Münih dönüşü Neuschwanst Şatosunda Uyuyan Güzel’i
anıp, Resia Gölü’ndeki çan kulesinin
sırrını çözdükten sonra Verona’ya
doğru ilerlerken karşımıza Ötz kasabasının tabelası çıktı ve birden “Bir
dakika, şu 1990’larda bulunan meşhur Buz Adam buralarda bir yerlerde olmalı”
dedik. Ne yazık ki kendisi Ötz’de değildi ama Bolzano’nun merkezindeki
arkeoloji müzesindeydi.
Ötzi günümüzden 5300 yıl önce yaşamış ve
doğal şartlarda buz içerisinde muhafaza olarak bizlere kadar ulaşmış büyük
büyük büyük dedemiz diyebiliriz.
Ötzi, 1991 yılında Ötztal Alpleri’nde
yürüyüşe çıkan iki turist Helmut ve Erika Simon tarafından bulunuyor. En başta
Birinci veya İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma veya bölgeye yürüyüşe gidip
kaybolan gezginlerden birine ait olduğu düşünülüyor cesedin. Böylece
Avusturya’nın Innsbruck şehrine götürülen Ötzi’nin yaşı tespit ediliyor ve çok
daha eskiye, Bakır Çağı’na ait bir insanla karşı karşıya kaldığımız
anlaşılıyor.
Elbette böylesine önemli bir mumya için
İtalya da harekete geçiyor ve mumya üzerinde hak iddia ediyor. Nitekim tam
Avusturya - İtalya sınırında bulunan Ötzi, birkaç metreyle İtalya’ya ait
çıkıyor ve Avusturya Ötzi’yi Bolzano’ya gönderiyor. Ancak bilimsel çalışmalara
birlikte devam ediyorlar.
Müze binası |
Bolzano’daki müze “arkeoloji müzesi” adı
altında geçse de aslında sadece Ötzi’ye adanmış bir müze. 4 katlı ve her
katında farklı bir şey keşfediyorsunuz. Ne yazık ki mumyanın fotoğrafını çekmek
yasaktı, ancak müzenin bazı kısımlarında fotoğraf çekmek serbest. Sanırım
şimdiye kadar en hoşuma giden ve yazan her şeyi okuduğum tek müze burası oldu.
Oldukça ilginç bilgiler paylaştıklarından ve hemen her bir bilgi birbirinin
tamamlayıcısı olduğundan okumak da çok zevk verdi.
Örneğin Ötzi’nin isminin bulunduğu Ötztal
Alpler ve Yeti sözcüklerinin birleşiminden geldiğini biliyor muydunuz? Ya da
kendisinin bir cinayete kurban gittiğinizden haberiniz var mıydı?
Evet, Ötzi bir cinayete kurban gitmiş. Ne
yazık ki ne tam mesleği ne de sosyal statüsü hakkında henüz kesin bir bilgi
elde edilemiyor. Ancak her geçen gün ilerleyen teknoloji sayesinde yeni
bilgiler öğreniliyor. Mesela ölmeden önce yediği yemek sanıyorum 2011 yılında
analiz edilebilmiş. Ya da taktığı şapkanın ayı kürkünden yapıldığı
düşünülürken, yeni aletlerle yapılan incelemelerde bunun kurt kürkü olduğu
anlaşılmış.
Cinayet sebebi de belirsiz. Ama müzede
okuduklarınızdan sonra fikrinizi belirtebileceğiniz bir pano bulunuyor. Hoş bir
fikir :)
Bu arada müzede gezerken Ötzi’yi bulan
Helmut ve Erika’nın normal yürüyüş parkurunun biraz dışına çıktıklarını
öğreniyoruz. Yani parkuru ihlal ediyorlar. Bu sırada da şans eseri binlerce yıl
buz altında korunan, ancak artık yavaş yavaş içinde bulunduğu buzun erimesiyle
gün yüzünee çıkmaya başlayan Ötzi’nin cesediyle karşılaşıyorlar. Eğer parkurun
dışında çıkmasalardı büyük ihtimalle eriyen buzla açığa çıkacak olan mumya çok
geçmeden doğada yok olup gidecek, biz de günümüze kadar en iyi koşullarda
korunup gelen bu mumyayı bulamamış olacaktık.
Yapılan analizler sonrası oluşturulan Ötzi. Kendisi 1,60 boylarında, 50 kilo ve ayakkabı numarası da 36 imiş. |
Peki, Bolzano’ya geri dönersek. Ötzi
dışında şehirde gezilebilecek fazla bir yer yok ne yazık ki. Dilerseniz
Resia’dan çıkıp Verona’ya doğru
devam eden Adige Nehri’nin yavaş yavaş hızlandığı noktaya gidip nehre bir göz atabilirsiniz.
İtalya’da olduğunuza göre ve hava da güzelse dondurma yiyebilir ve ardından
yolunuza devam edebilirsiniz :)
Artık köprüsü olan her şehir bu kilitlere ev sahipliği yapıyor. Geçenlerde Paris'deki bi köprünün bu kilitleryüzünden yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını da hatırlatalım :) |
Dolomiti dağlarının kıyısında kalan bu coğrafyada doğa da bir ayrı güzel. |
Bakalım ilerleyen günlerde Ötzi üzerine
yerine haberler alacak mıyız…
Aşağıdaki fotoğraflar da Resia'dan Bolzano'ya giderken çekildi. Aosta'yı hatırlatıyordu yol biraz. Her tarafta kaleler vardı. Bir de bölgenin meşhur elma bahçeleri :)
0 yorum:
Yorum Gönder