11 Kasım 2009 Çarşamba

Bu haftasonu oldukça gezdim diyebilirim. Öncelikle cumartesi günü "journée bourru" etkinliğine katıldım ESN grubuyla birlikte, aktivite Cenevre'ye trenle 15-20dk mesafedeki Gland'da idi. Bu günün özelliği kasabadaki 28tane mahzene günün istediğiniz bir zamanında gidip "bourru" yani
mevsimin ilk şarabını tadabiliyor olmanız. Biz grupça gittiğimiz için daha fazla indirim oldu tabii; ancak 12chf karşılığında bir şarap kadehi satın alıyorsunuz ve bu sizin bir nevi mahzenlere giriş biletiniz oluyor. Kadeh (resimde ne kadar anlaşılıyor bilmiyorum) boyut olarak oldukça küçük ve her tadımlık şarap kadehin sadece 3/1ini falan dolduruyor. Fakat kasabada 28 mahzen olduğu ve sizin de  bir nevi sınırsız içme hakkınız olduğu düşünüldüğünde sarhoş olmanız işten bile değil :D Eğer isterseniz yıllanmış şaraplardan da tadabiliyorsunuz tabii.


Şarapla işiniz bittiği zaman, diğer mahzene kadar, kadehinizi, size verilen keselerde saklayabilirsiniz.

Şansımıza cumartesi günü hava bi' garipti. Bir açtı bir kapadı; ama neredeyse bütün gün yağmur yağdığını söyleyebilirim. Yalnız yağmur bile manzaranın güzelliğini bozamadı.


Aşağıdaki fotoğraflar da çeşitli mahzenlerde çekildi.


Pazar günüyse bir arkadaşımla beraber Montreux'ye (Montrö) gittik. Montreux'nün merkezinde fazla birşey yok, (casino ve Freddie Mercury heykeli dışında) O yüzden öncelikle (haritaya bakınca) Montreux'nün solundaki Vevey ve sağındaki Chillon merkezlerine gittik. Montreux'ye döndüğümüzde hava kararıyordu. O yüzden Montreux'de aydınlık bir fotoğraf yok.



Orda bir Montreux var uzakta... (Chillon'dan Montreux)
Freddie Mercury heykeli; ayrıca her sene Montreux de jazz festivali düzenleniyormuş, o yüzden jazzcıların heykellerinin olduğu da bir park vardı.

Casino


Şehirde çok yüksek oteller vardı, bunun casinodan kaynaklandığını düşünüyorum. İsviçre'nin başka bir yerinde bu kadar yüksek binalar görebileceğimi pek sanmıyorum :D






İlk durağımız Vevey'di. Vevey küçük bir kasaba; fakat çok hoşuma gitti. Şehirde 6 tane müze var. Biz 4 tanesini gezdik. Şansımıza tüm müzeler bedavaydı bu pazar :)

İlk müze fotoğraf müzesiydi. (le Musée Suisse de l'appareil photographique)

Posta güvercinlerine de fotoğraf makinası takmışlar. Böylece kuşbakışı fotoğraf çekme imkanları olmuş :D

Bu alet sayesinde de anlık fotoğraf iletişimi sağlanıyor. Yani fotoğrafın faks makinası gibi birşey. Tam olarak çalışma prensibini bilmiyorum, ama alet 1940lı zamanlara ait.



İkinci müze "beslenme" müzesi idi. (L'Alimentarium)
Müzeye girince acıkmamak elde değil. Çünkü giriş katında büyük bir restorant ve kafeterya bulunuyor. Bir yandan da yemek resimleri göre göre gezdiğiniz için insan oldukça acıkıyor.


Günde kaç öğün, saat kaçta, neler yenebileceği üzerine standlar hazırlamışlar.

Ayrıca yediklerinizi yakmakta size yardımcı oluyorlar. Kondisyon aletlerinin bulunduğu bir oda var. Resimde görmekte olduğunuz çemberde ise bir Hemstır gibi dönebilir ve Hemstırları anlamaya çalışabilirsiniz :D

Büyüklerin yanısına bence çocukların çok ilgisini çekebilecek bir müze beslenme müzesi. Çünkü herşeyi kurcalamak serbest. Ayrıca deneylerde yapabiliyorsunuz. Örneğin size renksiz bir sıvı tattırıp bunun ne suyu olduğunu bulmanız istenebiliyor.

Üçüncü müzemiz Eski Vevey Tarih müzesiydi. (Le musée historique de Vieux-Vevey)
İlginç antika eşyalar ve Vevey üzerine afişler vardı.

Dördüncü ve son müzemiz ise Oyun Müzesi (Le Musée Suisse de Jeu) idi. Fakat burada fotoğraf çekmek yasak olduğu için sadece binaın fotoğrafını koyabileceğim.




Kasabadaki manzaralar da oldukça güzeldi.

Vevey'den sonra Chillon Şatosunu (Château de Chillon) görmek üzere Chillon'a gittik. Chillon'daki manzarada nefes kesiciydi. Aynı handa hem sonbaharı hem kışı görmek mümkündü.

Ve son olarak da Chillon Şatosunun fotoğraflarını ekleyip bugünkü blog yazımı da noktalıyorum :)

1 yorum: