|
Ve gezimizin son ayağına geldik. Fotoğrafta görmüş olduğunuz rengeyiği ailesi de Laponya'da gördüğümüz son rengeyikleriydi :) |
Laponya’ya
yaptığımız beş günlük geziyi anlattığım yazı dizisinin beşinci yazısına hoş
geldinz. Diğer başlıklara aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.
Şimdiden makalelerin bağlantılarını
paylaşıyorum, yayınladıkça bağlantılar da açılacak :)
5.
Gün - Kuzey Kutup Dairesine Yolculuk: İsveç’e Geçiş (bu yazıyı şu anda okumakta
olduğunuzdan herhangi bir link yok burada)
Gezimizin son gününü İsveç’e geçip şöyle bir merhaba demeye ve görmeyi istediğimiz bir
iki noktayı daha gezmeye ayırdık. Daha önceki yazılarımdan birinde de yaptığım
üzere yazının en sonuna gittiğimiz yerlerin koordinatlarını koyacağım.
Böylelikle bulmanız daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.
İlk durağımız Milli Park’a da adını veren Ylläs ve Ylläsjärvi Gölü idi.
Ylläsjärvi Gölünün
çevresinde yürüyerek dolanmak pek güzel gözükmediğinden, kıyısında 5-10
dakikalık bir mola verdik.
|
Elbette burada da mangal yapabileceğiniz bir nokta vardı :) |
|
Hava biraz soğuk mu ne? |
Ardından Ylläs kayak
merkezine doğru içeri saptık. Ancak dört yol ağzına gelince Maisematie yolunu takip ederek biraz
tepeye çıktık. Burada hoş, başka bir gölü de az da olsa tepeden gören bir
piknik alanı bulduk. Oturup sandviçlerimizi yedik.
|
Biz tepeye doğru çıkarken biraz sis vardı |
|
Yine de yemeğimizi yediğimiz nokta gayet güzeldi. |
|
Oturduğumuz yerden az da olsa bir de göl gözüküyordu. Önde de dağ çiçekleri :) |
Ylläs’tan sonraki
durağımızın, yine İsveç sınırında
bulunan bir diğer kasaba, Kolari idi. Kolari’nin
önce tren garında durduk.
|
Kağıt ve tahta Fimlandiya'nın önemli gelir kaynakları olduğundan olsa göre, garda durmakta olan trenler kütük doluydu. |
Gardan sonra Kolari’nin içinde bulunan küçük adacığı ziyaret ettik.
|
Fotoğrafta görmekte olduğunuz mantar neredeyse kafam boyutundaydı. Sanıyorum İtalya'da oldukça pahalıya satılan yenilebilir bir mantar türü, ancak tabii ki biz emin olmadığımızdan dokunmadık. Fakat sonrada tanıdık Finlerle konuşunca gerçekten bu mantar olabileceğine kanaat getirdik, çünkü Finlandiya'da yaygın olmasına rağmen yenmiyormuş pek, İtalya'da da tam tersi, yaygın olmadığından oldukça pahalıya satılan bir mantar türü |
|
Adada çekildiğim bu fotoğrafta, sağ arkamda kalan kıyı şeridi İsveç'e ait. Ben ise Finlandiya sınırlarındaydım. |
Ardından da İsveç’e geçmek üzere yola
koyulduk.
|
Arabayla mutlu messut sınırı oluşturan köprünün üzerinden geçmekteyiz. |
Tam Finlandiya İsveç sınırını
oluşturan köprünün üzerinden geçip mutlu mesut 5 dakika daha devam etmiştik ki,
birden bire “Amanın!” dedik. Arabayı Finlandiya’dan kiralamıştık, İsveç’te
hiçbir güvencemiz olmayabilirdi. Ne yapmalıydık? İnternetimiz de
çalışmadığından Finlandiya’ya geri döndük.
|
Gerisingeri Finlandiya'daki sınırkapısına geri döndük |
|
Diğerleri İsveç'e geçip geçemeyeceğimize bakarken ben de bu küçük arkadaşla karşılaştım ve kendisini fotoğrafladım :) |
İnternetten araştırıp gerekli
numaralara ulaştıktan sonra herhangi bir sorunun olmadığını öğrendik ve tekrar İsveç’e geçip Pajala kasabasına devam ettik.
