kamp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kamp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ocak 2016 Perşembe

Finlandiya’nın, Avrupa’nın en sık ormanlık alanına sahip olan ülke olduğu söyleniyor. Öyle ki hâlen balta girmemiş kısımlar bulunuyormuş. Helsinki’nin çevresine bile ağaçlara bakınca anlaşılıyor zaten. Bazıları öylesine sık dallı ve dalları yerlere kadar uzanıyor ki içerisinde girmek imkânsız.

Bu dalların arasında hızlı arkadaşlarla karşılaşmak mümkün :)
Helsinki’ye geldiniz ya da zaten burada oturuyorsunuz ve hafta sonunuzu çok da uzak olmayan bir yerlere giderek, doğayla iç içe geçirmek istiyorsunuz. İşte bunun için en ideal noktalardan biri Nuuksio Milli Parkı (Nuuksion Kansallispuisto / Nuuksio National Park). Helsinki’nin merkezine otobüsle yaklaşık 45 dakika mesafede, Espoo bölgesinde kalan bu milli park size farklı seviyelerde yürüyüş parkurları sunuyor. Özellikle sonbahar ve ilkbahar da oldukça cazip olan bu orman kış yürüyüşlerine de açık. Ayrıca yazın sanıyorum özellikle ağustos gibi gidip mantar ve böğürtlen toplayabilirsiniz. Böğürtlen için bir şey diyemiyorum, ancak mantar için yine de temkinli olmakta yarar var. Bilginiz yoksa toplamamanızı öneriyorum ben.

30 Kasım 2015 Pazartesi


Keçileri Kaçırmış Bir Köy: Les Lindaretsve Montriond kasabası, Montriond Gölü ve Ardent Şelalesi başlıklı yazılarım devamı olan bu yazımda Haut-Savoie bölgesine yapığımız hafta sonu turunun ikinci gününü ele alacağım.

İkinci gün olabildiğince erken kalkıp çadırımızı topladık, kamptan çıkışımızı yapıp Şeytan Köprüsü Vadisi’ne ilerledik. Fransızca ismi Gorges du pont du diable olan bu vadi için aslında bir obruk diyebiliriz. Şeytan Köprüsü (Pont du diable) ise bu vadinin sadece bir noktasında kalan özel bir kuruluşa ait bir gezi alanı.

Şeytan Köprüsü’nü kendi başınıza gezmeniz olası değil. Güvenlik nedeniyle rehber eşliğinde gezmeniz gerekiyor. Biz kapılar açılır açılmaz hazır ve nazır bulunduğumuzdan Pazar gününün ilk gezi grubundaydık ve bizim dışımızda sadece 4-5 kişi ve bir de rehber vardı. Gezilecek alan çok büyük olmamasına karşın gezimiz 40-45 dakikayı buldu.

Geziye başlamak için öncelikle obruğa inip rehberle buluşma noktasına gitmeniz gerekiyor.

26 Kasım 2015 Perşembe


Keçileri Kaçırmış Bir Köy: Les Lindarets yazımda bahsettiğim üzere Cenevre’den ayrılmadan önce çevrede görmek istediğimiz birkaç doğal güzelliği daha ziyaret etmeye karar verdik.

Gerçekten de Leman Gölü ve çevresinde, Fransa tarafında, Mont-Blanc’a doğru uzanan tepelerde görülecek çok şey var. Hepsini gezmeye sanırım insanın ömrü yetmez :) Yine de bir hafta sonu kaçamağı yapıp dolaşmak oldukça güzel.

Biz de Lindarets yazımda belirttiğim üzere, Montriond kasabası yakınındaki bir kamp alanında konakladık.

İlk gün kamp alanına yerleştikten sonra Montriond Gölü’nü gezmek üzere yola koyulduk.