30 Ağustos 2016 Salı


Marsilya’da geçirdiğim yaklaşık 1 aylık sürede Nice’e ve Monako’ya da gitme imkânım oldu.

Marsilya’dan Nice’e özel arabayla gitmek en 2 – 2,5 saat sürüyor (198 km), tren 2,5 – 3 saat, keza otobüs de en az 3 saat sürüyor. Biz rahat olacağını düşünerek trenle yolculuk ettik. Tren ara ara sahil şeridinden gidiyor, meşhur film festivalinin yapıldığı Cannes’dan da geçiyor, böylece hoş manzaralarla karşılaşabiliyorsunuz.


Sizin de yolunuz bizim gibi şubat ayında Nice’e düşerse, Nice’in meşhur karnavalını izleme şansını yakalayabilirsiniz. Biz hem Monako’ya da gitmek için, hem de karnaval gecesini görebilmek için iki gece Nice’de konakladık. Açıkçası memnun da kaldık. Elbette karnaval olduğu için şehir hınca hınç doluydu, ancak Marsilya’dan sonra çıkıp sokaklarda dolaşmak, rahatça deniz kıyısına inmek oldukça hoşumuza gitmişti.

Sabah sokaklarda karnaval hazırlığı hakimdi.



Nice yürüye yürüye rahatlıkla turlayabileceğiniz bir şehir. Biz kaldığımız ilk gün sabahtan eski şehir, sahil ve Colline du Château kısımlarını gezmiştik. Colline du Château sahilden basamaklarla ulaşabileceğiniz bir tepe. Bu tepenin üzerinde bir park, yer yer küçük şelaleler ve tarihi kalıntılar bulunuyor. Tepeye çıkınca sahili, şehri ve liman kısmını da tepeden görmüş oluyorsunuz.

Sahil ve Colline du Chateau tepesinin bir kısmı.
Sahilin diğer kısmına doğru da bakalım :)
Hemen sahilde bir ev, merkezdeki çoğu ev 2-3 katlı eski evler.
Sizi tepeye çıkaracak basamaklar
Basamaklarla tepeye doğru çıkarken ara ara dönüp sahile ve şehre bakmayı unutmayın :)
Nice'in bitki örtüsü :p
Tepeye çıkınca, öteki tarafında bir marina olduğunu göreceksiniz.

Harabelerden bir kesit

En tepeden şehir, sahil ve şubat güneşi
Akmayan yapay bir şelale :)
Karnaval için şehir merkezine kurulan dönme dolap da tepeden görülebiliyordu. Sainte-Rşparte Katedrali de kadrajın ortasındaki yerini almış :)
Fransızca biliyorsanız, Nice geldiğinizde buradaki insanların Provence bölgesine has, Nice ve çevresinde konuşulan Nissart dilini kullandıklarını fark edeceksinizdir. Sokak adları da sanıyorum Nissart dilindeydi.

Nice sokaklarından kareler:




Binalarda genellikle sarı renk hakimdi
Limon ağacı :)
Kaktüsler de pek moda, yürüyenlerin kafasına düşmez umarım :)

Şehir merkezi yani eski şehir kısmı oldukça tatlıydı. Önünden geçerken Sainte-Réparate Katedrali’ne de girmeyi ihmal etmedik.



İlk günün akşamı ise soluğu karnavalda aldık. Eğlenceli ve kalabalıktı, Tarkan şarkılarının popülaritesi ise etkileyiciydi.


Uzaktan "tepegöz" gelirken...
Dua eden tepegöz :p



Kaptan Cousteau'yu unutmak olmazdı :)


Tam Türk, İspanyol, İtalyan halkı selamlarken gibi olmuş bu. Arkadaki kurt da manidar.
Karnavalda genel olarak Akdeniz'deki tüm ülkelere çeşitli figürlerle yer veriliyor diye biliyorum

İkinci günümüzü Monako’ya ayırdık. 2.02km2’lik alanı ve yaklaşık 38 bin kişilik nüfusuyla Monako, Vatikan’dan sonra dünyanın en küçük ülkesi. Nice – Monako arası otobüsle yaklaşık olarak 40 dakika sürüyor. Yine kıyı şeridinden yapılacak olan bir yolculukla Monako’ya ulaşacaksınız.


