4 Ekim 2009 Pazar

Müze Günü

4 Ekim 2009 Pazar - 2 yorum
Cenevere'de (tüm İsviçre'de böyle mi bilmiyorum) her ayın ilk pazar günü (özel işletim müzeler hariç) tüm müzerelere giriş ücretsiz. Ben de bu günü fırsat bilerek arkadaşlarımla beraber birkaç müze gezdim. Ancak bugün Cenevre'de hava gnlük güneşlik olduğu için müzelere kapanmaktansa göl etrafında gezmenin daha güzel olacağına karar vererek 2 müzeden sonra ufak bir gezinti yaptık.

Bugünkü ilk durağımız Kızıl Haç ve Kızıl Ay müzesi idi. Bugün müze günü olmasına rağmen bu müze vakıf müzesi olduğundan 5chf bayılmak zorunda kaldık.

Müzenin çoğu bölümünde fotoğraf çekmek serbest olmadığı için pek fotoğraf çekemedim.

Müzenin girişinden bir fotoğrafla başlayayım


Müzenin içini pek güzel düzenlemişler. Resimlerden çok videolu anlatımlar hakim müzede. Bazen bir videoyu seyretmeden öteki odaya giriş yapamıyorsunuz. Video bittikten sonra ekran açılıyor ve arkasındaki odaya geçiyorsunuz.

Bu arşiv ise birinci dünya savaşı, savaş mağdurlarının isimlerinin bulunduğu bir arşiv.
 

Müze genellikle Hızıl Haçı anlatıyor; çünkü kurumun kuruluşu Kızıl Haçla başlıyor, sonrasında da Kızıl Ay olarak da faaliyet göstermeye başlıyor. Osmanlı ile Kızıl Ay arasındaki bir yazışmanın  kayıtlarına rastladım.



Sonrasında da Kızıl Ay'ın kuruluş öyküsünü buldum. İlk resim Fransızca, ikinci resim İngilizce anlatım.


Müzede ilginç kartpostallar vardı



Müzeyi gezerken bir yandan da duvarlardaki kronolojik sıradan yıllara göre yaşanan savaş, deprem, hortum gibi afet ve savaşları takip edebilirsiniz. Oldukça üzücü ama savaşsız ve depremsiz geçen bir yıl yok.



Müzede küçük küçük odalarda farklı sunumlar bulmak mümkün. Böyle sunum yapılan ortalama 4-5 oda var ve birini de izmit depremine ayırmışlar. Bana ilginç geldi. Ayrıca odadaki kulaklıklardan İzmit depreminin insanlarda bıraktığı psikolojik baskıyı anlatan bir psikoloğun yorumunu dinleyebilirsiniz.



Bu da diğer bir odadan bir kare. Dolap şeklindeki haritaları açtığınız zaman bu manzara ile karşılaşıyorsunuz.


Sonrasında seramik müzesine gittik. İçeride fotoğraf çekmek yasak olduğu için çekemedim. Açıkcası pek hoşuma da gitmedi zaten. Seramik sevmediğime karar verdim :D Ama binası güzeldi


Seramik müzesinden sonra şehir merkezine doğru yürümeye başladık. Buarada da doğal olarak çeşitli hayvanatlarla karşılaştık her zaman olduğu gibi



Hemen aşağıda görmekte olduğunuz iki resimde gözüken dağlar Fransa'da bulunuyor. Yani Cenevre'nin Fransa'ya ne kadar yakın olduğunu bir kere daha anlayabilirsiniz :)



Yine Jet d'eau daha önce de eklemiştim ama olsun :)


Meşhur Çiçek Saat


Müzik okulu :



Büyük tiyatro binası:



Bir sinema binasından kesit:



Jean Jacques Rousseau'nun müzeye dönüştürülmüş dairesi. Gerçi dairen geriye pek birşey kalmamış. Her yer modern bir şekilde kaplanmış. Anlatımları dinlemek için alacağınız kulaklık da çok teknolojik, siz yürürken anlatım yapıyor, gereken yerlerde gereken slaytları başlatıyor.


Müzeden sonra şehir merkezindeki katedrale gittim. Şansıma koro dinletisi vardı. Kapıda da bedava İncil dağıtıyorlardı.


Sanırım şimdilik ekleyecek başka birşeyim kalmadı. :)

2 yorum:

  1. Harika bir blog. Sayenizde nereyi gezerseniz, biz de gezmiş oluyoruz.Sağolun.

    YanıtlaSil
  2. elinize sağlık

    YanıtlaSil