Uzun zamandır bir şeyler karalamak
istiyordum; ancak taşınma ve sonrasında yerleşme telaşı sürekli olarak bu işi
ertelememe sebep oldu. Sanıyorum artık yavaş yavaş yeni yazılar ele almaya
başlayabilirim.
Açılışı da Helsinki’yle yapmış olalım.
Aslında geçtiğimiz kış buraya yaptığım
geziyle ilgili bir şeyler kaleme almıştım. Ona buradan (Helsinki)
ulaşabilirsiniz. Bu sefer ki yazım daha çok burada yaşayanları ya da yaşamayı
düşünenleri kapsıyor. Gerçekten de bir insanın bir şehirde yaşaması ya da sadece
ziyaret etmesi arasında dağlar kadar fark var. Gelelim Helsinki’ningerçeklerine :) Aşağıya maddeler halinde bana ilginç gelen ya da temel teşkil
ettiğini düşündüklerimi sıralayacağım. Umarım yararlı olur. İyi okumalar :)
- Finlandiya’ya yerleşmek için geldiğinizde
yapmanız gereken ilk şey polis merkezine
gidip kayıt olmak. Bu kısım oldukça basit. Hatta fazlasıyla da hızlı… Bana bir
haftada oturma kartımı yolladılar ki şimdiye kadar kaldığım hiçbir ülkede 3
aydan daha önce kartı elde edememiştim. Kartınız geldikten sonra maiistrati denilen kuruma gidip iş vb. bilgilerinizi bildirmeniz gerekiyor. Bu
kuruma başvurmadan Finlandiya’da hiçbir işi yapmanız mümkün değil. Belki
polisten gelecek oturma izni numaranızla elektriğinizi açtırabilir,
internetinizi bağlatabilirsiniz; ancak indirimli ulaşım kartı almak, bankada
hesap açtırmak ve daha pek çok şey için maiistrati’nin
sizi
onaylayıp sisteme kaydetmesi gerekiyor. Bu kayıt işlemi de yine yaklaşık 1-2
hafta sürüyor. Kayıt olduğunuza dair belgeyi adresinize postalıyorlar. Maiistrati’den
onayınızı aldıktan sonra artık gidip sosyal sağlık güvenceniz ve vergiyle
işlerinizi halletmek üzere into Finland’a
gidebilirsiniz. Tabii bu durum burada çalışanlar için geçerli. Ya da aile
birleşimi yapıyorsanız ve eşiniz çalışıyorsa onun sayesinde de sosyal güvenlik
(kela) kurumuna başvurup kart
çıkartabiliyorsunuz (ha biz daha gerçekleştiremedik o kısmı, orası ayrı, ama
kitapçıklarında aileden birinin çalışması yetiyor gibi yazmışlar, haklarımızı
almaya çalışıyoruz hehe :) ). Eğer hali hazırda Helsinki’de çalışacak bir
yeriniz varsa, gerekli formları doldurup paşa paşa kartınızı beklemekten başka
yapacağınız bir şey yok.
Bu arada eklemeyi unutmuşum. Önemli olsun olmasın, eğer evliyseniz Maiistrati sizden evliliğinizi belgeleyen bir şey istiyor ve ne yazık ki buna uluslararası aile cüzdanı dahil değil (polis merkezinde gayet kabul etmişlerdi oysa). İstedikleri belge apostilli, çok dilli (eğer çok dilli olmuyorsa noter onaylı çevirtmeniz gerekecek), evlilik belgesi istiyor. Biz İtalya’da evlendiğimiz için Türkiye’deki hiçbir belgeyi kabul edemeyeceklerini söylediler ne alakaysa. Neyse ki İtalya’daki aile üyeleri apostilli belgeyi alıp yollayabildiler bize de, kayıt olabildik sisteme. Yoksa kayıt olamıyorduk. Yani aklınızda bulunsun, gelirken gidip gerekli mercilerden evlilik belgenizi (apostilli ve çoookkk dilli) almayı unutmayın, rahat edersiniz :)
- Helsinki’de en başta anlaması biraz zor olsa da
oldukça kapsamlı bir ulaşım ağı var
(kışın kar yağınca çok aksıyor dediler ama biz henüz görmedik o çetin günleri).
