3 Ekim 2016 Pazartesi


Ve gezimizin son ayağına geldik. Fotoğrafta görmüş olduğunuz rengeyiği ailesi de Laponya'da gördüğümüz son rengeyikleriydi :)
Laponya’ya yaptığımız beş günlük geziyi anlattığım yazı dizisinin beşinci yazısına hoş geldinz. Diğer başlıklara aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.

Şimdiden makalelerin bağlantılarını paylaşıyorum, yayınladıkça bağlantılar da açılacak :)

5. Gün - Kuzey Kutup Dairesine Yolculuk: İsveç’e Geçiş (bu yazıyı şu anda okumakta olduğunuzdan herhangi bir link yok burada)

Gezimizin son gününü İsveç’e geçip şöyle bir merhaba demeye ve görmeyi istediğimiz bir iki noktayı daha gezmeye ayırdık. Daha önceki yazılarımdan birinde de yaptığım üzere yazının en sonuna gittiğimiz yerlerin koordinatlarını koyacağım. Böylelikle bulmanız daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.

İlk durağımız Milli Park’a da adını veren Ylläs ve Ylläsjärvi Gölü idi.
Ylläsjärvi Gölünün çevresinde yürüyerek dolanmak pek güzel gözükmediğinden, kıyısında 5-10 dakikalık bir mola verdik.

Elbette burada da mangal yapabileceğiniz bir nokta vardı :)

Hava biraz soğuk mu ne?
Ardından Ylläs kayak merkezine doğru içeri saptık. Ancak dört yol ağzına gelince Maisematie yolunu takip ederek biraz tepeye çıktık. Burada hoş, başka bir gölü de az da olsa tepeden gören bir piknik alanı bulduk. Oturup sandviçlerimizi yedik.

Biz tepeye doğru çıkarken biraz sis vardı
Yine de yemeğimizi yediğimiz nokta gayet güzeldi.
Oturduğumuz yerden az da olsa bir de göl gözüküyordu. Önde de dağ çiçekleri :)

Ylläs’tan sonraki durağımızın, yine İsveç sınırında bulunan bir diğer kasaba, Kolari idi. Kolari’nin önce tren garında durduk.

Kağıt ve tahta Fimlandiya'nın önemli gelir kaynakları olduğundan olsa göre, garda durmakta olan trenler kütük doluydu.

Gardan sonra Kolari’nin içinde bulunan küçük adacığı ziyaret ettik.

Fotoğrafta görmekte olduğunuz mantar neredeyse kafam boyutundaydı. Sanıyorum İtalya'da oldukça pahalıya satılan yenilebilir bir mantar türü, ancak tabii ki biz emin olmadığımızdan dokunmadık. Fakat sonrada tanıdık Finlerle konuşunca gerçekten bu mantar olabileceğine kanaat getirdik, çünkü Finlandiya'da yaygın olmasına rağmen yenmiyormuş pek, İtalya'da da tam tersi, yaygın olmadığından oldukça pahalıya satılan bir mantar türü

Adada çekildiğim bu fotoğrafta, sağ arkamda kalan kıyı şeridi İsveç'e ait. Ben ise Finlandiya sınırlarındaydım.
Ardından da İsveç’e geçmek üzere yola koyulduk. 

Arabayla mutlu messut sınırı oluşturan köprünün üzerinden geçmekteyiz.
Tam Finlandiya İsveç sınırını oluşturan köprünün üzerinden geçip mutlu mesut 5 dakika daha devam etmiştik ki, birden bire “Amanın!” dedik. Arabayı Finlandiya’dan kiralamıştık, İsveç’te hiçbir güvencemiz olmayabilirdi. Ne yapmalıydık? İnternetimiz de çalışmadığından Finlandiya’ya geri döndük

Gerisingeri Finlandiya'daki sınırkapısına geri döndük
Diğerleri İsveç'e geçip geçemeyeceğimize bakarken ben de bu küçük arkadaşla karşılaştım ve kendisini fotoğrafladım :)


İnternetten araştırıp gerekli numaralara ulaştıktan sonra herhangi bir sorunun olmadığını öğrendik ve tekrar İsveç’e geçip Pajala kasabasına devam ettik.

Kolari – Pajala arası 30 dakika sürüyor. Pajala’da da görecek pek bir şey yok ancak insanların yapısının değiştiğini görmek bana fazlasıyla ilginç geldi. Stockholm’e gittiğimizde de fark etmiştim, ancak birbirine sınır olan ve rahatlıkla bir taraftan diğer tarafa geçtiğimiz bir yerde bu ayrımı görmek bana ilginç geldi. Çevremizdeki hemen herkes göçmen görünümlüydü ve küçücük kasabada durduğumuz tek noktada 2 tane dilenci bulmuştuk bile. Oysa hemen sınırın diğer tarafındaki Finlandiya’da ne göçmen görünümlü biriyle ne de bir tane dilenciyle karşılaşmamıştık. Bunları ayrımcılık olsun diye söylemiyorum tabii ki, sadece nüfus farklılığı hakkında bilgi vermek amacıyla paylaşıyorum. Peki bu farklılıktan ne anlıyoruz? Bir kere “İsveç’in nüfusunun yarısı göçmen” yargısının doğru olabileceğini anlıyoruz, öte yandan belki de alım gücü daha yüksek olduğu için insanların Finlandiya yerine İsveç’i tercih ettiklerini görüyoruz. Bu da böyle bir not olsun :)

Pajala'nın köprüsü
Kilisesi
Mantarı :p
Kürkçü dükkanına dönüş
Pajala’da biraz oyalandıktan sonra yine Kolari üzerinden Kirkkopahta’ya gittik. Kirkkopahta ilk yazımda belirttiğim üzere Samilerin kutsal saydığı kayalardan biri. Kayanın üzerinde birkaç hayvan kafatası da vardı, artık birileri ilgi çeksin diye mi koydu bilemiyorum :)

Rengeyiklerine dikkat etmeyi unutmuyoruz tabii ki
Kutsal kaya!
Ve kayanın üzerindeki kemikler



Laponya’daki son durağımız ise Kirkkopahta’dan 5dk uzaklıktaki Pakasaivo idi. Pakasaivo da Samilerin kutsal saydığı bir göl. Buzulların erimesiyle oluşmuş olan bu çöküntü gölü, gördüğümüz diğer göllere göre farklılık gösteriyordu. Benim pek hoşuma gitti.

Burada da bol bol, oksijenin göstergesi olan bu ağaç yosunlarına rastladık










Pakasaivo’dan sonra da son gecemizi geçirmek üzere kulübemize geri döndük.

Kışın anlamlı olan işaretler bunlar :)
Tundraaaa....
Dönüşümüzü yaparken bu yolla karşılaştık. Herhangi bir işaret görmedik ancak bize gerektiğinde uçak pisti olarak kullanılmak üzere tasarlanmış bir yol gibi geldi
Kittila Havalimanı
Son geceyi de mangalla bitirdik :D
Yemişlerin uçağa binmeden önceki son hali :)

Ertesi Gün Helsinki’ye Dönüş
Ertesi gün kahvaltımızı edip hava güzel olduğu için dönüşe geçmeden son bir kez Levi'nin tepesindeki kayak merkezine çıkmaya karar verdik. 
İlk gün çektiğim fotoğraflardan ne kadar da farklı bir ortam var :)

Sanki göllerin sayısı artmış gibi :)
Havanın güzelliğini bilip bakım yapan işçiler




Tepede biraz fotoğraf çektikten sonra Rovaniemi’ye doğru yola koyulduk. Rovaniemi’de hızlıca bir şeyler yedikten sonra merkezde şöyle bir dolandık ancak görebilecek pek de bir şey bulamadık. Sadece küçük meydanını ve köprülerinden birini fotoğrafladığımdan Rovaniemi için artık ek başlık açmadım :) Zaten öğleden sonraki uçağımızla Helsinki’ye döndüğümüzden fazla da bir şey yapacak zamanımız olmadı.

Galiba her şehirde bir marmaris var :)
Anladığımız kadarıyla burası şehrin meydanı
Bu da Rovaniemi'nin meşhur köprüsü

Bunlar sanıyorum Samilerin kullandığı işaretler ancak anlamlarını ve gerçekliklerini tam bilemiyorum
Üzerinde minyatür tahta kulübe olan lokanta :)

Evet, alışveriş merkezlerinde bile Noel havası esiyor ağustos ayında :)
Umuyorum elimden geldiğince yardımcı olabilmişimdir ve siz de gezinizden memnun ayrılırsınız.

Diğer yazılarda görüşmek dileğiyle, iyi eğlenceler ve gezmeler! :)

Gezdiğimiz noktaların koordinatlarını paylaşıyorum yine:
Ylläsjärvi Gölü otopark alanı 67°31'26.1"N 24°18'14.5"E
Ylläs’ın tepesine doğru mola verdiğimiz park alanı 67°33'48.6"N 24°10'41.0"E
Kirkkopahta otopark alanı 67°35'55.4"N 23°50'24.5"E
Pakasaivo otopark alanı 67°37'01.5"N 23°48'02.6"E (zaten Kirkkopahta’dan sonra 5-10dk ilerleyince solda göreceksiniz)




0 yorum:

Yorum Gönder