Kolari
– Pajala arası 30 dakika sürüyor. Pajala’da da görecek pek bir şey yok ancak
insanların yapısının değiştiğini görmek bana fazlasıyla ilginç geldi. Stockholm’e gittiğimizde de fark
etmiştim, ancak birbirine sınır olan ve rahatlıkla bir taraftan diğer tarafa
geçtiğimiz bir yerde bu ayrımı görmek bana ilginç geldi. Çevremizdeki hemen
herkes göçmen görünümlüydü ve küçücük kasabada durduğumuz tek noktada 2 tane dilenci
bulmuştuk bile. Oysa hemen sınırın diğer tarafındaki Finlandiya’da ne göçmen
görünümlü biriyle ne de bir tane dilenciyle karşılaşmamıştık. Bunları
ayrımcılık olsun diye söylemiyorum tabii ki, sadece nüfus farklılığı hakkında
bilgi vermek amacıyla paylaşıyorum. Peki bu farklılıktan ne anlıyoruz? Bir kere
“İsveç’in nüfusunun yarısı göçmen” yargısının doğru olabileceğini anlıyoruz,
öte yandan belki de alım gücü daha yüksek olduğu için insanların Finlandiya
yerine İsveç’i tercih ettiklerini görüyoruz. Bu da böyle bir not olsun :)
|
Pajala'nın köprüsü |
|
Kilisesi |
|
Mantarı :p |
|
Kürkçü dükkanına dönüş |
Pajala’da biraz
oyalandıktan sonra yine Kolari
üzerinden Kirkkopahta’ya gittik. Kirkkopahta ilk yazımda belirttiğim
üzere Samilerin kutsal saydığı
kayalardan biri. Kayanın üzerinde birkaç hayvan kafatası da vardı, artık
birileri ilgi çeksin diye mi koydu bilemiyorum :)
|
Rengeyiklerine dikkat etmeyi unutmuyoruz tabii ki |
|
Kutsal kaya! |
|
Ve kayanın üzerindeki kemikler |
Laponya’daki son durağımız ise Kirkkopahta’dan 5dk uzaklıktaki Pakasaivo
idi. Pakasaivo da Samilerin kutsal saydığı bir göl.
Buzulların erimesiyle oluşmuş olan bu çöküntü gölü, gördüğümüz diğer göllere
göre farklılık gösteriyordu. Benim pek hoşuma gitti.
|
Burada da bol bol, oksijenin göstergesi olan bu ağaç yosunlarına rastladık |
Pakasaivo’dan sonra
da son gecemizi geçirmek üzere kulübemize geri döndük.
|
Kışın anlamlı olan işaretler bunlar :) |
|
Tundraaaa.... |
|
Dönüşümüzü yaparken bu yolla karşılaştık. Herhangi bir işaret görmedik ancak bize gerektiğinde uçak pisti olarak kullanılmak üzere tasarlanmış bir yol gibi geldi |
|
Kittila Havalimanı |
|
Son geceyi de mangalla bitirdik :D |
|
Yemişlerin uçağa binmeden önceki son hali :) |
Ertesi Gün Helsinki’ye Dönüş
Ertesi gün kahvaltımızı edip hava güzel olduğu için dönüşe geçmeden son bir kez Levi'nin tepesindeki kayak merkezine çıkmaya karar verdik.
|
İlk gün çektiğim fotoğraflardan ne kadar da farklı bir ortam var :) |
|
Sanki göllerin sayısı artmış gibi :) |
|
Havanın güzelliğini bilip bakım yapan işçiler |
Tepede biraz fotoğraf çektikten sonra Rovaniemi’ye doğru yola koyulduk. Rovaniemi’de hızlıca bir şeyler
yedikten sonra merkezde şöyle bir dolandık ancak görebilecek pek de bir şey
bulamadık. Sadece küçük meydanını ve köprülerinden birini fotoğrafladığımdan Rovaniemi için artık ek başlık açmadım
:) Zaten öğleden sonraki uçağımızla Helsinki’ye döndüğümüzden fazla da bir şey
yapacak zamanımız olmadı.
|
Galiba her şehirde bir marmaris var :) |
|
Anladığımız kadarıyla burası şehrin meydanı |
|
Bu da Rovaniemi'nin meşhur köprüsü |
|
Bunlar sanıyorum Samilerin kullandığı işaretler ancak anlamlarını ve gerçekliklerini tam bilemiyorum |
|
Üzerinde minyatür tahta kulübe olan lokanta :) |
|
Evet, alışveriş merkezlerinde bile Noel havası esiyor ağustos ayında :) |
Umuyorum elimden geldiğince yardımcı
olabilmişimdir ve siz de gezinizden memnun ayrılırsınız.
Diğer
yazılarda görüşmek dileğiyle, iyi eğlenceler ve gezmeler! :)
Gezdiğimiz noktaların koordinatlarını
paylaşıyorum yine:
Ylläsjärvi Gölü otopark
alanı 67°31'26.1"N 24°18'14.5"E
Ylläs’ın tepesine doğru mola verdiğimiz park alanı 67°33'48.6"N 24°10'41.0"E
Kirkkopahta otopark alanı 67°35'55.4"N
23°50'24.5"E
Pakasaivo otopark alanı 67°37'01.5"N
23°48'02.6"E (zaten Kirkkopahta’dan sonra 5-10dk ilerleyince solda
göreceksiniz)
0 yorum:
Yorum Gönder