6 Ocak 2010 Çarşamba

Paris Güncesi

6 Ocak 2010 Çarşamba - 2 yorum
Bu sene bir değişiklik yapıp, hazır yol yakından Cenevre'den, yılbaşını Paris'de geçirmeye karar verdim. Paris'de kaldığım 10gün oldukça yorucu; fakat bir o kadar da eğlenceli idi. İstanbul'dan gelen bir arkadaşımın da bana katılmasıyla çok zevkli ve kültürel açıdan çok zengin günler geçirdim. Gezdiğim yerleri başlıklar halinde fotoğraflarla beraber tanıtayım diyeceğim; ama zaten Paris'de olup da bilinmeyen pek yer yoktur :) Artık bakalım,
elimden geldiğince birşeyler yazayım.

Ulaşım & Müzeler
Öncelikle belirtmeliyim ki Paris'de gerek ulaşım, gerek müzeler hatta gerekse market alışverişleri bile oldukça pahalı. Yani Cenevre dünyanın en pahalı şehri diyorlar ama yalan. Paris daha pahalı gerçekten de. Ulaşım için haftalık kartlardan alabilirsiniz. Sınırsız kullanım (p.tesinden-pazara/hafta ortasında kart alsanız bile pazara kadar geçerli olur) 5 bölge için 34euro+5lira kart bedeli. 2 bölge için sanırım 17euro(+kart bedeli) idi. ama Versaille, Disneyland ve Charles De Gaulle havalimanı 5. bölgede kalıyor bilginize.  Müzeler için de 2, 4 ve 6 günlük kartlar var. 6günlük kartın fiyatı 65euro civarında. Eğer sabahtan akşama kadar deli gibi müze gezerim diyor ve kuyruklarda beklemeyi bi derece azalatmak istiyorsanız bu karttan da temin edebilirsiniz. Ama biz almadık.

Catacombs
Catacomb, yani yer altı mezarlığı. Bu mezarlık 18inci yüzyılın sonralarına doğru çeşitli sebeplerle (yol yapımı, ev inşaası vb) taşınmış mezarlıklardan oluşuyor. Bu mezarlıklar muntazam bir şekilde 1,8kmlik bir parkurun yanlarına dizilmiş halde. Catacomb da flaş kullanmadan resim çekmek serbest, ancak ortam oldukça karanlık olduğu için çekim yaparken zorlandım ve bazı fotoğraflar titredi.

Marco - Polo Parkı
Luksemburg bahçelerinin güney tarafında kalan kısmen ufak bir park.

Jardin de Luxembourg - Lüksemburg Bahçeleri
Şehir en meşhur parklarından. Aynı zaman da bahçesinde Palais de Luxembourg (Lüksemburg sarayı) bulunur. Zannedersem bu saray bir zamanlar adalet sarayı olarak kullanılıyormuş. Bahçe oldukça geniş. Tamamnını gezme imkanı bulamadım; ancak yolunuz düşerse bahçedeki büyük çeşmeyi es geçmeyin derim.

Versay Sarayı - Château de Versaille
Vesay Sarayı Paris'in merkezine 30-40dk mesafede, şehrin güney batısında kalan bir saray. XIV. Louis tarafından yaptırılan ve döşenen sarayda günümüzde pek fazla eşya bulunmuyor; çünkü eşyalar çeşitli ekonomik buhranlar sırasında satılmış, zaten saray da satılmaktan son anda kurtarılmış. Tavan ve duvar resimleri yerli yerinde ve oldukça güzeller. Yine de 15euro'nun bir sarayı gezmek için çok olduğunu düşünüyorum. Asıl olay bahçesinde. Versay sarayının oldukça büyük bir bahçesi var; mümkünse ilkbahar ayında gelmeniz tavsiye olurun ve bahçeye girmek ücretsiz. Sonrasında isterseniz 15euro verip sarayı gezersiniz ama bence gezmeseniz de olur. Ayrıca bizim gittiğimiz gün inanılmaz bir kuyruk vardı saraya girmek için. Yaklaşık 1,5 saat sırada bekledik. Eğer avrupa birliği üyesi bir ülkenün vatandaşı iseniz ya da öyle bir ülkede okuyorsanız 26 yaş altı kişiler saraya ücretsiz girebiliyor; ancak ne yazık ki ülkemiz vatandaşları için böyle birşey söz konusu değil.



Burası XIV Louis'nin müzik salonuymuş.