Dağlar ve deniz arasında, ara ara genişleyip küçük köyler oluşturan bir yolda ilerleyeceksiniz.




Eve işte Monako'nun neredeyse tamamını tek bir kareye sığdırmak mümkün (not: arkadaki dağların Fransa'ya ait olması gerekmekte) :D
2 km2’lik bir ülkedeyken elbette ulaşım için tabanvay kullanacaksınız :) Ancak turistik trenler de işliyor.
Çuf çuf...
Monako küçücük bir ülke olmasına rağmen bir stadyumu, oldukça kalabalık bir marinayı, hem binası güzel, hem de içindekiler değerli olan bir Oşinografi Müzesi’ni (Oceanographic Museum), birkaç kumarhaneyi ve içinden Grace Kelly’nin de geçtiği bir kraliyet ailesini barındırmaktadır. F1 yarışlarına yaptığı ev sahipliğini saymıyorum :)

Şehrin her yanında Prens II. Albert ve eşi Charlene'nin fotoğraflarını göreceksiniz. Bu arada Prens Albert'in Grace Kelly'nin oğlu olduğunu hatırlatalım.
Kumarhaneler:


Eh tabii futbol olmadan olmaz :)
Binaların hemen arkasında stadyum gözüküyor
F1 anısına:

Bir dönem Kaptan Cousteau'nun da yönettiği Oşinografi Müzesi’ne (Oceanographic Museum) girmeden, en azından onun deniz kıyısındaki ihtişamını görmeden dönmeyin derim.










Bu müze dışında ülkenin kendisi botanik bahçesi gibi, nerede yürürseniz yürüyün, aylardan şubat olmasına rağmen çiçekli bitkilerden kaktüslere kadar pek çok bitki ve ağaçla karşılaşacaksınız:







Monako tamamen dağ ve deniz arasına sıkışıp kalmış bir yer, o yüzden binalar da üst üste, hatta pek çok yeni inşaat vardı. Ayrıca denize bir takım adalar inşa etme planları da bulunuyordu birkaç yıl öncesinde. Zaten ülkenin çoğunu da denize beton döküp kurmuşlar. Aşağıdaki fotoğrafta görülen dağların bile Monako'ya ait olmaması gerek, öyle düşünün :)


Neredeyse sıkışıp kalmış bir kilise...
Monte Carlo, Monako’nun 4 semtinden en bilineni ve en çok kişinin oturduğu.

Son olarak, elbette burundaki tepenin üzerindeki kalesine çıkıp etrafa bakmayı ihmal etmeyin :)

Tepenin bir yanından klasik Monako manzarası çekebilirsiniz :)
Tepenin diğer tarafında da yine bir marina olduğunu göreceksiniz. Ayrıca tepeleme evler ve stadyum da sizleri selamlayacak.

Monako’nun her tarafına girip çıkmak istiyorsanız 1 gün ayırın derim. Ama geçerken yol üzerinde uğrayıp yarım günde de gezilebilecek bir şehir/ülke :)

Merak etmeyin, Monako'dayken her beş dakikada bir lüks bir arabayla karşılaşacaksınız.
Aşağıdan kale tarafına bakış
Her ne kadar tepeleme bina dolu olsa da, sahile gidip dalgaların kayalara çarpmasını izlemek insanı dinlendiriyor.


Her etkin sarayda olduğu gibi burada da nöbet değişimlerini izleme şansınız var.
Nice’deki son günümüzde ise Cimiez’deki Roma kalıntılarını ve şehir merkezi yakınındaki Rus Ortodoks Saint-Nicolas Katedrali’ni gördük. Katedralin önünden geçtik ancak kapalı olduğundan içine giremedik. Aynı şekilde yine kapalı olduğu için Cimiez’deki manastıra da giremedik.




Cimiez Manastırı.
Rus Ortodoks Saint-Nicolas Katedrali'ni görünce kendinizi Kızıl Meydan'da gibi hissedebilirsiniz.
15-20 gün önce Nice’de gerçekleşen üzücü terör saldırısını saymazsak Nice, Monako ve Marsilya tarafından haberler şimdilik böyle.

Sizlere iyi gezmeler ve eğlenceler diliyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder