28 - 29 Eylül günlerinde CERN, "OpenDays"
adı altında bir etkinlik düzenledi.
Etkinliğin konusu, adından da
anlaşılabileceği gibi CERN'i ziyaret idi. Normal şartlar altında, CERN'de çalışıyor
dahi olasınız yerin altına inip hızlandırıcıları görmeniz yasak (eğer doğrudan
hızlandırıcılarla ilgili çalışmıyorsanız); işte OpenDays bize hızlandırıcıları
görme imkanı tanıdı. Elbette kısıtlı bir imkandı bu.
Hızlandırıcının üzerinde, kontrol
etmek için toplam 4 nokta var diyebiliriz: ATLAS, ALICE, CMS ve LHC-b. Açık
kapı etkinlikleri süresince de gezmek için (şuanda adını hatırlayamadığım başka noktalar da vardı
sanıyorum) bu dört noktadan birini seçmek gerekiyordu. Biz de içlerinden en
meşhur olanı, ATLAS'ı seçtik. Tabii ki bu seçim süreci bayağı zorlu oldu. Her ne
kadar 1 ay öncesinden biletler satışa çıkarılmış olsa da, satın alabilmek için
bir yarışa girmek zorunluydu, çünkü her gün biletlerin %5'ini satışa
çıkartıyorlardı. Bir kaç günün sonunda 28 eylül saat 15:00 - 16:00 saatleri için
ATLAS'da yerimizi ayırttık.
Bu arada kısa bir parantez açayım, eğer
CERN'i normal şartlarda
gelip ziyaret etmek isterseniz elinizde iki seçenek
var. Ya önceden rezervasyon vs. yaptırmaksızın gelebilir, Globe ve Microcosmos
adlı sergileri gezebilirsiniz; ya da önceden rezervaszyon yaptırarak, veya
arayıp bilgi alarak CERN'e gelebilir ve bu iki sergiye ek olarak ATLAS
deneyinde çalışan fizikçileri gözleyebilir, bir kaç video seyredebilir ve eski
LHC parçalarını inceleyip uzman kişilere soru sorabilirsiniz. Bu tarz geziler
hakkında ayrıntılı bilgi için "CERN Gezisi" başlıklı
yazımı inceleyebilirsiniz.
Saat 15 gezisi için saat 13'den
itibaren CERN'in ana girişinde olmamız bekleniyordu. Nitekim saat 13'de
etkinlik mahaline vardığımızda bir panayır havasının hakim olduğunu gördük.
Yine de etraftaki pek çok çadıra ve insana rağmen fazla bir aktivite
yoktu. Saat 14'e kadar giriş kartlarımızı bastırıp çadırlar arasında gezerek
biraz vakit geçirdik. Saat 14'de, her ne kadar gezimiz saat 15'de olsa da içeri
girebileceğimiz söylendi. Böylelikle Fransızca/İngilizce olarak ayrılan gezi
gruplarından birini seçtik ve 7'şerli gruplar halinde rehberimizin peşi
sıra ATLAS merkezine doğru yürümeye başladık.
ATLAS binasına dışarıdan bakış. Binanın üzerine hızlandırıcı resmedilmiş, ancak çizilen resim normal boyutların yanında ufak kalıyor. |
Merkez binaya girince bizi yerin 100
metre altına taşıyacak olan asansörleri beklemeye başladık. Bu bekleme
süresince tabii ki rehberimiz sürekli birşeyler anlatma halindeydi. Örneğin
LHC'nin yerin altına kurulmasının sebebinin yaydığı radyasyon olduğunu, fakat
OpenDays sebebiyle hızlandırıcının kapatıldığını, böylelikle herhangi bir risk
olmadığını hem söylüyor, hem de elindeki radyasyon ölçer ile doğruluyordu
(tabii ki kimse "ölçme cihazı sürekli 0'ı, bozulmuş da
olabilir.."demedi).
Aşağıya inmeden önce pek çok kapıdan geçmek gerekiyor. |
Normal şartlar altında ATLAS
dedektörünün yanına giderken pek çok tarayıcıdan geçilmesi gerekiyor. Aşağıda
gördüğünüz kapı da buna bir örnek. Hem üzerinizde, hem de çevrede bulunan radyasyon miktarına göre size geçiş izni veriyor.
Ve işte ATLAS dedektörü. Ne yazık ki
kadraja sığdıramadığım için pek albenili gözükmüyor, ama sanıyorum ki kadraja
sıgdıramamış olmam ne kadar büyük olduğunu açıklıyordur.
Rehberimiz bir 15 dakika da
dedektörün önünde konuştuktan sonra gerisin geri yukarıya çıktık ve gezimiz
sonlanmış oldu.
Dedektörü görmek güzeldi, hoştu
ancak ben açıkcası bu, azami 30dakikalık geziden biraz hayalkırıklığı ile
ayrılmış oldum. Koca dedektörün önünde 15dakika duracağımız bir gezi
yapacaklarına biraz daha içerinde dolaşabileceğimiz, bir kaç merdivenle
yukarıdan aşağıya bakabileceğimiz bir gezi olsa daha hoş olurdu bence. Yine de
hiç yoktan iyidir diyorum ve OpenDays'lerin devamının gelmesini bekliyorum.
Belki böylelikle diğer hızlandırıcıları da ziyaret etme ve bir karşılaştıma
yapma fırsatı elde etmiş olurum :)
0 yorum:
Yorum Gönder