Özellikle sayamadığım kadar çok otobüs olduğuna karar verdim. Öyle ki bazı ana
duraklar yer altında. Yani bizim gibi yerin üzerinde ‘nerede yahu bu otobüs’
diye aranmayın. Kamppi durağından bahsediyorum özellikle. Alışveriş merkezine
girip yerin altına inmeniz gerekiyor duraklara ulaşabilmek için.
Öte yandan henüz çetin günlerle karşılaşmaya başlamadık (örneğin buradaki ilk ayımız ve sadece 35 günde sadece 2 gün yağmur yağdı, o da tüm gün değildi), ama şimdiden rahatlıkla otobüs saatlerini gösteren tabelaların pek de çalışmadığını söyleyebilirim. Örneğin bir otobüs bekliyorsunuz, saat 16:00’da gelmesi lazım. Saat 15:55’de 5 dakika sonra gelecek diye gösteriyor ekran, iyi her şey yolunda diyorsunuz. Sonra saat 16:00 oluyor ve o tablo otobüsün gelişine 25 dakika var diyor. Yani sizin otobüs trafiğe takılırsa o tabela güvenilirliğini kaybediyor. Cenevre’de de tam tersiydi. 10 dakika boyunca 1 dakika kaldı diye gösterebiliyordu; ama en azından otobüsün 1 dakikalık mesafede olduğunu biliyordunuz :D
Helsinki ulaşım ağı, bölgelere göre (Kaynak: HSL) |
- Gelelim bilet
ücretlerine. Helsinki genel olarak 3 bölgeye ayrılıyor (bkz. Yukarıdaki harita)
Biz genel olarak Helsinki merkez bölgesinde olduğumuz için ona göre bir abonman aldık, ancak gideceğiniz bölgeye göre abonmanın fiyatı da artacaktır. Bir aylık abonman, sisteme kayıt olduktan sonra yaklaşık olarak 45 euro gibiydi (yani Helsinki’de oturmuyorsanız daha fazla ödeyeceksiniz demek). Abonmanın aylık olmasına gerek yok. “Şu – şu tarihler arası istiyorum” demeniz yetiyor, ona göre hesaplıyorlar. Bize daha uygun geldi böylesi. Ama fiyatlar yine de biraz daha ekonomik olabilirdi. Örneğin Espoo veya Vantaa’ya gitmek istiyorsak illa iki bölge fiyatında bilet parası ödemek zorunda kalıyoruz. Neden Helsinki için olan abonmanız sayılmıyor bilmiyorum. Espoo’ya tek gidiş için 3,8 euro ödemek zorunda kalıyorsunuz.
Peki bu ödemeyi nasıl yapıyorsunuz? İster şoföre (tramvay için de aynısı geçerli) 5 euro olarak ödeyebiliyorsunuz, ya da kartınızı akbil gibi doldurup ödemeyi makinaya tutarak gerçekleştirebiliyorsunuz. Evet, aylık abonman olarak kullandığınız kartı isterseniz doldurup da kullanabiliyorsunuz. Kartla ödeme yaptığınızda şoföre ödeme yapmaktan daha ekonomik oluyor.
Bu arada otobüslere önden binmenin zorunlu olduğunu hatırlatalım. Doğal olarak da kartınızı makinaya okutmanız gerekiyor. Eğer yolculuk edeceğiniz bölgeyi kapsayan bir abonmana sahipseniz kartı makinaya yaklaştırmak yetiyor. Yok eğer abonmanınız yoksa ama karttan ödeyeceksiniz bulunduğunuz ve seyahat edeceğiniz bölgeye göre 0/L, 1, 2 veya 3 numaralarından birine basmanız gerekiyor. Ben de tam öğrenemedim o yüzden anlatmaya çalışıp aklınızı bulandırmayayım :D
Otobüslere önden binmek zorunlu… Böylece herkes binerken ulaşım kartını makinaya okutmuş oluyor. Peki yanınızda puset varsa ne oluyor? Orta kapıdan pusetinizle biniyor ve hiçbir şey ödemiyorsunuz. Evet, pusetli ebeveynlere (en azından içlerinden birine) yolculuk ücretsiz; çünkü puseti tek başına bırakıp bilet basmaya gitmeniz çocuk açısından tehlikeli olabilir. Ne yazık ki bebeğini kucağında taşıyan aileler bu avantajdan yararlanamıyorlar.
