İtalya’nın özellikle Veneto bölgesini (Verona,
Padova, Venedik gibi şehirleri içine alan bölge) ziyaret etmekteyseniz ve
vaktiniz de varsa size gezmeniz için önerebileceğim yerlerin başında Bassano
del Grappa geliyor. Arabayla uzaklıklar ise şöyle; Verona’dan 2 saat, Padova’dan 1 saat, Vicenza’dan 40dakika.
Bu küçük ama şirin kasabanın adında İtalya’nın
meşhur ağır içkilerinden ‘grappa’
adının geçiyor olması elbette bir tesadüf değil. Grappa, üzümden üretilen ve türüne göre yüzde 35 ilâ 60 oranında alkol
ihtiva eden bir içki. Grappa adı ise aslında kasabanın hemen yakınında
bulunan Grappa Dağı’ndan geliyor. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında bu
dağlarda İtalyan ve Avusturyalı askerler arasında önemli çatışmalar yaşanmış.
Kasabanın adı da 1928’e kadar sadece “Bassano”
iken sonrasında savaşta hayatını kaybeden askerin de anılması amacıyla “Bassano del Grappa” olmuş. Grapperia Nardini şehrin en eski ve İtalya'nın en bilinen grappacısı sanırım. Adıyla anılan grappaları var. Dükkanı hemen köprünün bir ucunda bulabilirsiniz.
|
Bir damıtımhane, sanırım buranın müzesi de va içinde. |
|
Fransa - İtalya muharebeleri sırasında Bassano'yu ele geçiren Naponlyon da birkaç burada, fotoğrafta gördüğünüz evde kalmış. |
|
Alpini heykeli |
Kasaba sadece Grappa’sıyla bilinmiyor; çanak
çömlek işleri ve
Alpini Köprüsü de (
Ponte degli
Alpini) oldukça meşhur. Bu şirin
tahta köprü bana biraz
Fribourg ve
Luzern’deki köprüleri hatırlattı. Köprü
adını İtalya’nın geleneksel dağcı birlikleri olan “Alpini”lerden alır ve hatta
bu birliklerin sembolü sayılır. Nitekim eski ve yeni pek çok Alpini çeşitli
dönemlerde Bassano’ya gelip içkiler eşliğinde şarkılar söyleyerek eğlenirler.
Sanırım kasabanın merkezinde bir de Alpini Müzesi var ama biz girmedik içine.
|
Yukarıdan köprüye bakış |
|
Vadinin diğer tarafında dağlar gözüküyor |
|
Köprüden çevreye bakış. Avusturya işi mimari göze çarpıyor. |
|
Köprünün bir girişi |
Bu arada insan ister istemez “bu tahta
köprü nasıl olmuşta yıkılmadan günümüze gelmiş?” diye düşünüyor; işin aslı ise
özellikle de savaşlar sırasında köprü iki üç kez yıkılmış, ancak sonradan aynı
şekilde tekrar yapılmış. Sanırım değerleri korumak diye buna diyorlar :) İtalya’nın
en sevdiğim yönlerinden biri de bu, tarihine sahip çıkmak. Bu arada şehrin mimarisi de oldukça güzeldi.
|
Castello degli Ezzelini |
|
Bu binanın özel mülk mü yoksa önemli bir yer mi olduğunu bilemedik. |
|
Bu ağaç bile kurumasına rağmen kesmemişler korumuşlar. |
|
Bassano da modaya uymuş :) |
Biz Bassano’yu ziyaret ederken şehirde ayrıca
Befana kutlamaları yapılıyordu.
Befana hakkındaki yazıma yayınlayınca
şu linkten ulaşabilirsiniz.
Bassano del Grappa’ya gitmişken yol
üzerinde kalan Marostica ve Vicenza’yı da gezebilirsiniz.
İyi eğlenceler!
0 yorum:
Yorum Gönder