bilgilere rastlamadım. Bu
sebeple de bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Belki benimle aynı durumda
olup, kafasında soru işareti olanlara böylelikle yardımcı olabilirim.
Öncelikle belirtmemde fayda var, biz
İtalya'da evlendik; belki Türkiye'de bir İtalyanla evlenmek isteyenlerin durumu
biraz daha farklılık gösterebilir.
Düğün planlaması dahil tüm işlerimizi 2 ay
gibi kısa bir sürede hallettik. Hiç şüphesiz bu çabuklukta benim belgeleri
İstanbul'dan getirmiş olmamın payı büyüktü. Eğer evlilik için gereken belgeleri
konsolosluk vasıtasıyla Türkiye'den istetirseniz, belgelerin gelmesi 1 ayı
buluyormuş. Ben böyle bir riske girmek istemediğim için tüm belge işlerini
kendim hallettim.
Yazının bu kısmından itibaren okumayı
kolaylaştırmak adına soru-cevap
23 Ocak 2013 Çarşamba
Kot cebinden askılık
23 Ocak 2013 Çarşamba - Hiç yorum yapılmamış
Yaklaşık 1,5 ay kadar önce 'Boş zamanları ve yıpranmış
elbiseleri değerlendirmek için: Örgü & Dikiş' başlıklı bir yazı paylaşmıştım. Orada da bahsettiğim üzere elimde bir adet kot pantolon cebi kalmıştı. Ne
yapsam ne etsem diye düşünürken mutfak için çok şık bir askı olacağı kanaatini
getirdim ve kolları sıvadım. Sonuç olarak da aşağıdaki gibi bir şey ortaya
çıkardım. Açıkçası ben yaratırken çok eğlendim. Eğer nasıl yaptığımı merak
ediyorsanız yazının devamına buyrabilirsiniz :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)