Daha ayrıntılı bilgiye Helsinki ulaşım idaresinin sitesinden (HSL) ulaşabilirsiniz.
- Alışverişe gelince… Mutfak
alışverişi ve günlük alışveriş için merkezde, hemen her yerde küçük büyük
süpermarketler bulmak olası. Büyük süpermarketler hafta içi ve Cumartesi günleri
sanıyorum 7-22 arası açık oluyor, Pazar günleri 12 – 18 arası açık oluyorlar.
Köşe başlarındaki küçük süpermarketler ise hafta içi 7-23, Cumartesi 8-23 ve
Pazar günleri 10-23 arası açık olabiliyor. Tabii dediğim gibi bunlar genel
fikir veren saatler. Süpermarkete göre değişebilir. Alışveriş merkezleri İkea
vs de her gün açık ama onlar da Pazar günleri 12 – 18 arası açık kalıyor
anladığım kadarıyla. İkea için merkezde, postanenin önünden kalkan otobüsler
var. Saatlerini internet sitesinden kontrol etmek lazım ve erkenden gitmek
gerek, yoksa otobüs dolabiliyor ve başka kimseyi almıyorlar. Aklınızda
bulunsun, böylece 7,5 ila 10 euro arasında ulaşım ücreti bayılmak zorunda
kalmazsınız :p
Elektronik eşya veya beyaz eşya için merkezde Gigantti var Forum alışveriş merkezinin içinde. Şahane değil, zaten Finlandiya’da pek ekonomik değil özellikle elektronik eşya ve sebze meyve fiyatları için, ama genel olarak aradığınızı bulabileceğiniz bir yer.
Genel eşya alışverişi için benim gördüğüm en uygun sıfır eşyalar İkea’da idi. Bir de Ikea’ya benzer Jysk var ama bana çok daha ekonomik gözükmedi. İkinci el alışveriş etmekten çekinmiyorsanız (ki Finlandiya’da oldukça popülermiş.) online olarak tori.fi’ye ve üniversitenin Marketplace internet sayfasına bakabilirsiniz (ikisini de kullandık, memnunuz). Bir de gidip bakabileceğiniz Kierratyskeskus ikinci el mağazaları var. Biz henüz gitmedik ama giden birkaç arkadaş pek seçenek yoktu dedi, tamamen ne zaman taşındığınızla alakalı bir durum, tek problem dediğim gibi gidip bakmanız gerek.
Yayalara flaşör yapan otobüs... Hemen çekeyim derken titretmişim bayağı, kaldırımdan iniyordu çekebildiğimde. |
Üniversitelerin "hoşgeldiniz" günlerine giderseniz bu yansıtıcılardan bulabilirsiniz. |
Finlandiya’da
yaşayacaksanız dikkat etmeniz gereken bazı genel kurallar var. Tabii bunlar
genel kurallar herkesi kapsamıyor olabilir ama geneli böyle.
*Örneğin
buralarda kapı tutmak pek adetten değil. Ola ki biri kapıyı suratınıza çarparsa
şaşırmayın. Tam tersine siz kapıyı tutarsanız da bayağı teşekkür alıyorsunuz,
ona da şaşırmayın.
* “Nasılsınız?”
diye sormak da adetten değil. Biri bu soruyu soruyorsa gerçekten cevabını
duymak istediği için soruyordur. Ola ki siz sorarsanız ve karşınızdakinin
gerçekten bir derdi varsa çekinmeden sorunuzu ayrıntılı bir şekilde
yanıtlayacaktır.
* Yine
yukarıdaki maddeye bağlı olarak Finlerin işte iş yaptığını söyleyebiliriz.
Örneğin bir akşam iş arkadaşlarınızla içmeye gidebilir, acayip muhabbetler
döndürebilir ve çok eğlenebilirsiniz; ancak ertesi gün işte size selam bile
vermezlerse şaşırmayın; çünkü işteyseniz, işinizle ilgilenirsiniz demektir.
* Helsinki suç
oranı oldukça düşük bir şehir; o yüzden kendinizi genel olarak rahat
hissedebilirsiniz. Yine de dikkatli olmakta yarar var tabii. Ben hala köşe
başında eşya kamyonlarını nasıl açık bırakıp gidiyorlar diye bakıyorum insanlara.
