Örgü örmek, evdeki fazlalıkları bir şekilde
geri dönüştürmek hep hoşuma gitmiştir. Ama örgü işinde şimdiye kadar bir kaç
atkı ve yelek denemesinden ileri gitmemiştim. Aynı şekilde dikiş işini de orası
burası sökülen, düğmesi düşen kıyafetleri düzeltmekten başka pek
kullanmamıştım. Ama Cenevre'ye geldikten
sonra işler değişti. Hem ekonomi yapmak adına, hem de elde kalanları,
fazlalıkları değerlendirmek adına yaratıcı fikirler geliştirmeye başlıyor
insan.
İlk fikir bir kaç top yün alıp, ufak bir
battaniye yapmaktı. Biraz uzun sürdü, pek simetrik falan olmadı ama kullanışlı
oldu. Artık film izlerden bacaklarım üşümüyor (nedense sadece birşeyler
izlerken üşür o bacaklar. Mesela bilgisayar kullanılırken de aynı
pozisyondayız, ama aynı tepki olmuyor).