Finlandiya’nın, Avrupa’nın en sık ormanlık
alanına sahip olan ülke olduğu söyleniyor. Öyle ki hâlen balta girmemiş
kısımlar bulunuyormuş. Helsinki’nin çevresine bile ağaçlara bakınca anlaşılıyor
zaten. Bazıları öylesine sık dallı ve dalları yerlere kadar uzanıyor ki
içerisinde girmek imkânsız.
Bu dalların arasında hızlı arkadaşlarla karşılaşmak mümkün :) |
Helsinki’ye geldiniz ya da zaten burada
oturuyorsunuz ve hafta sonunuzu çok da uzak olmayan bir yerlere giderek,
doğayla iç içe geçirmek istiyorsunuz. İşte bunun için en ideal noktalardan biri
Nuuksio Milli Parkı (Nuuksion Kansallispuisto / Nuuksio National Park).
Helsinki’nin merkezine otobüsle yaklaşık 45 dakika mesafede, Espoo bölgesinde
kalan bu milli park size farklı seviyelerde yürüyüş parkurları sunuyor.
Özellikle sonbahar ve ilkbahar da oldukça cazip olan bu orman kış yürüyüşlerine
de açık. Ayrıca yazın sanıyorum özellikle ağustos gibi gidip mantar ve
böğürtlen toplayabilirsiniz. Böğürtlen için bir şey diyemiyorum, ancak mantar
için yine de temkinli olmakta yarar var. Bilginiz yoksa toplamamanızı
öneriyorum ben.
Buraya
tıklayarak milli parkın internet sitesinde doğrudan ulaşmanız ve
yapılabilecek aktivitelere göz gezdirip, yürüyüş parkurlarının haritalarını
indirmeniz mümkün.
Aşağıda büyük ölçekli haritayı
görmektesiniz. Bu harita hemen hemen tüm milli park alanını ve parktaki
parkurları gösteriyor:
Burada ise benim haritadan kestiğim ve
sizin kısmen rahatlıkla ulaşıp üç farklı parkurdan birini seçebileceğinizi
gösteren yakınlaştırılmış kısım bulunuyor.
Şimdi bu harita üzerinden parka nasıl
ulaşacağınızı ve parkurları açıklamaya çalışacağım.
Parka Nasıl Ulaşırım?
Eğer özel arabanız yoksa Helsinki
merkezden (örneğin Kamppi’den kalkan bir otobüse binebilir ya da yol üzerindeki
duraktan da binebilirsiniz) otobüsle Espoo’daki milli parka ulaşmak yaklaşık 45 dakika sürüyor. Tabii doğru
bağlantıları yakalayabilirseniz :) Çünkü Helsinki’den otobüse bindikten sonra
Espoo’daki bir durakta 85 numaralı
otobüse aktarma yapmanız ve yukarıdaki haritada mor renkle benim
işaretlediğim Haukkalammentie otobüs
durağında inmeniz gerekiyor. Durakta indikten sonra, yine benim mor renkle
işaret koyduğum yoldan arabaların park ettiği otoparka kadar dümdüz yürümeniz
gerekiyor.
Zaten otoparka varınca parka ilgili sembolleri ve haritaları da
göreceksinizdir. Duraktan park alanına kadar normal adım yürümek yaklaşık yarım
saat sürüyor. Hafta sonları otobüsün saatte 1 geçtiği düşünülürse, dönüşünüzde
otobüse doğru yürümeye 45 dakika önceden başlamanızda yarar var; çünkü yolun
özellikle son kısmı biraz yokuş (otobüs durağına doğru olan kısım), insan
yavaşlayabiliyor, sonra otobüsü kaçırıp 1 saat soğukta beklemek zorunda
kalmayın :)
Parkurlar Hakkında
Parkur işaretleri |
Nuuksio’ya Haukkalammentie tarafından
giriş yaparsanız, yukarıda belirttiğim yolu takip ettikten sonra karşınıza 3 seçenek
çıkacak. Bunlar; sarı, mavi ve kırmızı parkurlar. Renklere aldanıp kırmızının en zor parkur
olduğunu düşünmeyin. En kısa ve kolay parkur kırmızı parkur. Biz şimdiye kadar
kırmızı ve mavi parkurları tamamladık. Kırmızı
parkur 2,4 km ve iniş çıkış olmayan, genel olarak bir iki küçük gölün kenarından
geçen bir yürüyüş yolu.
Göl o kadar durgundu ki ayna gibi yansıtıyordu. |
Giderken yanınıza bir termos alıp içini sıcak bir çayla doldurabilir, ara ara mola verip içebilirsiniz :) |
Mavi parkur ise 3,7km uzunluğunda, kırmızıya göre biraz daha iniş çıkışı olan ama yine de genel
olarak düz ve rahat bir parkur. Kırmızı bizim daha çok hoşumuza gitti, ancak
denemek için mavi de güzel. Biz bu parkurları ziyaret ettiğimizde sonbahardı. Ekim aynın başı ve ortasıydı. Her taraf hoş bir kavuniçi rengine bürünüyor. Ancak bu sadece 2-3 hafta böyle. Helsinki’de sonbahar gerçekten kısa sürüyor. Sonrasında yağmur yağmaya başladığı için sarı parkuru henüz deneyemedik.
Kayaların üzerinden geçek
zorunda kaldığınızdan yol kaygan olabilir demişler. Sarı parkur bu üçü arasında en uzun ve zor olanı 7,2 km’lik bir yürüyüş yolu.
Bu üç renge ek olarak dilerseniz otobüsten
bir durak önce inip kavuniçi parkuru
takip ederek kırmızı parkura bağlanabilir, sonra benim çizdiğim mor yoldan
otobüs durağına dönebilirsiniz. Eğer Solvalla’da
inerseniz burada ayrıca bir müze bulunuyormuş. Okuduğum kadarıyla bana pek
ilginç gelmedi, daha çok içerisinde fotoğraflar olan bir müze ama ilginizi çekerse
internetten bakabilirsiniz.
Yine haritada görebileceğiniz gibi yeşil noktalarda işaretlenmiş 2 parkur bulunuyor. Biri 1,4 diğeri 2km olan bu yollarda
bölgedeki özellikle ağaçlarla ilgili bilgilendirme yazıları bulunuyor. Biz
henüz girmedik bu parkurlara, sadece başından baktık bir iki açıklamaya ama zor
olduklarını sanmıyorum.
Ayrıca haritadan anladığım kadarıyla
Solvalla’daki koyu kavuniçi parkur
bedensel engelliler için de uygun.
Yürüyüş dışında yapılabilecek diğer aktiviteler
Dilerseniz ormanda konaklamak ve/ve ya
kendi yemeğinizi pişirmeniz mümkün. Bunun için kurulmuş belli noktalar var,
ancak bu noktalar dışında da çadır kurmuş bir iki kişi gördüm, belki illa bu
noktalarda durmak gerekmiyordur.
Bu ya tuvalet ya da çöptü. |
Doğayla baş başa keyif yapanlar :) |
Yukarıda bahsettiğim gibi mantar veya
böğürtlen vb. çalı meyvelerini istediğiniz gibi istediğiniz kadar toplama
hakkında sahipsiniz. Yine de ben dikkatli olmanızı, bilginiz yoksa mantar toplamamanızı
öneriyorum.
Mantar toplamaya gidenler... |
Ekimde artık pek yiyecek bir şey kalmamıştı :) |
Bir de saunaya girip sonrasında göle girme
şansınız var. Saunanın saatleri için aşağıdaki fotoğrafa bakabilirsiniz. Kadın ve erkek için ayrı saatler var. Ayrıca karışık olan bir saat de var. Sadece cumartesi günleri açık sauna ve giriş kişi başı 6 euro. Yine de önceden arayıp bilgi almanız gerekiyor.
Fotoğrafın orta sağ kısmına doğru bir kulübecik gözüküyor. Biz orasının sauna olduğuna karar verdik ama bilemiyorum :D |
Yine bu milli park içerisinde ayrıca ren
geyiği parkı olması lazım. Henüz gidemedik ancak gidebilirsek onun hakkında da
bir yazı kaleme alacağım tabii ki :)
Şimdiden iyi eğlenceler, bol oksijenli
güzel yürüyüşler :)
0 yorum:
Yorum Gönder