* Anladığım
kadarıyla Helsinki’de kaldırıma park etmek serbest. Ayrıca kaldırımdan dönüş
yapıp yan yola geçmek vs. de serbest. Hatta bir keresinde yol kısmen kapalı
olduğu için kaldırıma çıkan, kaldırımdaki yayalara flaşör yapan otobüs bile
gördüm. O yüzden siz siz olun, kaldırımda yürürken de arabalara ve
motosikletlere dikkat edin.
* Bir de
buzlara dikkat edin. Özellikle “black ice” diye tabir ettikleri, genellikle
sabahları gözüken ve göze pek görünmeyen buzlu alanlar olabiliyormuş
kaldırımların üzerinde. Dikkatli yürümek, bir tarafımızı kırmamak gerek.
* Buraya
geldiğiniz zaman, bir süre sonra muhakkak dikkatinizi çekecektir, herkesin
üzerinde, ceketinin ya da çantasının bir tarafından sarkan yansıtıcılar var
(Finlandiya’ya özgü olduğunu söylediler ama ben Oslo’da da görmüştüm). Bu
yansıtıcıların hayat kurtardığını, araba ve diğer araçların sizi rahatlıkla
fark etmesini sağladığını belirtiyorlar. Geldikten sonra bir yerlerden bir tane
edinebilirsiniz.
Son olaraksa “Bayrak Günleri”nden bahsetmek istiyorum.
Evet, Finlandiya’da evinizin önünde bayrak asmanızın zorunlu olduğu çeşitli
tatil günleri var. Genellikle sabah 8 akşam 6 arası o koca bayraklar binanızın
önünde dalgalanıyor. Önemli bir gün olduğunu ya da süpermarketlerin neden o gün
açılmadığını anlamak için yararlı ama yine de biraz abartılı geldi bana. Neyse
ki bayrağı siz asmıyorsunuz. Henüz asan kişiyi tespit edemedim ama bir sonraki
bayrak gününde erkenden uyanıp bakacağım :p Bir kamu hizmeti olarak aşağıya
bayrak günlerini ve anlamlarını paylaşıyorum. Şimdiden Helsinki’ye hoş geldiniz
:)
Yasayla zorunlu kılınan bayrak asma günleri:
*28 Şubat – Kalevala günü. Aynı
zamanda Fin Kültürünü kutlama günü.
*1 Mayıs – İşçi Bayramı
*Mayısın ikinci Pazar günü – Anneler Günü
*4 Haziran - Carl Gustaf Emil Mannerheim (Mareşel) yaş günü
– Aynı zamanda Finlandiya Savunma kuvvetleri günü.
*20 – 26 Haziran günleri arası – Yaz dönümü
günü.
*6 Aralık – Bağımsızlık Günü
Ayrıca genel ve
yerel seçim günleri, Avrupa Parlamentosu’ndaki seçim günleri ya da
referandumlar ve cumhurbaşkanının törenle göreve geldiği gün de bu zorunlu
bayrak günlerine dâhil.
Yasaya tabi olmasa da gelenek olarak bayrak
asılan günler:
*5 Şubat – Şair Johan Ludvig
Runeberg’in yaş günü
*19 Mart – Roman ve oyun yazarı
Minna Canth’in yaş günü, ayrıca eşitlik günü.
*9 Nisan – Fin edebiyatının
kurucusu Mikael Agricola ölüm yıl dönümü ve ayrıca halkbilimiyle ilgilenen Elias
Lönnrot’un yaş günü. Bu gün vasıtasıyla Fin dili kutlanıyor.
*27 Nisan – Savaş gazileri günü
*9 Mayıs – Avrupa Günü
*12 Mayıs – Fin kimliği günü,
devlet adamı Johan Vilhelm Snellman’ın yaş günü
*Mayısın üçüncü Pazar günü – Savaşlarda
ölenleri anma günü
*6 Temmuz - Şair Eino Leino’nun
yaş günü, bu vesileyle şiir ve yaz kutlaması günü
*10 Ekim – Yazar Aleksis
Kivi’nin yaş günü, Fin edebiyat günü
*24 Ekim – Birleşmiş Milletler
günü
*6 Kasım – Fin İsveç Miras günü
ve Gustavus Adolphus günü
*Kasımın ikinci Pazar günü – Babalar günü
*8 Aralık – Besteci Jean
Sibelius’un yaş günü ve aynı zamanda Fin müziği günü.
0 yorum:
Yorum Gönder