XIV. Louis gençkene. Kız gibiymiş maşallah.

Aynalı salon (insan bolluğundan aynalar gözükmüyor ama fotoğrafın sol kısımındalar)

Tavan resimlerinden örnekler

Saraya bahçelerden bakış

Bahçelerden örnekler

Bahçenin üstünde uçan kazlar :)


Louvre Müzesi
Herhalde verdiğimiz parayı fazlası ile hak eden tek müze Louvre idi. Oldukça kapsamlı ve elinizdeplan olmasına rağmen kaybolabileceğiniz kadar büyük bir müze kendisi. (Plana baktığınız zaman Louvre'un 3 kat ve üç kanattan oluştuğunu göreceksiniz; ancak buna aldanmayın. Planda gözükmeyen pek çok ara kat var) Gece 22'ye kadar açık olduğu gün ziyat etmemize karşın 5 saatte müzenin %65ini koşarak bitirmiş olmamız da cabası... Kısacası Louvre için en az iki gün 7şer saat ayırmanız lazım diyorum. Şöyle yavaş yavaş gezmek için (ama bu süreye resim altı yazılarını okumak ve resimleri incelemek dahil değil) Louvre'da pek çok sanatçının bir çok resmine, heykeline rastlamanız mümkün. Buna ek olarak 2009'un Fransa'da Türkiye yılı olmasından dolayı bir de İzmir sergisi vardı. Ancak genel olarak Louvre'da resim çekmek serbest olmasına rağmen İzmir sergisinde resim çekmek yasak olduğu için ne yazık ki o bölümün afişi dışında birşey paylaşamıyorum sizlerle.

Kedi ve timsah mumyaları

Orsay Müzesi - Musée d'Orsay
Orsay Müzesi aslında gar olarak yapılan ve bir zamanlar bu amaçla kullanılan bir bina. Sonrasında müzeye dönüştürülüyor. Müze'de yine Louvre'da olduğu gibi ünlü sanatçıların (Monet, Van Gogh, Renoit, Rodin vb...) eserlerini görmek mümkün. Ayrıca müzenin salonlarından biri bir zamanlar gar binasının balo salonu olarak kullanılıyormuş.

Notre Dame Katedrali
Notre Dame oldukça eski ve büyük bir kilise. Ancak şuanda ana kapı üzerinde bulunan pek çok heykel imitasyonmuş. Günümüze kadar gelebilmiş bir kaç asıl heykeli ise Louvre müzesinde bulabilirsiniz. Kilise çeşitli dönemlerde pek çok restorasyon görmüş. İçeriye giriş ücretsiz; ancak hazine odasını görmek isterseniz öğrenci iseniz 3, değilseniz 4-5 euro gibi bir fiyatı gözden çıkarmanız gerekmekte. Biz gözden çıkardık ve hazine odasına da girdik.

Sacré Coeur
Sacré Coeur mimarisi ile ilgi odağı kiliselerden birtanesi. Genel olarak kiliselerde olduğu üzere Sacré Coeur'e giriş de ücretsiz; ancak içerde resim çekmek yasak olduğu için resim çekemedim. Sacré Coeur Paris'in merkezine 15dk uzaklıkta ve Montmartre tepesi üzerine bulunuyor. Yine bu tepeye ressamlar tepesi de deniyor; ancak kalabalıktan ve hava koşullarından olacak ressam falan göremedik çevrede. Tepeye merdivenle veya füniküler yardımı ile çıkabilirsiniz. Bizim haftalık sınırsız ulaşım kartımız olduğundan tepe tepe kullanmak üzere füniküleri tercih ettik. Tepeden Paris manzarası da oldukça güzel. Eğer Sacré Coeur'e uygun bir saatte gelirseniz günde 5-6 kere düzenlenen ayinleri de seyretme şansınız ve dilerseniz katılma şansınız var (eğer isterseniz kilisenin sitesinden saatlere bakabilirsiniz)

Moulin Rouge - Kırmızı Değirmen
Moulin Rouge Sacre Coeur'ün yakınında bulunmakta. Hazır oraya kadar gelmişken Moulin Rouge'a da dıştan bakmadan dönmek olmazdı. Moulin Rouge'a varana kadar ana cadde üzerinde pek çok gece klübü, sex shop ve enteresan başka dükkanlar (erotik kitap kütüphanesi ve müzesi gibi) görmek mümkün. Yalnız uygun saatte giderseniz ortam çok nezih. Her yer turist grubu kaynıyor.

Père-Lachaise Mezarlığı - Cimetière du Père-Lachaise) (ya da bir diğer ismiyle Ünlüler Mezarlığı)
"Mezarlık işte..." deyip geçmemeniz gereken bir mezarlık Père-Lachaise. Pek çok ünlü buarada yatıyor ve o kadar büyük bir mezarlık ki elinizde plan olmadan aradığınız kişileri bulmanız imkansız. O yüzden size tavsiyem mezarlığın anagiriş kapısında 2euroya satılan planlardan alıp mezarlığa girmeden isimleri incelemeniz. Sonrasında yattıkları yerleri işaretleyip bir parkur çizerseniz sizin için herşey çok daha kolay olur.

Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın mezarları giriş kapısına çok yakın.

Balzac

Eugène Delacroix

Gömülmek yerine yakılmayı seçenler için de 5 katlı bir bölüm bulunuyor. Bu dıştaki kısmın resmi. Yerin altında da odalar devam ediyor.

Georges Perec
La Fontaine
Molière
Marcel Proust

Oscar Wilde

ve Jim Morrison mezarlıkta yatan ünlüler bir kaç örnek

St. Severin ve St. Julien le Pauvre Kiliseleri
Bu iki kilise de (özellikle St. J. le Pauvre) Paris'in en eski kiliseleri arasındalar. Giriş tabii ki ücretsiz. Tepe tepe gezebilirsiniz :) İkisi birbirine çok yakın ve konum olarak da Notre Dame kilisesine çok yakınlar görmeden geçmeyin derim.

St. J. le Pauvre:

St. Severin:

Pantheon
 Pantheon, Luxembourg Bahçelerine ve Sorbonne Üniversitesine çok yakın bir şekilde konuşlanmış bir kapalı mezarlık diyebiliriz. Burada da pek çok ünlünün mezarı bulunmakta. İndirimli giriş 5euro, 26yaşından büyükseniz de 7 euro olması lazım. Sırf duvar resimleri ve işlemeleri için bile gezmeye değer.
Voltaire'in mezarı:

J.J. Rousseau:


E. Zola:
Alexandre Dumas:

Victor Hugo:



Doğal Tarih Müzesi - Museum d'Histoire Naturelle
Bu müzeye çok tesadüfi bir şekilde yolda yürürken rastladım. "Binası da güzelmiş acaba neymiş" diye bakarken bahçesine girdim ve muazzam bir bahçe ile karşılaştım Herhalde Luxembourg bahçelerinden daha büyüktür. Ancak ne yazık ki gezecek vaktim yoktu. Ben de planının da resmi dahil olmak üzere bir kaç resim çekip müzeyi terk ettim.

Concord Meydanı - Place de la Concord
Kısaca Champs Elysée caddesinin girişisinde bulunan meydan diyebiliriz.Oldukça büyüktür. Meydanın ortasında bir fıskiye ve dikilitaş bulunur. Bu dikilitaşın diğer iki eşi ise İstanbul/Sultanahmet meydanı ve New York'dadır. Dikilitaş Mısır'dan getirtilmiştir. Yine aynı meydanda bayram zamanları kurulan büyük bir dönmedolap vardır. Bu dönme dolabın arkasına rast gelen bahçe "tulierie bahçesi"dir. Fakat kışın pek bir anlam ifade etmediği için gezmedik. Bu bahçenin içindeki "orangerie"binasında (ki kendisi şuanda müzedir) Monet'nin büyük nilüfer tablolarını görmek mümkünmüş ama biz orayı da gezemedik.


Arc de Triomphe (Zafer Takı) ve Champs-Elysée Caddesi
Az önce de belirttiğim üzere Champs-Elysée caddesinin bir ucu Concord Meydanına bağlanıyor. Diğer ucu ise Arc de Triomphe yani Zafer Takı'na bağlanıyor. Herhalde Champs-Elysée için Paris'in en bilinen caddesi desek yanlış bir şey söylemiş olmayız. Cadde, 4 gidiş 4 geliş olmak üzere toplamda 8 şeritten oluşuyor. Önemli günlerde bu cadde üzerinden Zafer Takı'na kadar yürüyüşler yapılıyor. Yine yılbaşı kutlamaları için de seçilen mekan bu cadde.


La Fayette ve Printemps Alışveriş Merkezleri
Paris'in en bilinen ve en lüks alışveriş merkezleri olduğunu düşünüyorum bu iki merkezin. Her ne kadar turistik rehberlerde "her bütçeye göre şey vardır" dese de inanmayın. Kanmayın. En basitinden bir şemisiyeyi 75eurodan aşağı bulamayacağınız alışveriş merkezlerinden bahsediyoruz. Ama yılbaşı için yapılan ışıklı süslemeleri oldukça güzeldi.

