Avusturya gezimize, günübirliğine komşu
Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya geçerek devam edeceğiz. İlk yazımda da
belirttiğim üzere gezimizi şehirlere göre farklı başlıklar altında topluyorum.
Diğer yazılara ulaşmak için aşağıdaki bağlantılara tıklamanız yeterli. Yazılar
yayınlandıkça bağlantılar açılacak.
5,5 Milyon
nüfuslu Slovakya’nın başkenti Bratislava, oldukça şirin ve küçük bir şehir.
Tuna Nehri’ne kıyısı olan şehri bir günde rahatlıkla gezebileceğinizi
düşünüyorum.
Gidişimizi de
dönüşümüzü de Avusturya trenleri ÖBB ile yaptık.
Açıkçası biraz hayalkırıklığı oldu trenler. Eski, bakımsız ve kirliydiler. Tren yolculuğu yaklaşık 1 – 1,5 saat
sürüyor.
Bratislava’ya vardığımızda hava oldukça sıcaktı. Çocukla
gittiğimiz için trene erkenden binememiştik ve öğlene kalmıştık. O yüzden ilk
yaptığımız şey kendimize yiyecek bir şeyler bulmak oldu.
Normalde yaptığımız bir şey olmamasına rağmen turist
bürosundan aldığımız lokanta kitapçıkları doğrultusunda bir yer seçmeye karar
verdik, çünkü telefondaki internet bağlantımız çalışmadı. Sonuç olarak Zylinder Cafe – Restaurant diye bir yere
girdik. Açıkçası bizi tatmin etti. Fiyatını pahalı gösteriyor Google’da
(şimdi gördüm) ama bize makul geldi fiyatlar. Hem tatmak istediğimiz yerel lezzetlere de ulaştık. Biri Bryndzové
Halušky idi, diğeri de mantı kıvamında başka bir yemek (şöyle bir adı
olabilir Bryndzové Pirohy). İlki için koyun peyniri soslu patates
topçukları diyebiliriz. Bu yemeklerin yanına da Kofola adını verdikleri, görünüş itibariyle kolaya benzeyen ama
daha az şeker ve kafein içerdiğini söylenen içeceği sipariş ettik. Kofola bana
pek bir şey ifade etmedi ama yemekler güzeldi.
Bryndzové Halušky |
Bryndzové Pirohy |
Gelelim şehirde gördüğümüz yerlere. Açıkçası hiçbirine
giremedik, hem sabah erken gelemediğimiz hem de hava çok sıcak olduğu için.
Gölge yer yok denecek kadar azdı. O yüzden Mavi Kilise de denilen Kostol svätej
Alžbety kilisesini ziyaret edemedik. Aslında merkezde ama o an nasıl sıcak
geldiyse yürümeye üşenmiştik.
Şehir kalesini
uzaktan gördük ama otobüs ve tramvayda olduğumuz için
fotoğraflayamadım. Eski belediye binası,
ulusal opera binası, Michalská geçidi ve İngilizce “man at work” olarak da
bilinen Cumil heykeli
gördüğümüz noktalar arasında. Ayrıca tramvayla
geçerken Radyo binasına da denk
geldik.
Eski belediye binasının önü ve arkasından kareler |
Opera binası:
Michalská Geçidi:
Cumil Heykeli:
Radyo binası |
Elbette Tuna Nehri’nin de yanına indik
ama oturacak bir yer olmadığından kısaca fotoğrafını çekip gölgeye kaçtık.
İlgilenenler
için Slavin Anıtı, Doğa Bilimleri Müzesi (giriş: 4€) ve Şehir Tarihi Müzesi
(giriş: 5€) gezilebilecek başka yerler.
Son olarak şehir
içi ulaşım için bir bilgi paylaşayım. Biletinizi
otobüse/tramvaya binmeden önce duraklardaki makinelerden satın alıyorsunuz.
Süreye göre bilet seçiliyor. Örneğin 15 dakikalık yolculuk edecekseniz 0,70€,
30 dakikalık yolculuk edecekseniz 0,90€ gibi. Ardından otobüsünüze/tramvayınıza
bindikten sonra içerideki makineleri kullanarak biletinizi geçerli kılmanız
gerekiyor. Biz sorun yaşamamak adına her seferinde otuz dakikalık bilet aldık.
Fazla fazla yetti gibi. Bir de anladığım kadarıyla genel yolculuk süresine
bakıyor biletin süresi. Yani “ay trafik sıkışmış şimdi yolu 10 yerine 20
dakikada alacağız, benim de bilet yanacak,” diye düşünmenize gerek yok. Duraklardaki
tarifenin en sol sütununda duraklar arasındaki süreler yazıyormuş. Bilet
makineleri sadece bozukluk ve temassız kredi kartı kabul ediyor aklınızda
bulunsun. Bratislava’da bir günden fazla
kalacaksanız turistler için ulaşım kartı fiyatları da şöyleymiş: 1 gün (3,5€),
3 gün (8€) ve 7 gün (11,4€).
Şehirden başka karelerle yazımı bitiriyorum. Şimdiden iyi gezmeler!
Dóm sv. Martina |
Kostol svätého Jána z Mathy |
Hlavné námestie (meydanın adı) |
Hemen her yerde bu nemlendiricilerden vardı :) |
Monumentálne súsošie štúrovcov |
0 yorum:
Yorum Gönder