Örgü örmek, evdeki fazlalıkları bir şekilde
geri dönüştürmek hep hoşuma gitmiştir. Ama örgü işinde şimdiye kadar bir kaç
atkı ve yelek denemesinden ileri gitmemiştim. Aynı şekilde dikiş işini de orası
burası sökülen, düğmesi düşen kıyafetleri düzeltmekten başka pek
kullanmamıştım. Ama Cenevre'ye geldikten
sonra işler değişti. Hem ekonomi yapmak adına, hem de elde kalanları,
fazlalıkları değerlendirmek adına yaratıcı fikirler geliştirmeye başlıyor
insan.
İlk fikir bir kaç top yün alıp, ufak bir
battaniye yapmaktı. Biraz uzun sürdü, pek simetrik falan olmadı ama kullanışlı
oldu. Artık film izlerden bacaklarım üşümüyor (nedense sadece birşeyler
izlerken üşür o bacaklar. Mesela bilgisayar kullanılırken de aynı
pozisyondayız, ama aynı tepki olmuyor).
Üzerine ufak kalpler bile diktim. Bir de
tığ işi bilseydim daha güzel dekore edebilirdim belki. Artık ilerde öğrenirsem...
İkinci fikir yıpranmış kotların
kullanılamayacak hale gelmesinden doğdu. Yapılabilecek pek çok şey vardı
aslında, ama ben beyaz olduğu için sürekli kirlenen yastıklara kılıf yaparak
değerlendirmek istedim.
Fakat ilk yastık kılıfında biraz bonkör
davranınca ikincisine pek kot kumaşı kalmadı. Ben de mecbur elimde olan başka
bir kumaşla birleştirip farklı bir tasarım yapmaya çalıştım.
Geriye kalan kot ceplerini de değerlendirdim.
Diğer cebi de en kısa zamanda
değerlendirmeyi planlıyorum. Örneğin hafif mutfak araç gereçlerinin konulacağı
pratik bir cep haline getirebilirim diye umuyorum. Göreceğiz.
Tüm bu dikiş/örgü işlerinin yanında başka
değerlendirmeler de yapmıyor değilim. Örneğin sehpa ihtiyacını elektrik
süpürgesinin boş kutusuyla karşılamak (üzerine güzel, uzun bir örtü örtünce
gerçek sehpadan farkı kalmadı), kırılan duvar saatini fotoğraf çerçevesi olarak
kullanmak, duvarları delmemek için türlü ipler ve bantlarla duvara asılan
fotoğraf ve panolar vs.
Özellikle bu geri dönüşüm işini size de
tavsiye ederim, hem hayal gücünüzü zorluyorsunuz, hem de gayet kullanışlı
şeyleri ucuz (hatta bedava) yoldan elde ediyorsunuz :)
0 yorum:
Yorum Gönder