Opera Garnier - Garnier Operası
La Fayette ve Printemps alışveriş merkezlerine çok yakın bulunan bu operayı görmeden geçmemenizi tavsiye ederim. Oldukça görkemli ve büyük bir girişi var. Gündüzleri ücretli olarak içi için de gezi düzenleniyormuş ama biz dıştan bakmakla yetindik.
Les Invalides
Aynı anda içinde pek çok yapıyı barındıran ve genel olarak Fransa'nın askeri tarihi ile ilgili olan bir yapıdır. Kubelli kısımda Napoelon'un mezarı bulunur (ters bir saatte gittiğimiz için kapanmıştı ne yazık ki) Bunun dışında avluluk iç kısmın kanatlarında silah müzesi bulunmakta.
 Gare De Lyon - Lyon Garı
İsmine bakıp da garı Lyon'da sanmayın sakın.:) Paris'deki en büyük garın ismi Lyon ve Avrupa'nın bilimumum merkezlerine buradan ulaşım sağlanıyor. Gar binası da oldukça eski ve tarihi.

Centre Pompidou
Pompidou aslında bir modern sanat müzesi. Ancak modern sanatla pek ilgilenmediğim için müzeyi gezmedim. Yine de yolunuz düşerse gidip Pompidou'nın önündeki alanda yapılan sokak gösterilerini izleyebilirsiniz.

Montparnasse Bölgesi
Bu bölgede şehrin merkezine en yakın gökdelen ve modern binalar ile, içinde Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Citroen, Baudlaire ve Guy de Maupassant gibi önemli şahsiyetlerin yattığın bir mezarlık bulunmakta. Mezarlıkta ne yazık ki çok duramadık; sadece kendilerini aynı mezara gömdürmüş olan Sartre ve Beauvoir'a bakıp çıktık. Onların mezaır da zaten hemen girişin orda bulunuyor.

La Tour Eiffel - Eyfel Kulesi
Ve işte Paris'in en bilinen ikonu. Yani Eyfel Kulesi. Eh Paris'e gidip Eyfel'e çıkmadan, fotoğrafını çekmeden olmazdı :) Eyfel'e çıkmak için yaklaşık olarak 2 saat kuyruk bekledik. Ama buna deydi. Eğer üçüncü kata kadar çıkacaksanız 16-26 yaş arası 9,9 euro, 26dan sonra 13 euro. Yok eğer "bana ikinci kata kadar çıkmak yeter" diyorsanız 16-26 yaş arası 7,5euro 26dan sonra 10euro. Pek çok internet sitesinde ve turist kitaplarında da yazdığı üzere gerçekten de ikinci kattan manzara daha güzel; ama oraya kadar çıkmışken 3. kata kadar çıkın derim. Zaten 3e çıkabilmek için 2. katta asansör değiştirmeniz gerekiyor :)

Ayın 31'inde çıkmayı denemiştik en başta; ama ne yazık ki sis olduğu için çıkmadık.
Gündüz vakti Trocaderot'dan Eyfel görüntüleri
Pantheon'dan Eyfel Kulesi

Eyfel'e çıkmak için beklerken. İlk fotoğraf Gustave Eiffel'in heykeli, ikinci fotoğraf ise tepeye çıkmak için kullanılan fünikülerlerin resmi.

İkinci kattan manazalar

Üçüncü kattan manzaralar:

Son olarak da Paris genelinden fotoğraflar ekleyerek bu blog yazıma da son veriyorum efenim :)

Valilik binası



Paris'de hava o kadar soğuktu ki arabaların üzeri ince de olsa buz tutmuştu.


Sorbonne Üniversitesinin anabinası






Paris'de sokaklarda yaşayan pek çok insan var...




Luksemburg bahçelerinden Pathenon'un görünüşü




 Bu çeşmenin aynısından Zürih'de vardı :) Zaten Fransızlar hediye etmişleri onu da.



Aklınıza gelebilecek, gelemeyecek her yer grafittiler ile donatılmış halde.



 Fransız Enstitiüsü



Şehrin çeşitli bölgelerinde kiralamak için bisikletler bulunuyor.



L'Assemblée nationale / Parlamento
 

 Grand Palais (Biz gidemedik ama Fransa'da Türkiye yılı kapmasında "Bizans'tan İstanbul'a" adlı bir sergi vardı. )




Seine Nehrinin kıyısında pek çok eski kitap, dergi, poster satan işportacılar var. Uygun fiyata güzel Paris resimleri ve kartpostalları bulabilirsiniz.


Seine Nehri kıyısından manzaralar.











2 yorum:

  1. Çok sağol. sanki aris2i' gezdim.Çok güzel anlatmışsın. Emeğine sağlık. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Eline sağlık. Çok güzel anlatmışsın. Paris'i gezmiş kadar oldum. sevgiler.

    YanıtlaSil