Elbette Laponya'da belki aşağıda saydıklarımı değil ama, daha çok Ren Geyiklerini göreceksiniz :) |
Laponya tek kelimeyle vahşi doğayı
iliklerinize kadar yaşayabileceğiniz, çevrede inin cinin top attığı bir yer.
Özellikle yalnız ve doğada kalmak isterseniz, bunu kolaylıkla başarabileceğiniz
bir ülke Finlandiya.
Peki bu geziler sırasında
karşılaşabileceğiniz hayvanlar neler? Size zarar verebilirler mi? Büyük
ihtimalle size zarar verip vermeyecekleri onlara ne kadar yaklaşıp huzurlarını
bozacağınızla ilgili olacaktır.
Okuduğum kadarıyla Laponya’da, bu bölgeye
özgü 4 vahşi tür bulunuyor ve hepsi de insanlara yaklaşmamak için çaba sarf
ediyorlar; ancak bir kısmını (örneğin ayıları) gözlemleyebileceğiniz turlar da
bulunuyor. Yani vahşi hayat fotoğrafçılığına meraklıysanız birilerinin peşine
takıp (ya da bu işi yapan turlarla yola çıkıp) bu hayvanları özel olarak
gözlemlemeniz de olası.
Peki bu 4 hayvan hangileri?
(Fotoğraf: Antti Peltonen) |
İlk sırada ayılar (Fince ‘Karhu’)
bulunuyor. Ayılar ormanların kralı olarak görülüyor ve aynı zamanda da
Finlandiya’nın sembollerinden biri. Hatta geçmiş zamanlarda ayılar Finlerce
kutsal hayvanlar olarak görülüyorlarmış, bunun karşılığı olarak da ayılardan
bahsetmek üzere 200’ü aşkın kelime türetmişler. Yazlarını yemiş, balık, kuş ve
hatta ren geyiği avlayıp yiyerek geçiren ayılar, kışın ise bildiğiniz üzere
inzivaya çekiliyorlar :)
(Fotoğraf: Spencer Wright) |
Listemizin ikinci sırasında Türkçede Kutup porsuğu ya da ayı porsuğu olarak anılan, Fincesi Gulo
Gulo, İngilizcesi Wolverine olan, tipinin tam olarak
nereye benzediğini açıklayamayacağım sansargiller familyasından bir hayvancık
yer alıyor. Hayatım boyunca bana üç ayrı dilde tamamen farklı hisler
aşılayabilecek bir hayvanla karşılaşmamıştım :) Türkçesi gayet normal duran
(porsuk), İngilizcesi insanının tüylerini diken diken eden (wolverine) ve
Fincesi insanı güldürüp ‘o da hangi hayvanmış ki ahahah’ diyebileceğiniz (gulo
gulo) başka bir tür tanımıyorum :)
Kutup porsukları etçil ve memeli bir tür
ve ormanda yaşayan en meraklı hayvanlardan biri olarak görülüyor. Bu
araştırmacı hayvanlar genellikle kendi yararları için öldürmektense diğer
hayvanlardan arta kalan leşlerle besleniyorlarmış. Adının Fince Gulo Gulo
olmasının sebebi ise lokmaları yutarken ‘glup’ diye bir ses çıkartmasındanmış.
Ancak yine de bu hayvancağızın komik adına aldanıp onu küçümsememek gerek,
çünkü gerektiğinde rengeyiği gibi büyük hayvanları rahatlıkla avlayabilen bir
canlı.
(Fotoğraf: Arne von Brill) |
Listemizin üçüncü sırasında kurt ya da kesin bir tür olarak boz kurt bulunuyor (Fince ‘Susi’). Boz kurt dünyada en yaygın
bulunan tür olduğundan genel olarak sadece ‘kurt’ deyip geçsek de aslında bir
alttürdür. Belki de Finlandiya ormanlarda en çok karşılaşmaktan korkulan hayvan
kurtlardır. Ancak doğaları gereği kurtlar insanlardan oldukça uzak durmaktadır.
Bu yüzden de ormanda bir kurda denk gelmek pek de olası gözükmemekte. Bu
çekingen hayvanlar aslında kendi içlerinde oldukça sosyal bir yapıya sahipler
ve yüz-vücut-pati hareketleri, ulumalar ve seslerle gruptaki dostlarıyla
iletişim kuruyorlar.
(Fotoğraf: Tom Bech) |
Listemizin dördüncü ve son sırasında bayağı vaşak bulunuyor (Fince ‘Ilves’). Bayağı vaşak da yine boz kurt
örneğinde olduğu gibi ‘vaşak’ denilince akla gelen ilk tür. Ancak bu bayağı
vaşağın da kendi içerisinde pek çok alt türü var ve yaşadığı coğrafya göre boy
ve kilo da dahil olmak üzere fiziksel özellikleri değişebiliyor.
Bayağı vaşak, Finlandiya sınırları dâhilde
bulunan, kedigiller familyasının tek üyesi. Bu zavallı hayvancıklar orta çağdan
beri nesiller boyunca güzel kürkleri için avlanmışlardır. Hatta bir zamanlar
vaşak kürkü giymenin bütün üzüntüleri alıp götüreceğine inanılırmış. Pek çok
kedigilin yaptığı gibi vaşaklar da avlanmak için gece saatlerini tercih eden
hayvanlar.
Kısacası bu dört hayvanla hem
karşılaşmanız hem de bir tehlike görmeksizin size saldırmaları pek olası değil;
ancak yine de dikkatli olmakta yarar var :)
0 yorum:
Yorum Gönder