Baltimore’da konaklarken günü birlik,
arabayla yaklaşık 1,5 - 2 saat uzaklıktaki Philadelphia’ya gitmeye karar
verdik. Yalnız kararı o kadar ani verdik ki, yola çıkmaya karar verdiğimizde
saat 10:30-11:00’e geliyordu.
2 hafta öncesinden tren biletlerine
bakmıştık, ancak fiyatlar uçuk bir şekilde tek kişi tek yön 100 dolar civarında
dolaşıyordu. 1,5 saatlik tren yolculuğunun neden bu kadar pahalı olduğunu
anlayamadık. Ardından otobüsle gitmeye karar verdik; ancak Baltimore’un ve
Philadelphia’nın otobüs terminallerinin pek merkezi kalmadığını düşünerek o
işten de vaz geçtik. Sonunda araba kiralamakta karar kıldık. İnternetten
kiralayacak vaktimiz kalmadığı için direkt kiralanacak yere gitmeye karar
verdik. Hazırlanıp otobüsle merkeze inmemiz, arabayı kiralacağımız yeri
bulmamız yine 1 saat sürdü. Ama asıl vakit kaybını arabayı kiraladığımız yerde
yaşadık. ABD’deki arabaların otomatik olduğunu biliyorduk, ancak bu kadar da
otomatik beklemiyorduk. Anahtarınız bile yok, direkt bir düğmeye basıyorsunuz
ve o da ne çalışMIyor ! Evet, hem basit hem değil. Biz tabii düğmeye basıp
beklemeye başladık ama birşey olmadı arabaya. Ne ses geliyor ne hareket
ediyordu. Girip içeridekilerden yardım istedik 1-2 kez. Araba kullanmayı bile
bilmediğimize karar verildi, bayağı da dalga geçildi ama sonunda halimize
acıyan kadın görevli gelip bize arabayı nasıl kullanacağımızı anlattı :D Meğer
düğmeye ve frene ayni anda basisimizi tam olarak ayarlayamamisiz. Nereden bilelim tabii biz de, hadi Türkiye neyse de Avrupa’da otomatik arabanın
o’su yok o derece (En azindan Fransa & Italya icin konusalim. Zaten ben artık 3. soruşumda ‘Avrupa da yok otomatik araba’
dedim de öyle ikna oldular göstermeye). Böylece herşeyi halledip yola
koyulduğumuzda saat 13:00’e geliyordu.